Yıldız atmadan okuyan herkese Şimşek musallat olsun inşallah,Medyadaki Ceren Baştuğ,
İyi okumalar💛💛💛
...
Arel'den:
Karşımdaki kanlar içinde bana sırtı dönük diz çöken adama baktım. Kadın ticareti yapıyordu. Benim şehrimde, benim ülkemde kadın ticareti yapıyordu.
"Ee, sana burada iyi bakıyorlar mı?" dediğimde ağlaması şiddetlendi. "B-be-"
Beklemeden boynunu kırdım. Böyle insanlar yaşamamalı. Çocuklar ve kadınlara zara gelmemeli... öldürülmemeli. Tıpkı benim gibi. O sırada evimde 2 kadını zorla tutuyordum.
"Klasik işler mi kardeşim?" dedi Kıvanç bana sırıtarak geliyordu. Allah'ın malı!
"Bu depoyu biraz dekore edelim ya." dedi sırıtmaya devam ederken.
"Bir daha ki sefere lunaparkta adam öldürürüz."
"Karısı da bu işe bulaşmış." dedi çenesiyle cesedi göstererek.
"Ne! Kendi hemcinslerini 3 kuruş para için mi satmış? ONUN SAÇINDAN TUTUP GEBERT- kadınlara el kalkmaz, dokunulmaz, bağırılmaz." dedim ezbere bildiğim kuralları sayarak. Derin nefesler aldım. "Karısını takibe alın. Bu işlere bir daha bulaşmasın."
"Bu arada haklıymışsın. Kız annen gibi piyano çalıyor."
Kanım dondu. Annemden bahsedilmesini sevmezdim. "Onun yanına gideceğim. Ama önce dövüşe. Bu akşam yokum kızlar sana emanet, kardeşim."
"Ona selam söylüyorum. Mezara benim için su dökmeyi de unutma."
Annemin yanına gitmeliydim. Ona ve babama taşla konuşmuş olacak olsam da Şimşek'i bulduğumu anlatmalıydım. O beni sevmese de onu her gördüğüm de kalbim depar atıyor. Bana her baktığında eriyorum. Sadece onun yanında gülüyorum.
Ve çocukluğumdan beri sadece annemin piyanosuyla duyduğum o tarif edilemez duyguları onun her şeyinde tekrar tekrar hissediyordum.
Annemleri gördükten sonra da dövüşe gitçektim. 10 tane insan maske takıp bir kafeste, izleyicilerin önünde bahisler eşliğiyle dövüşüyordu. Ve mekân benim mekânımdı. İstanbul'da 15'ten fazla bar paravanlı dövüş mekânı vardı. Ve ben hiçbir zaman kaybetmezdim.
Telefonumu aldım. O piyano çalarken kayıt etmiştim. Arabama bindiğimde kaydı başlattım.
...
1 Saat Önce Ceren'den:
Kıvanç ile baş başa kalmıştık. Birbirimize bakarken ona sordum. "Ne zaman bizi bırakacaksınız?"
Yatağa yanıma oturdu. "İnan bana Şimşok'un ona aşık olana kadar buradasınız. Seni de hem sıkılmasın hem de onu tehdit edebileceğimiz bir şeyimiz olsun diye tutuyoruz."
15 dakikalık bir sessizlik...
"Sen de mi mafyasın?" dedim merakla.
"Evet, onun ortağıyım. Kuzen olduğumuza bakma, kardeş sayılırız. İşi babalardan öğrendik." bana acı bir sırıtış yolladı. "Peki senin ailen?"
"Onlar öldü." sertçe yutkundum. "7 yaşındayken hırsızlar öldürdü. Sonrası teyzemler. İyi insanlardı. Kocasıyla çocuğu olmayınca çok ağlamışlardı ama beni çocukları olarak görürlerdi. Okuldayken hep dışlanırdım ve zorbalığa uğrardım. 5. sınıfta Şimşek bizim sınıfa geldi ve bana zorbalık yapan kızı böceklerle doldurduğu bodruma bir gece boyu kilitleyince tanıştık. Arkasında hiç iz bırakmazdı. Ve şuanki gibi deliydi. Yine çok konuştum ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Piyanisti
ActionRuhu 6 yaşından beri çaldığı piyanoda hayat bulan, deli, düşünmeyi kesmiş ama bir o kadar da zeki Kaplan Şimşek Kılıç; piyano çalmak için gittiği balonun mafyalar için olduğunu bilmesi imkansızdı. Ama şu hayattaki tüm şanssızlığını onu yıllar sonra...