Medyadaki Kıvanç,Medyadaki videoda ben çaldım,
İnşallah oy vermeyenlere kaynana musallat olur,
Selcan ablama gelsin,
...
Şimşek'ten:
4 kişi bahçedeki mezarlık manzaralı masada oturmuş birbirimize bakıyorduk. "Şimdi herkes sorunlu olduğu kişiden özür dilesin. Sen başlamak ister misin Ceren kızım."
"Elbette Şimşok'un kaynanası." ona bir tane tokat attım. Selcan Hanım masanın etrafında yürüyordu. Bense masanın ortasındaki kapkeklere dalmıştım. "Arkadaşlarımıza vurmuyoruz kızım."
"Ama o benim kardeşim."
"Hii, bu daha da kötü. Bir daha Ceren'e vurma kızım. Sana istediğin kadar kapkek yaparım olur mu?"
"Olur Selcan Hanım."
"Bana hanım demene gerek yok."
"Peki, Selcan Sultan ama kapkeklerimi istiyorum canım benim."
"Peki. Ceren'ciğim başlayabilirsin canım benim."
"Adel, 5 adamını öldürdüğüm için ve Kıvanç, seni kandırıp silahını çaldığım için özür dilerim." dedi sakince. Sonra Selcan Sultan, Kıvanç'a baktı. Sıra ona gelmişti.
"Sizi oraya kilitlendiğimiz için afedersiniz kızlar." dedi Kıvanç direk. Sultan'ım oğluna baktı.
"Sizi oraya kilitledik. Özür dilerim. Ama bir daha yaparım." Sultan'ım kremşantili bir kapkeki oğluna fırlattı. Adel'de havada tuttu.
"Hayırsız evlat!" hepsinin bana bakmasıyla sıra bana gelmişti.
"Siktirin gidin özür mözür dilemiyorum!" dedim. Aşk 101'deki Osman'ya.
"Siz ikiniz tam birbirinize göresiniz." dedi Sultan'ım burun kemerini parmakları arasına alırken. Ya bir git ya!
"Hadi kalkalım." dedi Adel ayağa kalkarken. Sultan'ım hemen atıldı. "Bende geliyorum."
"Anne-"
"İtiraz yok! Kızlarım gelsin de bana yardım etsinler, bir iki parça eşyamı toplayayım." dedi ve ben daha ne olduğunu anlamadan ikimizin elinden tutup üst kata doğru sürüklemeye başladı.
Üst kata çıktığımızda beni sade, tatlı bir odaya soktu. "Sende piyanistmişsin."
"Evet öyleyim." Bana bir çanta verdi ve çekmeceyi gösterdi. İçinde bulduğumuz tüm kıyafetleri çantaya tıkarken konuşmaya devam ettik. "Sizde mi piyanistsiniz?"
"Evet, ben de piyanisttim. Ta ki..." durdu, bize döndü ve eldivenlerini ağzını kullanarak çıkardı. O anda şok oldum.
Kadının parmakları yoktu! Onun yerine robotik parmakları ve kanlı, canlı eli vardı. Ama parmaklarına ne olmuştu. Kadın gülerek anlatmaya devam etti. "Metal de olsa parmaklarım var ama yine de o hissi vermiyor. Parmaklarım yerindeyken oğlum ve Kıvanç ile bir anlaşmamız vardı. İkisi de piyanoya aşıktı. Ama benim piyanoma. Onlara her gün en az 10 parça çalacaktım, onlarda uslu olacaktı. Ve cidden işe yarıyordu. Ama parmaklarım bu hale gelince istediğim şeyin tam zıttı oldu."
Derin bir iç çekti, "Ama senin çalışının benimki gibi olduğunu söylemişlerdi. Bu yüzden sana aşık oldu. Ama eğer sen istemiyorsan seni kaçırmamız lazım. Ayrıca burada da sıkıldım. Bunun için geliyorum." dedi sırtına hazırladığı çantayı atıp kapıya yönelirken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Piyanisti
AcciónRuhu 6 yaşından beri çaldığı piyanoda hayat bulan, deli, düşünmeyi kesmiş ama bir o kadar da zeki Kaplan Şimşek Kılıç; piyano çalmak için gittiği balonun mafyalar için olduğunu bilmesi imkansızdı. Ama şu hayattaki tüm şanssızlığını onu yıllar sonra...