5

121 23 30
                                    

Suguru sıkıntıyla iç çekmişti, yemekhane çok kalabalıktı bugün. Shoko da bölümden arkadaşlarıyla yemeğe gitmişti. Kendisini de çağırmışlardı ama Suguru gitmek istememişti. Tabii yemekhanenin bu kadar dolu olacağını bilse koşa koşa giderdi orası ayrı.

Karşısında oturan kız ve arkadaşı sonunda kalktığında sevinmişti Suguru, üniversite dedikoduları dinlemek istemiyordu yemeğini yerken.

Onlar kalktıktan kısa süre sonra sandalye yeniden çekilmişti, bu kalabalıkta pek şaşılacak bir şey değildi. Suguru yanağını avcuna yaslayıp dirseğine dayanmıştı. 

Birkaç saniye sonra görüş açısına giren, alışkın olduğu yuvarlak camlı güneş gözlüğüyle doğrulup kafasını kaldırmıştı. Satoru karşısında düz bir ifadeyle ona bakıyordu.

"Beni gördüğüne sevinmedin sanırım?" Yarım bir gülüşle konuşmuştu çocuk.

"Seni gördüğüme hiçbir zaman sevinmedim." 

Satoru başka bir şey demeyince yemeğine dönmüştü ki bu uzun sürmemişti "Sürekli peşinde dolandığın eski sevgilini gördüğüne sevinmedin, hem de hiçbir zaman?" Eski kelimesine vurgu yapması sinirini bozmuştu Suguru'nun "Ama endişelenme Suguru, yer yok diye karşına oturdum ve istediğin kadar izlemene izin vereceğim. Yakından yani. Uzaktan hep izliyorsun çünkü."

Satoru yüzüne bakmadan konuşmuş, tabağındaki balıkla uğraşıyordu. Suguru'yu sinirlendirmek için özellikle seçmiş gibiydi kelimelerini; uzaktan izliyormuş, peşinde dolanıyormuş... 

Suguru sinirle yüzüne bakarken Satoru aniden bakışlarını tepsisinden kaldırmıştı "Gerçekten de izliyorsun. Yemeğini yemeyi de unutma. Kilo vermişsin gibi görünüyor."

Suguru çatalın tepsinine sertçe bırakmıştı "Bu kadar yeter." 

Tepsisinin kenarlarından tutmuş kalkmak üzereyken Satoru'nun elini tutmasıyla hareket edememişti. 

"Yemeğini ye demiştim."

Suguru etrafına bakışmıştı, birkaç kişi onlara bakıyordu "Elini çek. İnsanlar yanlış anlıyor." 

Satoru hızlıca etrafa göz gezdirdikten sonra çatık kaşlarını düzeltip yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirmişti. Suguru'nun elini avcunun içine alıp yanağını diğer avcuna yaslamıştı "Anlamıyorum seni..." Elinin üzerine küçük bir öpücük kondurmuştu Suguru'nun "Neyi yanlış anlayacaklar?" 

Suguru kulaklarının kıpkırmızı olduğunu hissedebiliyordu. Panikle elini çekmiş ve tepsiyi alarak kalkmıştı "Hareketlerine dikkat et." Dişlerinin arasından söylediği şeyler Satoru gülmeden edememişti "Arabama ne yazarsın?"

"Arabanı bulamazsın." 

Satoru'nun başka bir şey demesini beklemeden uzaklaşmıştı Suguru. Dikkat etmesini söylediği hareketlerini, küçük temaslarını özlediğini biliyordu ve bundan nefret ediyordu. Kendini korumaya, uzaklaştırmaya çalıştıkça Satoru'yu gözünün önünde bulmaktan sıkılmıştı. Ama bundan hiç olmadığı kadar memnundu.

__________

Ne bipolar insanlar var ya

Aklima bir sey geldi bu arada, birinci bolumde oylesine bahsettigim bir seyden yurumeye karar verdm

Saglicakla kalin

Silver Sable // SatosuguHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin