Sabahın erken saatlerinde kendine gelebilmişti,Aemma. Uyandığında üstündeki kişiyi görünce ne yapacağını bilemedi. Aegon üstünde adeta uyukluyordu. Onu hızla bacağıyla yataktan aşağıya attı. Aemma'nın hamlesi ile Aegon bağırarak uyandı. Uyandığında o da şaşırmıştı. Bir genelevde Aemma ile aynı odadaydı. Hiçbir şey hatırlayamadığı gözünden anlaşılıyordu. Geceyi hatırlamaya çalışıyordu.
Hatırladığı tek şey en son onunla Aemond hakkında konuşmaya gelmesiydi. Sonra Aegon 'un sözlerine sinirlenip, bacak arasına tekme atmıştı. Daha sonra olan şeyi ise bir türlü aklına getiremiyordu. Ama Helaena'ya ihanet etmediğini biliyordu. Sarhoş bile olsa kendi sınırlarını bilen biriydi. Aegon, yerden yavaşça kalktı.
" Bu güzel uyandırma servisi için teşekkürler, prenses! Ne o düşüncelere dalmışsın."
Aemma, onu dinlemiyordu bile hızla oradan ayrılıp sarayın yolunu tuttu. Çıkmadan önce Aemond orada mı diye kontrol etmeye karar verdi. Her yeri aradı,ancak bulamadı. Tam kapıya dönmüşken arkasından bir kadın sesi duydu.
" Prens Aemond, abisini bulamayınca ayrıldı, prenses." dedi kadın. Bu kadını dün zaten görmüştü. İsmi Sylvie olan bu kadını Aegon'la konuştuğu sıra tanımıştı. İsmini bilse yeterli olacaktı. Kısaca başını sallayıp oradan ayrıldı. Pelerinini geçirmişti ama anlaşılan insanlar onu farketmişti. Kesinlikle Rhaenyra'nın bundan haberi olacaktı. Saraya koşarak gitmişti ki, tünelleri bile nasıl geçtiğini farketmemişti. Odasına girdiğinde Leina'yı buldu. Leina, ona kızgınca bakıyordu.
" Aemond'ın peşinden gittin değil mi?Aemond, Kraliçe 'ye senin hakkında bazı şeyler söylemiş. Ne olduğunu bilmiyorum. Ama annen seni arıyordu."
Aemma, Aemond'ın ne söylediğini merak ediyordu. Kötü bir şey miydi yoksa iyi bir şey miydi? Rhaenyra onu aradığına göre kötü bir şeydi. Hemen aklına o korkunç yer geldi. Anlaşılan, Prens Aemond onları görmüştü. Hızla odadan ayrıldı. Odasından annesinin odasına ulaşana kadar bütün gözler onun üzerindeydi. Çok utanıyordu. Büyükannesi 'nin gözünden düşecekti. Odaya girdiğinde Rhaenyra hemen ona döndü.
" Aemma,Aegon ile o yerde ne işin vardı?" öfkeyle patlamıştı, Rhaenyra. Aemma, annesinin bağırışından korkmuştu. Rhaenyra, sözlerine ekleme yapmaya devam etti." Aemond'ın dedikleri doğru mu? Helaena'ya bunu nasıl yaparsın? Oraya neden gittin?"
Rhaenyra, Aemma ne kadar açıklamaya çalışsa da dinlemiyordu. Bu Aemma'yı sinirlendirmisti." Anne,beni dinle! Ben oraya Aemond'ı oradan kurtarmaya gittim. Sarhoştum ama hiçbir şey yapmadım. " diye kendini savunmaya alsa da,Rhaenyra korkunç bir gülümseyle bağırmaya devam etti." Geriye neden dönmedin, o zaman? Bana sakın yalan söyleme! Bunu bana nasıl yaparsın? Yıllarca Alicent'ın dilinden düşmediğimi biliyorsun. Bir de senin için mi bunca şeye katlanacağım? Nasıl? Nasıl? Beni düşünmedin orası kesin peki ya baban?"
Aemma, son sözüne kilitlenmişti. Gözleri yaşlarla dolmuştu. Kendi annesi bile ona inanmazsa, başka kim inanacaktı? Büyükannesi inanırdı belki, onu tanıyordu. Aemma, Rhaenyra sert bakışlarıyla bakmaya devam etti. Daemon, ise konuşmanın başından beri odadaydı. Sessizce onları dinliyordu. Aemma, odadan ayrılmadan önce son konuşmasını yaptı.
" Sakın, bir daha babamın adını anma! Benim önümde değil! Bana inanmamayı seçtin. Kendi öz kızına. Ben senin annenin adını aldım ve adımı aldığımdan beri asla aileme ihanet etmeyeceğime yemin ettim. Sen bana annenin adını kötülediğimi nasıl söylersin? Bir Kraliçe 'nin adını taşıyıp, senin hakkını asla düşürmezdim ve düşürmedim de."
Odadan ayrılırken kapıyı sertçe çarptı. Koridorda herkes onun hakkında konuşuyordu. Onlar sussa kafasının içindeki sesler susmuyordu. Koridorda giderken Helaena'yı odasından ona bakarken görmüştü. Ona ne diyecekti? Onunla konuşacaktı ama şimdi değildi. Büyükannesi Rhaenys'in odasına kapıyı tıklatarak girdi. Rhaenys, penceresinden etrafı izlerken bir taraftan da şarap içiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Princess Of Tides And Prince Regent
Teen FictionGerçek bir Velaryon Prensesi olan Aemma ile onun piç kardeşlerinden nefret eden bir Targaryen Prensi Aemond çok küçükken tanışırlar. İşte o tanıştıkları gün her şey başlar.