31.BÖLÜM

15.6K 1K 1.3K
                                    


Uzun bir aradan sonra burda olmak, buraya yazmak o kadar tuhaf ki.. Hele wattpad bu hâlde iken..
Biliyorum hepimiz bu durumdan hiçte memnun değiliz ve bu engelin kalkması için el birliği ve iş birliği ile bu durumdan kurtulacağız.. Ben buna inanıyorum. Lütfen siz de inanın..

Bu bölümü atma nedenim size söz vermem ve wattpade girebilenler devam etmesi için. Kesinlikle herhangi bir art niyet yoktur. Lütfen buraya attığım için bana kızmayın..

Şarkı :

Nurettin Rençber / Söyle sunam

Nurettin Rençber / Söyle sunam

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.











........................................ ZS.................................

Yıldırım hızlı adımlar ile sorgu odasına girdiğinde tim aynanın arkasındaki odaya geçti. Odadaki üç sandalyeden birine Feyzullah diğerine Baran diğerine de Yiğit oturduğunda geriye kalanlar ayakta dikildi. Gözleri odada Yıldırım'ın üstünde gezinirken pür dikkat onu izlemeye başladılar.

Yıldırım odaya girdiğinde teröristin oğlu olan Ferzad Şıvan bir sandalyeye oturmuş önündeki masada kolları kelepçeli idi. Başının üstündeki lamba odadaki tek ışık kaynağı olup odada loş bir ortam sağlamakla birlikle korkunç bir filmdeki bir sahneyi anımsayıyordu.

İçeri Yıldırım girdiğinde başını ona çevirdi. Pişkin pişkin gülüp,

"Oo! Dilsiz  beni görmeye gelmiş" dedi. Ağzını yaya yaya konuşurken Yıldırım üniformasının kollarındaki düğmeleri açtı. Düğmeleri açtıktan sonra saatini çıkardı ve cebine attı. Ferzad onu izlerken Yıldırım kollarını katladı ve gözü onu izleyen odaya kaydı. Camdan içeriyi görmek mümkün değildi ama onların onu izlediğini biliyordu.

En sonunda onları boşverip Ferzad'a döndü. Ferzad ona tedirgin gözler ile bakarken Yıldırım hemen boş kalan sandalyeyi çekip oturdu. Sandalye yere sürtüne sürtüne ses çıkarırken Ferzad yutkundu. Yıldırım'ın sert yüzü ve bu kadar sakin olmasının hiç iyiye alamat olmadığını biliyordu.

"Tek soru, tek cevap. Eğer iki kelimelik cevap verip canımı sıkarsan canın diye bir şey kalmaz!" Ferzad merakla onun yüzüne bakarken Yıldırım ona doğru eğildi.

"Amcan seni niye istiyor?"

"Amcam mı?"

"Tek cevap dedim lan! Adam aklı amcanın seni niye istediğini söyle!" diye Yıldırım yumruğunu masaya vurdu. Masa sallandığında o ses izleme odasına bile gitti.

İzleme odası konuşmaları tam olarak duymasa da görüntü onlar için yeterdi. HD film izler gibi Yıldırımı izlemeye dalmışlardı. Baran ayak ayak üstüne attı ve hayıflandı.

"Keşke çay getirseydim ya. Bu kadar zevkli olacağını bilmiyordum ki!" dediğinde Yıldırım için eğlence başlamıştı.

Ferzad'ın elindeki kelepçeyi çıkarmıştı. Adama tekme tokat dalarken Ferzad korunmak ve yalvarmak dışında bir şey yapmıyordu. Yıldırım onu bir duvardan diğerine fırlattı. İçine su serpmek için Ferzad'ın sırtında oturduğu sandalyeyi kırdı. Sandalye parçalara ayrıldığında Yiğit merakla sordu.

BİR KİBRİT YAK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin