-Giriş-

235 29 69
                                    


Ceren'in elinden tutmuş koşuyordum. Baloya geç gelen, şöför kullanmayan bir zengin arabadan iniyordu. Koşa koşa onun yanına gittik ve elimi uzattım.

  Üstümde bir takım elbise vardı. Adam takım elbiseden dolayı beni vale sandığı için anahtarı uzattı ve karısını koluna alıp az önce koşarak geçtiğimiz flaşlardan göz gözü görmeyen kırmızı halıya doğru yürüdüler. Biz de kırmızı üstü açık arabaya bindik.

  Mafyadan kaçarken mafyadan araba çalıyorduk. Çok zekiyiz ya...

  Arkamdan bir adam bağırırken ben arabayı çalıştırmış yol almaya başlamıştım bile. "O KIZI DURDURUN!"

  Kadın be kadın, hayvan!

Dip gaz yaparken üstü açık araba olduğundan rahatlıkla aynaya baktığımda sayamadığım kadar çok siyah arabanın peşimizde olduğunu gördüm. Ceren bağırdı.

  "Göbek bağınızdan yediğiniz tüm besinler başka bir çıkıştan gelir inşallah!"

  "Cero'm ile küfretmeden küfretmeye doğru." dedim kaşları çatıkken. Ana yolda gaza basarken radyoyu açmamla kaşlarımın kalkması bir oldu. Kafama Göre çalıyordu ve bayılırdım. Sırıttım. "Yer değiştiriyoruz!"

  Ceren daha ağzına açamadan onu yakasından tutup kendi koltuğuma attım ben de onun koltuğuna geçtim. Ceren çığlık atıp direksiyonu tutarken ben de ayağa kalkmıştım. Bağırırken Ceren'in süt anama kadar küfrettiğini biliyordum.

  "KARIŞMASINLAR, DOKUNMASINLAR;
BEN BÖYLE KEYFİME BAKIYORUM;
BOZUK DÜZEN, ÖYLESİNE TAKILIYORUM KAFAMA GÖRE;
KAFAMA GÖRE, KAF-"

  Siyah arabalardan biri yanımıza gelmişti ve tam o anda önümüze kırmıştı. Benim aklıma 'Kuş oldum uçtum gök yüzüne...'  gelirken Ceren bunun gerçekleşmemesi için beni koltuğuma çekmiş ve tutmuştu. Ben de arabanın önünü tutunmuştum.

  Sadece alnımın kenarın önümüzdeki cama çarpmıştım ama iyiydim. 7 tane siyah araba etrafımızı sararken içeriden düzinelerce adam çıktı. Ceren etrafına şaşkın bakışlar atarken ben kahkahalarla gülüyordum. Adamlar etrafımızda daire olmuştu. İkimize de ikişer tane adam gelip kapılarımızı açtı ve kolarımızdan nazikçe tutup arabanın önünde kollarımızı bırakmadan yan yana getirdi. Bizde pek sıkıntı çıkarmadık.

  Birazdan sıkıntının anası çıkacak merak etmeyin canlarım.

  Hepsi de siyah takım elbiseli, siyah gözlüklü ve kablolu kulaklıkları olan; dana gibi adamların arasından bizim önümüze kıran arabanın yolcu koltuğunun kapısı açıldı.

  İçinden simsiyah saçlı ve masmavi gözlü bir adam çıktı. Simsiyah jilet gibi takım elbisesinin içinde bile belli olan kasları vardı. Simsiyah saçları dağınıktı ve ne kadar inkâr etmeye çalışsamda ona karizmatik bir hava katmıştı. Gözleri gök yüzü gibi değil, gemileri yutan bir okyanus gibi insanı delip geçiyordu. Beyaz bir teni ve dolgun dudakları vardı. Maşallah ben 1,78 kızım adama dağa bakar gibi bakıyorum. Mübarek 2 metre.

  Ciddi söylüyorum hiçbir zaman bir erkekle ilişki yaşamadım ve benim için yaşamak da gereksizdi bu yüzden hiç öyle bir şey olmayacak derim herkese. Ama bu bazı erkekleri yakışıklı bulmayacağım anlamına gelmiyor.

  Bunu Ceren'e ayarlayayım ya...

  Adam tam önümde durup bana sırıttı. "Benden uzaklaşamazsın piyanist. İyi misin?" Son soruyu sorarken kaşları çatık alnıma bakıyordu.

  Ona en sinir bozucu sırıtmışım fırlattım. İnsanlar genelde ağzımın ortasına çakası gelirdi ama bu adam gülmeye devam ediyordu.

  Sağ ayağım ile geriye doğru bir tekme atarken sağımdaki koruma diz çökmek sorunda kaldı. Kolumu bırakmasıyla sağ yumruğumu solumdaki korumanın aletine geçirdim. Adam özel bölgesini tutup diz çökemeden belinden silahını aldım ve bana piyanist diyen adama doğrulttum.

  "İyidir, senden naber?"

...

  Aklıma geldi yazayım dedim inşallah beğenirsiniz,

  Lütfen yıldız atmadan geçmeyin❤️❤️❤️

Mafyanın PiyanistiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin