Uyandığımda başım çatlıyordu ellerimi şakaklarıma bastırdım, yatakta oturur pozisyona geldim. Yavaş yavaş ayılırken birden yaşadığım şokla gözlerimi sonuna kadar açtım Barış dün gece beni öpmüş müydü?
Yataktan fırladım ne yapacağımı bilemeden bir o tarafa bir bu tarafa koşturdum."Güneş bir sakin ol evet öpüştünüz iyi de ben buraya nasıl geldim?"
Bunu dememle üstüme baktım kıyafetlerim değişmemişti eve nasıl geldim öpüştükten sonra ne oldu hiçbir şey hatırlamıyorum.
Sakinleşmek için ılık bir duş aldım saçlarımı tararken zil çaldı koşarak kapıya gittim delikten bakmadan heyecanla açtım. Karşılaştığım kişi Barış değildi Keremdi."Güneş selam."
"Kerem hoşgeldin içeri gel."
"Yok dışarı çıkacağım dün akşam pek iyi değildin kontrol etmek istedim"
"İyiyim ama dün nasıldım hiç hatırlamıyorum desem yeridir."
"O kadar içersen normal tabi birde alışkınım diyorsun ortamdaki tek ayık olmak çok zor. Kusmuşsun sanırım sonra Barış seni eve getirdi."
"Hiç hatırlamıyorum başımın bu kadar ağrımasından belli zaten."
"Dikkat et bugün iyice dinlen vee bol su iç."
Bunu derken asansörün düğmesine basmıştı bile.
"Olur ederim."
"Görüşürüz fıstık."
Küçük kahkahamla kat dolarken Karşı dairenin kapısı açıldı Barış sorgularcasına bize baktı.
"Sabah sabah ne bu neşe?"
"Sen sus sabah sabah şu meymenetsiz surattan sonra Güneş çok iyi geldi."
Bunu derken hızlıca düğmeye basıp Barış asansöre binemeden Kerem gitti. Gülümseyerek Barış'a bakıp konuştum.
"Günaydın."
"Günaydın."
"Dün beni sen getirmişsin Kerem söyledi teşekkür ederim umarım sana sıkıntı vermedim."
"E biraz verdin ama neyse görmezden geleyim."
"Saçma sapan bir şey yapmadım demi."
Aslında ne diyecek merak ediyordum.
"Yok bir sorun çıkmadı banyoda kustun elini yüzünü yıkadık eve gitmek istedin bende getirdim sonrada eve geçtim."
Cevabıyla afalladım ama belli etmek istemiyordum.
"Teşekkür ederim neyse görüşürüz."
Cevap bile beklemeden hızla kapıyı kapattım dalga mı geçiyordu. Tamam direkt diyemeyebilir ama beni öpen kendi. Sinirle mutfağa geçtim hızlıca kahvaltımı hazırlayıp balkona oturdum havalar soğumaya başlıyordu balkonun keyfini biraz çıkarabilirdim.
Aklıma gelen fikirle dondum yılların stalkerı Güneş neden Barış ve Kerem'i stalklamamıştım? Hemen telefondan instagrama girdim e soyadlarını bilmiyorum ilk Barış yazdım tek tek çıkan her barışa bakıyordum bazılarını atlayarak. Bir şey bulamayınca Kerem'e geçtim en üstte çıkan kişi yanında mavi tik var ama profili Kerem?? Merakla tıkladım kamera şakası yapılıyorsa şu an hiç hoş değil. Benim karşı komşum hatta komşularım Galatasaray'da mı oynuyormuş? Bunu biri duysa gülebilir hatta mağarada mı yaşıyorsun da diyebilir ama maçlarla hele ki futbolla hiç alakası olmayan biri için normal bir durum sadece milli voleybol maçlarını izleyerek spora yeteri kadar değer verdiğimi düşünüyorum. Bunu Barış ve Kerem'e desem benimle uzun süre dalga geçebilirler ki çok utanç verici hiç böyle bir şey olmamış gibi davranacağım. Yani umarım.
Hızlıca Barış'ın hesabını buldum hızla gezmeye başladım yani takip ettiklerinde fazla kadın var denemez ama açık açık takip edecek hali yok ki. Bir futbolcunun etrafında kızdan çok ne olabilir söyleyeyim hiçbir şey koca bir HİÇ. Bu durum çoğu kızı mutlu edebilirdi ama beni üzdü çünkü dün gece ki öpücüğün bir anlamı olmama ihtimali o kadar yüksek ki. Barış için bu çok sıradan olabilir nasıl bir hayat yaşadıklarını az çok tahmin edebiliyorum. Sıkıntıyla bir nefes verdim ve evi toparlamaya giriştim tüm gün temizlik yapmıştım dersem inanmayın ortalıktan topladım işte bir kahve yapıp televizyonun karşısına uzandım kanallarda gezerken telefonum titredi mesaj iş yerindekilerden gelmişti wpta hemen gruba alınmıştım.
Akşam bir şeyler mi içsek diyorlardı yani dün geceden sonra hiç o modda değildim. Eşlik edemeyeceğimi söylediğim kısa bir mesaj atıp telefonu fırlattım. Bir kaç dakika sonra telefonum çalmaya başladı klinikteki Esma arıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs /Barış Alper Yılmaz
Fanfiction"Sen gerçekten sevmeyi biliyor musun Güneş gerçek sevgiden bahsediyorum. Sevmek sevilmeye de izin vermektir, sen sadece sevmek istiyorsun."