Bölüm 3:

36 5 0
                                    


Bölüm şarkısı:
♪ Şanışer- Bütün Gülleri Çalmışlar

Çünkü müzik;atamadığımız çığlıklar, söylemediğimiz cümleler, anlatamadığımız sözlerdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çünkü müzik;
atamadığımız çığlıklar, söylemediğimiz cümleler, anlatamadığımız sözlerdi.

________________🎵

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyandığımda babam hala yanımdaydı. Saçlarımı narince okşayan ellerine bakılırsa benden önce uyanmıştı. Uyandığımı fark edince elleri durdu, başıma bir öpücük bırakıp konuşmaya başladı: "Günaydın hazinem."

"Günaydın," dedim, yeni uyandığım için boğuk çıkan sesimle.

"Kendini nasıl hissediyorsun?"

Bok gibi...

"Galiba iyiyim."

"O zaman önce bir banyoya gir elini yüzünü yıka, sonra da kahvaltıya in. Tamam mı, bir tanem?"

"Tamam."

Babamın kollarında huzur bulmuş bir halde yataktan kalkarken, dün gece yaşadıklarımın gerçekliğini sorgulamaya başladım. Rüya mıydı, yoksa gerçek mi?

Banyoya girdiğim zaman aynadaki kişiyi tanıyamamıştım. Deniz rengi gözlerimi kırmızı dallar kaplamış ve şişmişti. Gözaltlarım torbalanmış, yüzümün rengi gitmişti. Gece gibi olan uzun saçlarımsa, birbirine girmişti.

Tarağı alıp taramaya başladığımda tarak saç tellerimle doluydu. Elimi saçıma götürdüğümde elime geliyorlardı.

Olanlardan çok fazla etkilenmiştim. Stres bünyeme hiç iyi gelmiyordu.

Yarın ne olacaktı? Hastane kesin konuşuyor ve ailemin biyolojik olarak ailem olmadığını söylüyordu. Ama ya her şey yalansa? Bir yanlış anlaşılmaysa? DNA testinin sonucu pozitif çıkarsa? Yine de olabilecek kötü senaryoları da düşünmeden edemiyordum.

Bu düşünceler aşağı inene kadar beynime hakimdi.

Kahvaltıya inmeden önce, koridorda ağır adımlarla ilerlerken pencereden dışarı baktım. Güneşin parlak ışıkları, bahçedeki çiçeklerin üzerine düşüyordu. Bu manzara, içimde kopan fırtınayla tezat oluşturuyordu. Evimizin her köşesi, huzur dolu anılarla doluydu ama şimdi bu huzur, yerini belirsizliğe bırakmıştı.

Aşağı indiğimde annemi teyzemle konuşurken gördüm. Gözleri hâlâ kırmızıydı, ama yüzünde güçlü durmaya çalışan bir ifade vardı. Yanına gidip ona sarıldım. Bir süre sessizce sarıldık.

"İyi misin, kızım?" diye sordu annem, sesi titreyerek.

"İyiyim anne," dedim.

"Sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim," dedi, ama sesinde saklayamadığı bir kırıklık vardı. "Birlikte atlatacağız bunu, merak etme."

Sonra teyzeme sarıldım:
"Güya sizinle gidecektim. Her şey birbirine girdi."

•∆LTÜST•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin