6

559 53 23
                                    

Hafta sonu olmasının rahatlığı ile tüm gün yatakta kalmak istiyordu. Sanki bütün bir hafta evde oturmamış gibi halinden de şikayetçi değildi. Zaten Hakan yüzünden gözüne girmeyen uyku, onu fazla güçsüz yapıyordu. Onunla karşılaştığından beri sürekli düşünüyordu.

Ama bu defa düşünürken ağlama isteği olmamıştı. Bazen sinirden kudurmuş bazen de yüzünde sinsi bir sırıtış olmuştu. Şerefsizin yüzünde gördüğü pişmanlık belki de huzur bulmasına neden oldu. Onu tanıdığından beri ilk kez öyle görmüştü.

Ve Akif için bu önemliydi. Çünkü bu zamana kadar gördüğü zorbalıkların hiç birinden özür almadı. Bir kere yüzüne gülüp suçlarını anlasalar yine mutlu olurdu ama olmamıştı. Ve Hakan ondan özür dileyen tek kişiydi. Gerçekten bu kadar umrunda mı onu da bilmiyordu.

Bütün gün onu düşünmekten bile şikayet etmedi. Ona posta koyup gittiği için ara ara kendisine bile kızdı. Koca adam neredeyse ayaklarına kapanacakken çokta götü kaldırmanın anlamı yoktu. Ama hoşuna da gitmişti. Onu sürünürken görmek güzeldi sanki.

"Kesin delirmiştir Şerefsiz" yine kendi kendine gülüp söylenmeye başladığında aklına arkadaşının sözleri geldi.

Tuncay'ın sırf şaka olsun diye dile getirdiği şeyler Akif için çok düşündürücü olmuştu. Ama aşık olmasının imkanı yoktu ki. Bir kere kendisi Akifti. Hakan gibi bir adam niye ona baksındı. Kim bilir peşinde kaç tane kız olmalıydı. Düşüncesi bile çok uçuk geliyordu.

Kendi kendine yine düşündüğü şeyden dolayı utanç duyup hızla oturur pozisyona geldi. Aptalca şeyleri kafasında kurmak istemiyordu. Bugün olacak yemeğe de zaten gitmeyecek ve herkese olan tavrını koyacaktı. Tuncay arayıp ısrar eder diye sessize aldığı telefona uzandı. Evde oturmakta artık sıkıcı geliyordu ve hafta içi işine başlamak en iyisi olacaktı.

Ekranı açıp baktığında sanki çok arayanı varmış gibi hüsrana uğradı. Bir tane bile bildirim de yoktu. Demek ki Tuncay da artık ısrar etmeyecekti. Kendi kendini yalnızlaştırdığını biliyordu ama kafası böyle rahat ediyordu.

"Akif.. kalk çabuk"

Birden dışardan duyduğu öfkeli sesle kaşları havalanırken şaşkın şekilde kapıya baktı. Babası ne ara eve gelmişti onu dahi bilmiyordu. Ona cevap bile veremeden kapı aniden açıldığında ise içeri giren öfkeli adamla bir an kasıldı. Birden bire ne olmuştu anlamadı.

"Şuna bak. Sanki aşk acısı çeken ergen besliyoruz evde. Kalk üstünü giy hemen o yemeğe gideceksin"

Babası sinirle karşısına gelip dikildiğinde Akif sertçe yutkundu. Bu adamın da neye kızacağı gerçekten belli olmuyordu. Saf saf onun yüzüne bakarken yemeğe gitme fikri ile başını sağa sola salladı.

"Gitmek istemiyorum. Zaten tatilim bitiyor evde kalacağım" dedi. Ama babasının inatçı ifadesi gerilmesine sebep oldu.

"Eğer başka bir şey varsa da bana söylemiyorsan öğrenirim Akif. O zaman seni eşek sudan gelene kadar döverim bak. Kalk lan çabuk. Delirteceksin beni sonunda"

Babası Birden bağırdığında Akif sekerek başını salladı. Durduk yere niye böyle ısrarcı davranıyordu ki sanki. Hızla ayağa kalkıp "Bana niye kızıyorsun şimdi?" Diye sordu. Koca adam olsa da babasından kaçamıyordu.

"Salaksın çünkü. Tuncay'ı gördüm gelirken. Hazırlansın geleceğim birazdan dedi. Ulan elalem çocuğu evde otursun diye baskı yapar biz çıksın diye yapıyoruz. Senin başka bir derdin var değil mi? Yoksa gitmek isterdin?"

Babası sert sert yüzüne bakarken Akif ona asla söylemek istemediği için "Yok ne olabilir" dedi. "Canım istemedi sadece. Hem gitmesem ne olur sanki çok mu önemli?"

ELMA KURDU (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin