Silver Sable // Satosugu

9

Anaveis Foties

Haibara
Kaçtın mı

Satoru
Hyr

Haibara
Lan niye amk
Bi tur daha mı dönelim dediniz

Satoru
Off keşke

Haibara
Bayılayım mı
Neden kaçmadın

Satoru
Sana ne ya
Sana ne
Yazma bana
İşim vr
Bb

Haibara
Ney
Atın şunu gruptan

Satoru
Grup yöneticisi benim

Haibara
Amına koyayım senin

×××

Satoru telefonunu masaya bıraktığında Suguru da yıkadığı kaseleri kurulamayı bitirmiş yerine yerleştiriyordu.

Suguru sonunda işini bitirip tezgaha yaslanınca Satoru yerinden kalkma ihtiyacı hissetmişti "Kaliteli kahvaltı için teşekkürler."

"Beğenmeme lüksün yok."

"Beğenmedim demedim ki canım, işin gücün var kahvaltıyla niye uğraş yanı dimi?"

Suguru sıkıntıyla nefes almıştı "Doğru... Yarına teslim etmem gereken ama başlamadığım bir tuvalim var daha."

"Anladım." Satoru başını sallayarak konuşmuş yerine itmişti sandalyeyi "Gideyim o zaman ben."

Arkasını döndüğünde seslenmişti Suguru "Kitabın!" Satoru anlamamış gözlerle dönmüştü yeniden ona, Suguru bile şaşkındı söylediği şeye "Yani bende kalan kitabın vardı. Onu al."

Suguru bir cevap beklemeden küçük koridora ilerleyince Satoru da onu takip etmiş, uyandığında karşılaştıkları odaya geri dönmüştü. Suguru kitaplıkta kitaba bakınırken Satoru da dibine girmiş kitapları inceliyordu.

Gördüğü kitapla Suguru'nun etrafından dolaşmış kitabı almıştı. Suguru da Satoru'dan aylar önce aldığı kitabı bulmuş onu izliyordu.

"Bunu okumak istemiştim ama bir türlü fırsat bulamamıştım."

"İstersen ödünç verebilirim."

"Olur."

Satoru, Suguru'nun elindeki kitabı da aldığında gitmesi gerektiğinin farkına varmıştı. Ortamın tuhaflığı artarken Suguru sonunda emin olamadığı soruyu sormuştu "Kahve ister misin?"

Satoru kısa süreliğine şaşkınlığını etkisinden bir şey diyemese de başını sallamıştı. Suguru mutfağa gittiğinde Satoru da kitaplığın yanındaki minderlerden birine oturmuş duvardaki tabloları inceliyordu. Bunu bir daha yapabileceğini düşünmüyordu çünkü. Kapıdan çıktığında her şeyin eskiye döneceğini çok iyi biliyordu. Hatta Suguru'nun bir şeyler teklif edip durması da bu sebeptendi ona göre.

Kısa bir süre sonra Suguru iki kupayla yanına gelmişti. Kupanın birini şövalesinin yanındaki küçük sehpaya birini de Satoru'nun önüne koymuştu.