Bütün gün iş yerinde bile aklını meşgul eden adam sayesinde yine akşamı bulmuştu. Bu işe başladığından beri ilk kez zamanın nasıl geçtiğini dahi anlamadı. Aklında sürekli Hakanla geçirdiği vakitler ve onun anlattıkları vardı. Akif kendisine dahi itiraf edemese de aşırı meraklıydı.
Aslında herkesin hayatını merak da etmiyordu. Hakan hakkındaki bilse yeterdi. Dün Beren'i yatırdıktan sonra yanına geldiğinde yine biraz soru sordu. Her şeyine açık şekilde cevap veren adam aşkının kim olduğunu söylememişti.
Bakışları da garibine gidiyordu. Eğer gerçekten bir sevdiği olmasa kendisine aşık bile zannedebilirdi. Bir anda değişen tavırları ve ilgisi karşısında ne yapacağını şaşırmıştı. Ama bu Hakan'ı daha çok sevdi. Şerefsiz iyi adamdı. Niye bu zamana kadar kendisine öyle davrandığı için meçhuldü. Sevdiği kişiyi düşünmekten bunu sormak aklına bile gelmedi.
İş yerinde bazen onu düşünürken yüzünde oluşan sırıtmaya da engel olamadı. Tuncay'ı bile aklına getirmeyecek kadar zihnini doldurmuştu. Belki de uzun zaman sonra yeni bir arkadaş kazanmış olmanın heyecanı vardı.
Herkes çoktan patrona seslenip çıkarken Akif yine gözüne görünmek istemedi. Şimdi pezevenk keyfini kaçıracaktı. Kısa boyu sayesinde kalabalığın arasına dalıp hızla dışarı yürüdü. Belki uzun zaman sonra bugün kahveye de giderdi. Artık futbol oynamazdı ama maç izlemekten geri durmazdı.
Çalışanlar arabalarına ilerlerken yine içi gitti ama yapacak bir şeyi yoktu. Yakında babasına karşı daha büyük bir kozu olacaktı. Hasta olup yataklara düşerse kesin destek çıkardı. Ve Akif istediğini alacaktı.
Ona yapacağı oyun yüzünden sinsi sinsi sırıtırken yola çıktı. Bu saatte aşırı kalabalık oluyordu ve rahatsız ediciydi. En azından patronuna görünmeden çıkabilmişti.
"Pezevenk yüzünden dengem bozulacak yakında" Kendince patronuna söylenirken ellerini cebine sokuşturup eve doğru yürümeye başladığında, duyduğu korna sesiyle başını çevirdi. Kendisine olmasa da merak ediyordu. Kalabalığın içinde merakla etrafına bakarken tekrar gelen sesle odağını buldu.
Gördüğü bedenle bir an hayal olup olmadığı anlamaya çalıştı. Şuan Hakan onların park yerinde kendisine el sallıyor olamazdı. Şaşkın şekilde dudakları aralanırken bu defa onun kendisine bakarak yan tarafa uzanıp kapıyı açması ile daha çok afalladı.
Kalp atışları ise anında hızlanmaya başlamıştı. Kendisine baktığı için tereddüt etse de sertçe yutkundu ve yürüdü. Eğer başkasına geldiyse fena bozulacaktı. İçten içe kendisi için olmasını umarken açılan kapıya doğru yaklaşıp içeri doğru eğildi.
Hakan yine üstündeki takım elbisesi ile duruyordu. Belli ki işten çıkıp gelmişti. Akif onu bir kaç saniye süzüp "Hayırdır birine mi geldin?" Diye sordu. İşini garantiye almak istiyordu. O kendisine sırıtırken Akif heyecanla derin bir nefes aldı.
"Akif sen gerçekten bazen çok saf oluyorsun. Gelsene lan içeri. Başka tanıdığım mı var benim burada?"
O keyifle gülerken Akif daha çok heyecanlandı. Niye almaya gelmişti ki. Daha önce hiç böyle şeyler olmazdı. Saf saf dediğini yapıp hemen yan tarafına oturdu ve kapıyı kapattı. Şaşkınlıktan bir şey de diyemiyordu. Arabanın içindeki kokuyu solurken dikkatle onu izlemeye başladı. Takım elbise içinde sanki bambaşka biri gibiydi ve çok daha yakışıklıydı.
"İşten çıktım ve yolum buradan geçiyordu. Ben de gelmişken seni bekledim. Sonuçta arkadaşız artık sakıncası yok bence"
Hakan arabayı çalıştırıp yola çıktığında Akif hissettiği sevinçle "Eyvallah sağol" dedi. Şaşırmıştı. "Yani gerek yoktu aslında zahmet olacak sana da"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELMA KURDU (bxb)
Teen FictionKısa boyu yüzünden içine kapanmış ve mutsuz Akif'in hikayesi. Bazen en güzel özellikler tek bir sözle bile kusur gibi görünür.. Bxb konuludur.. +18, şiddet ve küfür içerir.. Olaylar ve karakterler tamamen hayal ürünü olup, kısa boy takıntısı içerir...