3- Yardım

29 6 4
                                    

Merhaba, nasılsınız? Ben çok yorgunum ama bölümü düzenleyip hemen atmak istedim. İyi okumalar :*


Hafta sonu olmuştu bile. Birkaç gündür oyuna pek zaman ayıramadım. Her gün işten gelir gelmez masaya oturdum ve gece yarılarına kadar çizim yaptım. Boynum tutulduğu için başımı çok hareket ettirmemeye çalışarak pencereyi kapattım. Felix seviye atlamama yardım ediyordu. Evet Arda ve Çağla değil... Arda'nın özel dersi vardı ve Çağla yeni bir tiyatro gösterisi için prova yapmaya gitmişti.

Haritadaki lav golemleri yüzünden bir kez ölmüştüm bu yüzden onları, Felix'in aksine tek tek kesiyordum. Felix'in karakteri 200. Seviye doğa koruyucusuydu ve hasarı çok fazlaydı.

Felix1: Boş zamanlarında neler yapıyorsun İlay?

Felix'in sorusuyla birkaç saniye bunun üzerine düşündüğümde, sıkıcı hayatımla bir kez daha göz göze geldim.

SailorMoon: Çizim yapıyorum, arkadaşlarımla vakit geçiriyorum falan filan. Tamamen sıradan şeyler. Sende durum ne?

Felix1: Üniversitede Amerikan futbolu takım kaptanıyım. Bazen sörf yapıyorum. Ama genelde arkadaşlarımla içmeye gidiyoruz. Sıradan benim de. Ne çizimi yapıyorsun?

Üniversiteye gittiğine göre benden küçüktü. Karakterinin sarı, uzun saçlarını gördükten sonra onun daha... sakin bir yapısı olduğunu düşünmüştüm. Hadi ama, doğa koruyucusu olan bir MMORPG karakterini Amerikan futboluyla bağdaştırabilecek kaç kişi vardır ki? İnsanları oyundaki karakter tiplerinden tanımak mümkün değildi cidden.

SailorMoon: Bir dergi kapağı için illüstrasyon çiziyorum. Vay, Amerikan futbolu mu oynuyorsun? Biraz sert bir spor değil mi?

Felix1: Evet ama sahaya çıkarken koruyucu ekipmanlar giyiyoruz. Pek sıkıntı olmuyor o yüzden.

Yine de bu tarz sporlar bana hiç hoş gelmiyordu.

Jass: Peki takım isimlerinin çoğunun hayvan isimlerinden oluşmasına ne diyorsun? Böyle daha mı göz korkutucu oluyor?

Ben ne ara geldiğini bile görmeden Jass, Felix'in topladığı o kocaman golem topluluğunu tek bir darbeyle yok etti.

Felix1: Ne s*kim yapıyorsun lan sen?

Jass: Merak ediyorum da, takımının adı "Tatlı Su Kaplumbağaları" mı yoksa "Şirin Panda Yavruları" mı?

Sorduğu soruyla kıkırdadım. İyi ki şu an sesli sohbette değildik çünkü Felix'e çok ayıp olurdu.

Felix1: Çok komiksin. Keşke bunu sahadayken yüzüme söylesen. Bir online oyunda değil.

Jass: Ah, sahada. Tabii ki. Gerçek hayatta ne kadar korkutucu olduğunu tahmin edebiliyorum. Özellikle o kocaman koruyucu kıyafetler içinde.

Felix1: Seninle gerçek hayatta karşılaşsaydık o kıyafetlere ihtiyacım olmazdı.

Jass: Evet onlara ihtiyacın olmazdı. Çünkü sen çoktan annenin arkasına saklanmış olurdun :)

Sanki on yaşında iki ergen gibi davranıyorlardı. Yine de küfretmeden küfretmiş hasarı bırakmak konusunda Jass'in daha iyi olduğu su götürmez bir gerçekti. Bir iddiaya girseydik paramı kesinlikle Jass'e oynardım.

Felix1: Aynen kesin öyle olurdu or*spu çocuğu.

Bunu yazdıktan sonra Jass'in üstüne koşmaya başladı. Karakterinin elindeki mistik, doğayı temsil eden yeşil ağaç işlemeli kitap açıldı ve Felix, sayfalardan açığa çıkan ışık ile Jass'e birkaç darbe savurdu, sonra birkaç tane daha. Daha önce bir doğa koruyucusu görmemiştim. Oyundaki karakter hamleleri etkileyiciydi. Jass'ten bir tepki bekledim ama o öylece durmaya devam etti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Öpüşler ve DüşlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin