11

114 22 15
                                    

"Yine yalnızsın?"

Karşısından gelen tanıdık sesle kafasını kaldırmıştı Suguru. Satoru yine karşısındaydı ama bu sefer gülümsüyordu.

Suguru cevap vermeyince Satoru çapraz masalarında, arkadaşlarıyla oturan Shoko'ya bakmıştı. Kız onlara bakıyordu ama Satoru'yla göz göze gelince önüne dönmüştü.

"Hayret, kankan da burada... Ama yanında değil?"

Sıkıntılı bir nefes almıştı Suguru "Arkadaşlarına sözü varmış."

"Eminim öyledir."

Suguru kaşlarını çatıp ona bakınca elini iki yana kaldırmıştı Satoru "Tamam, tamam. Demedim bir şey."

"Sen neden yalnızsın?"

Soran Suguru'ydu bu sefer. Çünkü çok net görebiliyordu birkaç masa arkalarında oturan Haibara ve Nanami'yi.

"Yalnız değilim? Sen varsın ya."

Suguru parmağıyla onları izleyen Haibara'yı işaret etmişti "Haibara fazla mutlu ve heyecanlı sanki."

Satoru da arkasını dönünce sırıtan arkadaşını görmüştü.

"Suguru... Bugün günlerden ne?"

"Salı?"

"Ananı sikeyim ya..." Bir şeyler geveleyip önüne dönmüştü Satoru "İddia gitti..."

"Anlamadım?"

"Yok bir şey. Artık fakir bir insanım, iddiayı kaybettim diye ikisine yemek ısmarlamam lazım."

Suguru gözlerini devirmişti "Okyanusta su damlası falan. Ne diye girmiştiniz iddiaya?"

"Boşver sen onu. Bu Shoko beni öldürebilir mi onu söyle. Tamam sevmiyordu beni de niye böyle bakıyor bu?"

"Sus da yemeğini ye artık. Gideceğim bak."

"Tamam, tamam. Ye yemeğini."

Bir süre sessizce yemek yemeye devam ettikten sonra Satoru saatini kontrol etmiş aceleyle tatlısından son lokmayı da alıp Suguru'ya dönmüştü "Yedin mi?"

Başını salamakla yetinmişti Suguru "Güzel o zaman, benimle gel. Seni bir yere götürmek istiyorum."

Suguru'nun gözleri kısılmıştı hafifçe, birden bu kadar yakınlaşmalarına anlam veremiyordu "Bak, seni bir kere evime almış olabilirim ama bu bana böyle emrivakiler yapabileceğin ve bu kadar yakın olduğumuz anlamına gelm-"

"Lütfen."

Tek kelimesi ve yalvaran bakışları Suguru'nun yelkenleri suya indirmesine yeterli olmuştu. Yenilgiyle iç çekip dudaklarını birbirine bastırmıştı "Tamam, ama bir kerelik." ona hayır demek çok zor bir şeydi Suguru için.

Satoru'nun neşesi yüzüne yansımış mutlu ifadesiyle peçeteyle ağzını silip Suguru'yu beklemeye başlamıştı. Suguru da onun bu haline kayıtsız kalamayıp gülümsemişti.

"Kalkalım mı?"

Başını sallayıp ayaklamıştı Suguru. Birlikte tepsilerini bırakmaya giderken Shoko'nun bakışlarını üzerinde hissetmesiyle o tarafa dönmüştü Suguru. Karşılaştığı kırgın bakışlarla yanağının içini ısırarak önüne dönmüştü.

İki gündür Shoko'yla konuşmuyorlardı. Kız ona ne mesaj atmış ne de bir selam vermişti. Dürüst olacak olursa Suguru bunları yapmasını zaten beklemiyordu ama en azından kendisine karşılık verebilirdi. Şu iki günde iki kez mesaj atmış üç kez de aramıştı kızı ama hiçbirine geri dönülmemişti. Suguru da uzatmamaya kadar vermiş, akışına bırakmıştı. Üzerine gitmenin bir anlamı yoktu.

"Nereye daldın öyle?"

Satoru elini gözlerinin önünde sallayınca kendine gelebilmişti anca Suguru.

"Bir şey yok."

"Sormadım ama dersin var mıydı?"

Suguru başını iki yana sallamıştı "Ne yesem bilemedim o yüzden yemekhanedeydim."

"Tamam o zaman. Gidelim şimdi." Suguru'nun omzundan tutup onu yönlendirdiğinde Suguru tek kaşını kaldırıp sormuştu "Senin dersin vardı sanki?"

Omuz silkmişti Satoru "Var. Bugün önemli bir gün ama. O derse girmesem de olur."

"Ne bu kadar önemli olan?"

Sırıtmıştı Satoru "Sürpriz."

_____________

Mrb
Wattpadde kalan son uc bes kisiye ozel bolum

Saglicakla kalin

Silver Sable // SatosuguHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin