Ertesi gün oturma odasında koltukta titreyerek uyandım gece sanırım burda uyuya kalmışım dün akşam olanlar aklıma gelince yüzümü buruşturdum. Elimi yüzümü yıkayıp kendime geldiğimde bir kahve alıp balkona geçtim. İnstagramda dolaşmaya başladım sonra önüme bir haber düştü "Galatasarayın yıldızı Barış Alper Yılmaz esmer bir güzelle görüldü"
Gördüğüm haberle vücudumdaki tüm tüyler diken diken oldu, midem bulanmaya,gözlerim yanmaya başladı. Ne bekliyordum ki beni mi bekleyecek neden beklesin ki beklemesini bile istemedim. Ağlamamak için kendimi sıkabildiğim kadar sıktım derin nefeslerle kendime gelmeye çalıştım. Hayır üzülmeyecektim bunun böyle olacağı zaten belliydi ikimizde hayatımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bunları düşünürken kapı çaldı delikten baktığımda bir kız vardı ama tam çıkaramadım. Kapıyı açınca anladım ki Kerem'in doğum gününde tanıştığımız Melisaydı."Selam Güneş umarım rahatsız etmedim."
"Yok canım ne rahatsızlığı içeri gel."
"Ben de seni Kerem'e davet etmek için gelmiştim."
Barış'ın aklıma gelmesiyle kaşlarımı çattım gerçi dün geceden sonra evin yolunu bulamamış olma ihtimali daha yüksekti.
"Çok teşekkür ederim yorgunum biraz ama sen gelmek istersen beklerim."
"E aynısı ha burda oturmuşuz ha Kerem'de. Keremle ben varız öyle oturuyorduk seni de görmek istedim o günden sonra hiç denk gelemedik."
Barış'ın olmadığını mı söylemeye çalışıyordu acaba. Tartarak Melisa'ya baktım.
"Hadi hadi gel bir kahve içeriz hatta fal bakarım sana."
"İşte şimdi beni yakaladın."
İkimizde güldük. Anahtarı ve telefonumu alıp Melisa'yla beraber karşı daireye geçtik.
"Hoşgeldin Güneş iyi ki geldin Melisa beni salmıyor artık."
"Ne salmaması ya iki dakika sohbet edilmiyor seninlede inanma buna Güneş."
Bu hallerine gülümsedim karı koca gibi didişiyorlardı.
"Çok tatlısınız."
Melisa'yla beraber kahveleri hazırlamaya başladık daha doğru o hazırlıyordu bende onu izliyordum.
"Ee Güneş sende ne var ne yok?"
"Öyle aynı iş ev arasında mekik dokuyorum."
"Ben de aynısı ya kliniğe git gel zaten çok zor birde hastalara üzülmekten yoruluyorum."
Melisa'yla tanıştığımızda bahsetmişti psikolog olduğundan.
"Tabi çok zordur senin işinde."
"Öyle. Beni terapistin olarak kullanabilirsin ihtiyacın olduğunda."
Gülümsedim.
"O kadar ihtiyacım var ki."
"E ben seni yönlendirebilirim bir arkadaşıma istersen."
"Olur bir ara hallederiz."
Kahvelerle içeri geçtik Kerem fifa oynuyordu. Bizde Melisa'yla koltuklara oturmuş Kerem'i izlemeye başlamıştık.
"Kerem ben de oynasam?"
Kerem bana inanmaz gözlerle baktı.
"Gerçekten mi? Oyna lütfen oyna. Oynayacak kimseyi bulamıyorum Melisa sevmiyor Barış desen eve geldiği yok."
Barış dedikten sonra sonlara doğru sesi kısılmıştı.
"Sen bana de ben hep oynarım."
Kerem oyunun nasıl oynandığıyla ilgili kısa bir özet geçti koldaki tuşların ne işe yaradığını açıkladıktan sonra oynamaya başladık.
Evet çok kötü oynuyordum ama hırslanmıştım. Zaten hiçbir arkadaşım benimle kutu oyunu tarzı rekabet oyunları oynamak istemez çünkü hırstan çirkefleşiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs /Barış Alper Yılmaz
Fanfic"Sen gerçekten sevmeyi biliyor musun Güneş gerçek sevgiden bahsediyorum. Sevmek sevilmeye de izin vermektir, sen sadece sevmek istiyorsun."