7. Bölüm

98 17 337
                                    


Sınır: 8 yıldız 🌟 / 300 yorum 💬

Arkadaşlar o yıldıza bassanız eliniz kırılmaz lütfen yıldız atın,

  Medyadaki fotoğraf  cuk oturdu,

7. Bölümü kaos eşliğinde sunarım,

...

Vücudum silahlara sarılıyken kendimi güvende hissediyordum. Yalnız kıyafetler yakıyor!

  Çömelmiş bir biçimde parmak ucumda yürüyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Çömelmiş bir biçimde parmak ucumda yürüyordum. Önümde Altın vardı. Kıvanç ile olduğu gibi beni arka kapıya yönlendirdi. Kapıyı açtı ve bir yanına geçti ben de diğer yanına geçtim. Ne yapacağımızı anlamıştım.

Ben buradan gördüğüm adamları, o oradan gördüğü adamları vuracaktı. Aklıma kuralım geldi: Kimse ölmeyecek.

Kafasını salladığında hazırda tuttuğum silahımla görüş alanımdaki korumaları öldürmeyecek ama etkisiz hale getirecek noktalarından vurdum. Omuz, baldır, göbeğin yanı...

Altın'da aynısını yaptı. Cidden bu kız benim kankam olmalıydı ya. O ne sakinlik? Sanki temizlik yapıyor. Aslında evet bir nevi temizlik yapıyor. Kahkaha atmaya başladım. Her adam vuruşumda kahkaham şiddetleniyordur.

Tüm adamlar bitince koşarak garaja girdik. Evin bir ön tarafındaki avluda park alanı vardı bir de arka taraftaki kapalı garajı vardı. Ve orası da Sultan'ımın evine giden yoldu. Garajda iki siyah motorsiklet vardı.

O birine bindiğinde ben de diğerine bindim. Tabii ki de motorsiklete binmeyi biliyordum. Kaskları taktık ve gazladık. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Onu takip ediyordum ama bu bir süre sonra bu bir yarışa dönüştü. Düz yolda hala şehre varmamışken yarışıyorduk. Cidden eğlenceliydi. Şehre girmeden İstanbul'un öbür ucuna gidiyorduk.

Benzinimiz azalmıştı. Ona ilerideki benzinliği gösterdim o da başını salladı. Orada durup benzin alırken kasklarımız çıkardı. "Ben susadım."

"Ben de, bir iki bisküvi de alalım." dedi gülümseyerek. Birlikte markete girdik. "Eee, abime ne zamandan beri çalışıyorsun?"

"2 yıl önce kuzenim ile beni sokaktan kurtardı. Bana silah kullanmayı öğretti. O zamandan beri onun tarafındayım. Sen gelmeden 8 ay önce de beni istihbarat için Arel Bey'in yanına gönderdi. İlk başta sana yardım edemedin sebebi planın hazır olmaması ayrıca abin nasıl kaçacağını merak ettiğinden bize bir şey yapmamamızı söyledi." derken kızarmayı da ihmal etmemişti. Ayrıca abimden bahsederken sırıtıyordu. Ne olduğunu anladığım için ben de sırıttım. Dolaptan suları aldım.

  Telefonu çaldı. Kim olduğunu görememiştim. Eliyle '1 dakika' işareti yaptı ben de başımı salladım. Küçük bir telefon görüşmesi yapmıştı.

"Abim iyi çocuktur ya. İlişkiye girerse ciddi düşünür. Ayrıca beni sana emanet etmiş. Ne de güzel sana güveniyor."

"Evet ben de ona güveniyorum." dedi göz temasından kaçınıp bir bisküvi aldı. Parasını verdi ve marketin önündeki banka oturdu.

Mafyanın PiyanistiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin