•33•

299 28 2
                                    

Gözlerimi hafifçe araladığımda Barış yavaşça arabayı durdurdu bedenini bana doğru döndürdü. Etrafıma baktığımda beni Melisa'nın evine getirmişti. İstediğim şey buydu ama içerde bir yerde hayal kırıklığı yaşamıştım dürüst olmak gerekirse. Gözlerimi kırpıştırarak Barış'a doğru döndüm.

"İyi misin?"

"Hıhım iyiyim teşekkür ederim getirdiğin için."

"Güneş bundan sonra ne istiyorsan o, seni artık bir şeylere zorlayarak bu ilişkinin içinde tutamam."

Sinirlendiğimi belli etmemeye çalışarak güldüm.

"Çok düşüncelisin sağol."

"Sen isteyene kadar sana yaklaşmayacağım."

Sinir seviyem gittikçe artarken gülümsememi bozmamaya çalışıyordum ama şurdan gelişine Barış'ın ağzının ortasına çakmak vardı.

"Tamam Barış anladım."

"İstediğin buydu sonuçta ara verdik ya ara vermek böyle bir şey."

"Tamam diyorum neyi uzatıyorsun şu an?"

"Tamam. Sen kendin çıkabilirsin heralde konuşunca bayağı bir açıldın."

Sinirle kapıyı açıp kendimi arabadan dışarı attım yaptığı taktiği yememi bekliyordu yer miyim ben bu numaraları. Kendince peşimden koşmayacak beni kapısına getirecek. Daha çok beklersin Barış efendi. Kapıyı bilerek sertçe kapatıp binaya doğru adımladım. Sinirden yüzüm yanıyordu dış kapıya gelince bende anahtar olmadığını farkedip duraksadım arkamı döndüğümde Barış gitmemiş benim binaya girmemi bekliyordu. Çantamdan telefonumu çıkarıp Melisa'yı aradım.

"Güneşimm."

Melisa'nın sarhoş gelen sesine göz devirip konuştum,

"Kapıda kaldım."

"Nasıl bana mı gittin ki sen?"

"Evet."

"Barış seni bana bıraktı doğru mu anlıyorum?"

"Evet Melisa evet."

"Anahtar bende."

"Aşkım biliyorum o yüzden seni aradım ya ne zaman gelirsin yada gelecek misin Kerem'e mi geçersin?"

"Kerem'e geçecektik ama eve gelirim."

"Yok yok siz hiç planı bozmayın ben gelip senden anahtarı alayım öyle yapalım."

"Barış orda mı hâlâ taksiyle mi geleceksin?"

Gözlerimi Barış'a çevirdiğimde arabanın camından kafasını uzatmış anlamaya çalışır gibi bana bakıyordu.

"Burda."

"Tamam onunla gel o zaman."

"Bakarım."

Telefonu kapatıp Barış'a doğru adımladım. Camdan sarkarak konuştu Barış,

"Ne oldu?"

"Anahtar Melisa'da."

"Tamam atla."

"İşin varsa hiç sana yük olmayım taksiyle gidebilirim."

"Güneş hadi da bin şu arabaya."

İstemeye istemeye arabanın sağ koltuğuna tekrar yerleştim. Tüm yol boyunca sessiz kalmıştık. Mekanın önüne tekrar geldiğimizde kapının koluna uzanmıştım ki Barış beni durdurdu.

"Sen bekle ben alır gelirim."

Barış hızlı adımlarla mekanın içine girip gözden kayboldu. Kafamı arkaya doğru yaslayıp gözlerimi sıkıca yumdum yaşadığımız her şeyin rüya olmasını istiyordum. Evet Barış'ı hâlâ çok seviyorum ona inanıyorum bile ama o güvensizliğin tohumları içime bir kere ekildi ve yavaş yavaş büyüyor bu şekilde ne kadar sağlıklı bir ilişki içinde olabilirdik ki? Gözlerimin yanması ve boğazımdaki yumruyla sesli bir şekilde yutkundum gözlerim kapalıyken açılan kapının sesini duymamla gözlerimi açtım. Barış anahtarı kucağıma bırakıp arabayı çalıştırdı.
Tüm yol boyunca bulanan midemi bastırmaya çalışarak yutkundum Barış endişeli gözlerle bana bakarken sonunda gelmiştik. Arabadan indiğim gibi binaya koşturdum Barış'ta arkamdan geldi. Kendimi asansöre attım Barış merakla yüzümü inceledi.

Venüs /Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin