"Ben de bizim akademiyi zeki sanardım."
Diye konuştu Childe ortaya dizdikleri abur cuburlardan küçük paketli bir kek seçip ağzına tıkıştırırken."Hayvan..."
Diye mırıldandıp kollarını bağladı Scara, arkasına yaslanıp iç çekti, devam etti. "Bir şey mi duydun da böyle diyorsun?""Ben de duydum, sanırım aynı şeyden bahsediyoruz." Çok önemli bir şey anlatacakmış gibi telefonunu kapatıp kenara koydu, saçlarını arkaya atıp konuşmaya başladı Signora.
"Biliyorsunuz ki katların ayrılma şekli var, zaten yurtta kalan kişiler de vardı önceden ve belli bir düzen şeklinde ayrıldık, yani odalar için kura seçilirken de belli bloklar arası kura seçiyorduk biz. Neyse işte.. şu en üstteki salakların dediğine göre yurtta bir hayalet dolanıyormuş."
Scaramouche:
"Hayalet mi.. pfftt.."Signora:
"Dinlesen keşke gülmeden önce. Millet uyku uyuyamaz olmuş bunun yüzünden."Signora gülmese bile yüzünde alaycı bir ifade vardı, Scara ise anlam verememişti pek. İkisi de gülmüyordu ama bir şeyle dalga geçiyorlardı sanki..?
Signora:
"Hayalet her gece, hatta gecenin tam yarısında ki hep aynı saatte oluyormuş bu; en alt katta bi anda ortaya çıkıp dolana dolana en üst kata kadar gidiyor, en üst katı da dolanıp geri geliyormuş. Üstelik sanırım ikiye bölünmüş bile olabilirmiş bu şey. Ajax ağzın patlayacak birazdan gülmeni tutmaya çalışıyorsan azıcık düzgün tut. Ciddi bir şey anlatıyorum. Neyse neyse.. hayaletlerden birisi bembeyaz saçlı, bembeyaz giyiniyormuş ve boyu uzunmuş. Üstelik ışık yokken bile parlıyormuş parıl parıl. Diğeri ise onun aksine simsiyahmış, giyimi de saçları da. Beyazlının saçları uzunken onunkiler daha kısaymış ama saçlar tüm yüzünü kapatıyormuş. Üstelik boyu da.. daha kısaymış işte ne kadar kısa bilmiyorum. İkisi de en alttan başlayıp en üste kadar dolanıyormuş. Beyazlı olan sadece 5dakikada her yeri dolansa da diğeri daha ağır ağır davranarak ilerliyormuş. Çok yavaşmış.Scaramouche:
"İki tane salak kafasına göre dolanıyordur işte.. yok mu kamera falan ?"Signora
"İKİ TANE SALAK da kameranın çektiği noktaları bilmediğinden bütün yurdun en köşe yerlerini dolanıyor zaten, adamlar da hayalet var sanıyor. Siyahlı olana ne hayaleti küçük şeytan bu falan demişler hatta. Komik olan da ne biliyor musun?"Scaramouche:
"Hı?"Childe:
"Bilirsin belki, köşe tarafları çok çekmiyor kameralar özellikle en alt katın yani. Ortak salon ve merdivenlerin olduğu kısımlar daha çok çekiliyor. Üstelik ışık sorunu da var en alt katta ve bu yüzden köşedeki odalar hiç gözükmüyor."Scaramouche
"Ee?"Childe:
"Kaç tane küçük boylu simsiyah bir şey tanıyorsun sen?"Scaramouche:
"Çok kişiyi tanımıyorum be-e.. a."Childe:
"ANLADIN MI SONUNDA SALAK"Scaramouche:
"...."Childe:
"Ne tesadüf olacak ki en üst katta da Kazuha var."Scaramouche:
"Bi bu kalkmıştı ortaya çıkmayan zaten.. neyse."Childe:
"Senin Kazuha uyuyor mu yoksa ışığı açık mı diye dolana dolana gitmenle dalga geçiyoruz tabii ama senden önce çıkan kişiyi de biz dedikodularla öğrendik, seni ondan önce de görmüştük maşallah slowmo açmış karabasan gibi yavaş yavaş gidiyorsun zaten"Scaramouche:
"O orospu çocuğunun bir şeyler karıştırdığının farkındayım zaten.. erkenden uyuyor sonra gece yarısı uyanıyor o sikik alarmla.. odadan çıkıp on dakika sonra geliyor, ters bir şekilde yatıp kendisini yorganla gizliyor ve telefon sabaha kadar elinde oluyor."