25.Bölüm

115 11 5
                                    

Yok sadece onunmuşum da. Burda ki herkesin onun olduğumu bilmesi gerekiyormuş da.

Ruh hastası psikopat!

Sanki Ravenclaw varisiyim, zekiyim, mantıklıyım, güzelim ve leydiyim diye beni elinde tutmaya çalışmasını bilmiyordum.!

Bu adamı eninde sonunda öldürüp kendimi de öldürecektim ki o olacaktı!

Bir de arsızca gözlerini dikmiş 1 saattir beni dikizliyordu!

Diyorum işte arsız!

Barty: leyd-

Emma: söyle!

Kucağıma oldukça büyük bir kırmızı gül buketi bıraktığında kaşlarım çatıldı

Emma: sana trip attığımı hatırlamiyorum. Eğer o aptal malfoy ise ona söyle ki-

Abraxas: bunları ben bırakmadım efendim.

Barty: lord gönderdi.

Kaşlarım iyice çatılırken artık burnumdan soluyordum.

Gül buketini alıp sinirle var gücümle ona fırlatmıştım.

Ellerimde yavaş yavaş oluşan izler hayra alamet değildi.

Eğer sakinleşmeye çalışmazsam daha kötü olacaktım.

Arkamı o lanet olasıya döndüm ve derin nefesler alıp verdim

Emma: sakin... sakin... sa-

Tom: bunu yapmanda ki amaç neydi?

Emma: sakin! Sakin! Sakin!

Bu aptalın ağzından bir harf çıksa da sinirleniyordum artık

Tom: yüzüme bak ve cevap ver!

Onun da en az benim kadar sinirli olduğunu sesinden anlayabiliyordum.

Emma: bak. Zaten sinirliyim. Artık git lütfen

Tom: bir cevap bekliyorum

Sinirle ve öfkeyle bir hışımla ona döndüm ve

Emma: benden uzak dur dedikçe bana daha çok yaklaşıyorsun! Asıl senin amacın ne?!
İstemiyorum dedikçe daha çok aynı şeyi yapıyorsun!

Dişlerini sıkmış ve dişlerinin arasından konuşarak

Tom: bağırma bana!

Emma: asıl sen bana emir verme!

Abraxas: leydim kollarını-

Emma: kes sesini malfoy!

Orion: ama kollarınız efendim.

Gözlerim koluma kaydığında baştan aşağıya
Hep siyah olduğunu fark ettim.

Siyah lekelerim fazlalaşmıştı. Yavaş yavaş tüm bedenimde iliklerime kadar öfke ve sinir hissediyordum.

Yutkunup ordan nefes nefese ayrıldım ve kendi malikaneme gittim.

Odama çıkıp yatağıma oturduğumda bile izler hâlâ geçmemişti.

Emma: niye geçmiyor bu lanet izler!

Yerimden hızla kalkıp banyoya gittim ve sanki derimi süzecekmişim gibi yıkamaya başladım.

Gözlerimden yaşlar akarken tüm kontrolümü kaybetmiş gibi hiç durmadan yıkamaya devam ediyordum. 

Kollarım birden biri tarafından çekilirken kim olduğuna bakmak için kafamı kaldırdım

Emma: ne yapıyorsun! Bırak!

Tom: sakin ol! Derini nasıl süzmüşsün! Hâline bak!

Kollarım kıpkırmızı olmuş bazı yerler de kanamıştı.

Emma: seni ilgilendirmez! Bırak kolumu!

Ben hâlâ sakinleşemiyordum.

Asasını çıkartıp bana doğrulttuğunda

Tom: ya susup sakinleşirsin! Ya da ben sakinlestiririm!

Emma: kolumu bırak! Bırak dedim sana!

Nefes alışverişlerim hızlanırken

Tom: sen istedin

Deyip bir kaç büyü mırıldandı.

Gözlerim ve bilincim yavaş yavaş kapanırken ayaklarımın yerden kesildiğini hissettim













Nasıldı sizce💚💚

VARİSLERİN AŞKI💚💙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin