Bölüm 4: Dalgalar Leydisi

168 23 39
                                    

Aemma'nın, Aemond'a yazdığı mektuptan tam üç gün geçmişti, ancak Prens'ten ne bir haber, ne de bir cevap mektubu gelmişti. Belki de artık onu önemsemiyordu. Sabah kalkar kalkmaz, kendini annesi Rhaenyra'nın odasında bulmuştu. Rhaenyra şaşkın gözlerle ona bakıyordu.

" Anne, seninle bir konu hakkında konuşmalıyım. "

Rhaenyra kafasını salladı, bir sandalyeye oturdu ve onu dinlemeye başladı. Aemma, ona Driftmark'a Baela ile birlikte gitmek istediğini ve nedenlerini de açıkladı. Bu konuşma Rhaenyra'yı epey üzmüş görünüyordu. Kızına dolu gözlerle baktı ve şöyle cevap verdi:

" Eğer, gitmek istiyorsan gitmekte özgürsün. Bu evlilik- mecbur kaldığım bir şeydi. Baban öldükten hemen sonra evlenmek istemezdim ama böyle olması gerekiyordu."

Annesi haklı bir konuya değinmişti. Aemma'nın kalmak istememe nedeni de zaten buydu. Daemon'ı zaten sevmiyordu, üstüne üstlük üvey babası olması ve annesinin de babası ölür ölmez onunla evlenmiş olması, onu epeyce üzmüştü. Rhaenyra, düşüncelere dalmış uzaklara bakıyordu. Aklına bir fikir geldi.

" Büyükannen Rhaenys de izin verirse gidebilirsin ama oradayken başına bir iş açmanı istemem. Bu yüzden senden kendine bir Sör seçmeni isteyeceğim. Biraz daha bekle. Diyarda Ser bulup buraya getirmek, o kadar da hızlı olmuyor. Daha sonra büyükannenle konuşurum. "
Aemma, sadece başıyla onaylamakla yetindi. Annesine hala kızgındı. Daemon gibi bir adamda ne bulduğunu merak ediyordu ve söylediği hiçbir söze de inanmamıştı. Daemon'ı saraydakilerin anlattığı kadar biliyordu. Kendisinin zamanında, karısı Rhea Royce'u birçok kez aldattığı hala söyleniyordu. Üstüne, kibirli adamdı. Targaryenler, diyardaki insanlar tarafından tanrılara benzetilirdi. Bunun nedeni ise gümüşi saçları ve mor gözleriydi. Ancak Daemon, ona göre bir tanrıya bile benzetilmemeliydi. Ondan nefret ediyordu. Halası ölmeden önce onu birkaç kere görmüştü. Ancak şimdi içinde ona karşı nefret duygusu vardı.

Konuşmanın ardından odadan ayrılıp, sahile ilerledi. Dışarıda, Jace ve Luke'u Daemon ile talim yaparken gördü. Durumu bu kadar mı önemsemiyorlardı? Göz devirerek oradan hızla uzaklaştı. Daemon, Aemma'nın bu davranışı istemsizce fark etmişti. Ancak onun yapabileceği bir şey yoktu. O yüzden çocuklara odaklanmaya devam etti. Herkes, Ejderha Kayası'nda mutluyken, Aemma'nın içi öfke ve burukluk ile doluydu. Babasını özlüyordu. Aemma'yı hep diğer çocuklarından daha fazla  önemserdi. Bu da Aemma'nın neden ona bu kadar bağlı olduğunu açıklıyordu. Sahilde tek başına vakit geçirmeye çalışıyordu. Şu an Kızıl Kale'de olsalar, Aemond yanında olurdu. Ama o birkaç günlük arkadaşı bile artık ona uzak kalmıştı. Yine kimsesizdi.

Sahilde uzun süre dolaşmıştı. Hala öğlendi ve Aemond'dan geri yanıt alacağı bir mektup almamıştı. Kendi kendine düşündü. Aemond onu belki de kullanmıştı? Kardeşlerini sevmiyordu, hele ki en son olaydan sonra nefreti büyümüştü. Belki onu suçlu görüyordu ya da nefret ettiği başka bir şey vardı. Aklı karışmıştı. Sahilde kumdan kaleler yaptığı sırada, bir sör ona mektup getirdi ve şöyle söyledi:" Kızıl Kale'den size bir mektup geldi, prenses." Aemma bu haberle sevinçle yerinden sıçradı ve mektubu alıp okumaya başladı.

" Sana geri dönüş mektubu yazacaktım ama yazdığım sırada anneme yakalandım. Bana epeyce kızdı. Ben de o görünürde yokken gizlice yazmaya başladım. Ben de seni özledim. Burada çok fazla şey değişmeye başladı. Kral, gün geçtikçe çöküyor. Anneni, Driftmark'a gidebilmek için ikna edebildin mi? Eğer oraya gidersen, Kızıl Kale'ye gelmen daha kolay olur. Çünkü Prenses Rhaenys çoğu zaman buraya geliyor. Yazmayı bitirmem gerek. Ayak sesi duyuyorum. Tekrar haberleşiriz, Aemma Velaryon. "   - Aemond Targaryen

Aemma, neredeyse bayılacaktı. Üç gündür aklında o kadar çok karmaşık şeyler vardı ki artık hepsi çözüme kavuşmuştu. Sör'e mektubu geri verdi ve mektubu yakacak olarak kullanabileceğini söyledi. Eğer, annem görmeden yak demiş olsaydı Rhaenyra'nın bu mektuptan kesinlikle haberi olacaktı. Bu yüzden hiçbir şey söylememişti. Cevap mektubu yazacaktı ancak zamana ihtiyacı vardı. Sör:" Prenses, anneniz sizin için diyarın türlü yerlerinden sör'ler getirdi. Onlardan birini sizi korumak için seçebilirsiniz. "

Princess Of Tides And Prince RegentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin