Sinirle evin kapısını açıp içeri girdim çantamı bir yere fırlatıp mutfağa doğru yürüdüm. Sinirden elim ayağım titriyordu kurduğu cümleye bak Allahım sabır ver.
Ellerim titreyerek bir bardak su içtim, ellerimi mutfak tezgahına dayayarak gözlerimi kapattım."Güneş iyi misin?"
Bıkkınlıkla nefesimi dışarı verdim,
"Sakinleşmeye çalışıyorum."
"Ben içerdeyim sakinleşip gel tamam mı."
Belli belirsiz kafamı salladım kendimi o kadar sıkıyordum ki boğazımda bir yumru vardı. Gözlerimi son kez sıkıca kapatıp açtım ve içeri geçip kendimi koltuğa attım.
Topukluları çıkarırken konuştum,"Hakan gitti mi?"
"Gitti. Güneş'in neyi var gelmemi ister misiniz dedi bende sorun yok hallederim diyip gönderdim."
"İyi yapmışsın Melisa teşekkür ederim."
"Rica ederim. Peki sen neler olduğunu anlatabilecek misin?"
"Barış maçın sinirini benden çıkardı. Zaten maç varken çıkıp eğleniyoruz diye bir tripliydi sonrada storyme daha doğrusu kıyafetime bin ton laf etti üstüne Hakan'ın sesini duyup köpürdü."
Bir çırpıda söylemiştim hepsini Melisa sinirle saçlarını topladı,
"Bunlar Kerem'le birbirlerini mi gazlıyorlar nedir aynısı bende de aramadı bile bana yazmış ki; Melisa sencede üzerindeki fazla kısa değil mi? Şaka mı bunlar ya gerçekten güzelce çıktık eğlendik içine ettiler."
Melisa'da sinirle konuştuğunda Kerem'de aynısını Melisa'ya yaptığı için daha çok sinirlendim.
Odaya geçip pijamalarımı giyip makyajımı çıkarıp tekrar içeri gelmiştim o sırada Melisa'da üstündekileri çıkarıp bize kahve hazırlamıştı. Sehpanın üzerinden kahvemi alıp çantama doğru ilerledim aynı sinirle telefonu çıkardım ne bir arama ne bir mesaj hiçbir şey yoktu. Yerime otururken sinirle nefesimi verdim."Bir şey yazmamış mı?"
"Yok benden bekliyor heralde. O kadar laftan sonra çok bekler sinirlerimi zıplattı resmen."
"Ay boşver bunları biz böyle yapıyoruz arama sorma merak etsin kendi arasın."
Melisa'yla birbirimizi iyice gaza getirip kahvelerimizi içmeye devam ettik. Yatmadan valizimizi hazırladık sabahta ortalığı toplar öyle çıkarız.
Yatağa geçtiğimde gözlerim tam kapanmak üzereyken telefonumun ekranının yanmasıyla ekrana baktım Barış'tandı.Barış: Söylediklerime kılıf aramaya hiç çalışmayacağım haklısın maç konusunda canım sıkkındı ama hâlâ aynı fikirdeyim biraz empati yap ne demek istediğimi o zaman anlarsın. Benimleyken istediğin gibi giyinebilirsin ama böyle bu kadar uzaktayken kıskançlığımı frenleyemedim üstüne birde seni çok özledim hepsi birleşince böyle hayvan gibi konuştum ama o arkadaş konusunu daha sonra konuşacağız.
Neydi bu mesaj düzgünce bir özür bile dilememişti içimden cevap vermek gelmedi telefonu ters çevirip uykunun kollarına kendimi bıraktım.
Alarmın sesiyle gözlerimi açtım sürünerek yataktan çıkıp lavaboya gittim işlerimi hallettikten sonra Melisa'yı kontrol etmek için odasına doğru adımladım. Zaten uyanmış hatta telefonda konuşuyordu.
Bir şey demeden mutfağa geçip ikimizede sandviç hazırladım yolda yiyebilirdik. Sandviçleri hazırladıktan sonra ortalığı toparlamaya başladım. O sırada Melisa yanıma gelip bana yardım etmeye başladı."Kerem'le konuşuyordum."
Gözümün ucuyla Melisa'ya baktım,
"Affettin yani?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs /Barış Alper Yılmaz
Fanfic"Sen gerçekten sevmeyi biliyor musun Güneş gerçek sevgiden bahsediyorum. Sevmek sevilmeye de izin vermektir, sen sadece sevmek istiyorsun."