3. Bölüm

22 5 0
                                    

Spor salonununa gelmiştim neyse ki kimse yoktu. Babamı aradım hemen. "Alo baba nasılsın?" zar zor kurabilmiştim cümleyi. Babam anlamış olmalı ki "Neden ağlıyorsun Jeongin kötü bir şey mi oldu geleyim mi şuan toplantıya girecektim ama eğer kötüysen hemen gelebilirim oğlum" demişti.

Sesi oldukça endişeliydi. "Baba kendimi iyi hissetmiyorum eve geçsem olur mu?" babam nefesini uzunca vermiş "Tamam ben müdürü ararım Tae'ye söylüyorum seni alsın eve geçince konuşuruz." babamın dediklerine tebessüm ettim

Ne diyecektin çocukluk arkadaşım ve aşık olduğum çocuk beni okula rezil etti mi? Hayır bunu kesinlikle yapamazdım.

Düşüncelerimden sıyrılıp derin bir nefes aldım ve "Babacım Taeye söyleme ben eve kendim gelirim hem biraz yalnız kalsam çok daha iyi olacak eve gelince konuşuruz tamam mı seni çok seviyorum görüşürüz" demiş ve onun cevap vermesine fırsat vermeden telefonu kapatmıştım. Telefonumdan çocuklarla olan gruba girdim.

+99 mesaj

Kafasız Jisung🙄
Heyy Jeongin nerdesin aç şu telefonu

Jeongin

çocuklar ben eve geçiyorum çantamı dolabıma koyarsınız aramayın sormayın iyiyim ben

Demiş ve okulun kapısına yöneldim. Babam müdüre haber vermiş olmalıydı ki güvenlikçi abi bana tebessüm edip kapıyı açtı.

Ben de cebimden kulaklığımı çıkartıp şarkı dinlemeye bir yandan da ağlamaya devam ettim.

Omzuma bir el diyince kafamı hızlıca çevirdim ve karşımda Yeonjun'u gördüm. Sorgular bir şekilde ona bakarken o da "Ben de eve gidecektim zaten sıkıldım okulda" demişti.

Bana endişeli gözlerle bakıyordu. Bana acıyordu herkes gibi.

"Yeonjun bak bana acıma sırf bana acıdığın için yanımdaysan lütfen git yalnız kalmak istiyorum." dedim ve yürümeye devam ettim. O ise kolumdan tutmuş "Sana acıdığım falan yok Jeongin sadece yanında olmak istediğim için geldim." demişti.

Ne diyeceğimi bilmiyordum. Ne denirdi ki böyle bir sey için?

Yeonjun ise anlamış olmalı ki "Bildiğim aşırı iyi bir pizzacı var pizza sever misin?" diyince "Hayır desem bile beni rahat bırakmayacaksın değil mi?" demiştim.

O ise gülmüş ve eğilmişti boyunu boyumla aynı hizaya getirmiş ve burnumu sıkmıştı "Bildiğin soruları niye soruyorsun tilkicik?"

Tilkicik mi... O bana hep böyle derdi tilkicik, tilkim, benim tilkim diye... Baska birinden duymak çok garip hissettiriyordu gerçekten.

Kendimi toplayıp "Pizza yemeye gidelim o zaman" dedim. O benim dediğimle hemen zıplamaya başlamış "Harika bak bi yiyeceksin ve bir daha baska bir pizzacıdan pizza yiyemeyeceksin o kadar iddialıyım bak." demişti. Dediğine gülümsedim ve yürümeye devam ettik. Yol boyunca bana yaptıklarını Beomgyu ila olan anılarını onu nasıl zorbaladığını falan anlatıyordu.

Ne kadar da şanslıydı bir kardeşi vardı. Gerçi benim de vardi Jisung Felix ve Seungmin 3 ü de beni kardeşleri olarak görürdü. Onları çok sevdiğimi bir daha fark ettim o anda.

Yeonjun durunca kafamı kaldırmış ve "İŞTE GELDİKKK" dedi. Hızlıca içeriye girip boş olan bir masaya oturduk Yeonjun benim yerime de sipariş verip konuşmaya devam etti. O anlattıkça benim dinleyesim geliyordu. Pizzalar gelmiş ve yemeye başlamıştık. Pizza diliminı ısırınca hemen "YEONNJUNNN!" diye bağırdım. O anlamaz şekilde bakınca "Noldu kötü mü beğenmedin mi?  İstersen başka bir yere gidebil-" "Olm son dolomoson bo mokommol boso" diyebildim ve hemen bir dilim daha yedim.

Lost on you... HYUNINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin