[6]

82 10 23
                                    

Selamlarr
Yorum isterim asklarim
Hadi iyi okumalar
...

"Uyanmak istemiyorum ben ya."

Yastığı yüzüne bastırıp Yeonjun'a sırtını döndü oğlan. Sabahın köründe o şirkete gidip ajancılık oynamak falan gelmiyordu içinden, zaten beş saat falan uyumuştu.

"Sabaha kadar lol oynarsan istemezsin tabii, kalk Beomgyu mızmızlanma."

"Of!"

Yastığı fırlatıp yataktan kalktı ve odasındaki banyoda elini yüzünü yıkadı, arkadaşı kollarını bağlamış onu bekliyordu.

"Daha iki gün önce gitmemi istemiyordun şimdi ne oldu sana? Artık beni sevmiyorsun değil mi?"

Yeonjun göz devirip odadan çıkınca peşine takıldı Beomgyu da. "Umrumda değil Beomgyu, şartı dinlemeden anlaşmayı kabul eden sendin."

Haklıydı, haklı olmasından da nefret ediyordu işte. Somurtarak Yeonjundan sonra mutfağa girdi, ortalık yine enfes kokuyordu.

Soobin masaya birkaç şey koydu, aralarında gördüğü domates yüzünü buruşturmasına neden oldu kızıl saçlının. Ne yani domates sevmediğimi bilmiyorlar mı? Bu evde bana hiç değer verilmiyor cidden diye düşünerek etrafına baktı.

Her sabah aynı yerinde tabletiyle uğraşan, Beomgyu'nun deyişiyle siyah saçlı seksi ortağını görememek kaşlarını çatmasına neden oldu. Hala uyanmamış mıydı? Dakik biri olmasına rağmen?

"Taehyun nerde?"

Soobin krepleri masaya koyarken göz ucuyla ona bakıp yanıtladı.

"Uyuyor."

Beomgyu haylazca sırıtıp yerinden kalktı. "Ben uyandırırım!"

Koşa koşa üst kata çıkarken Soobin'in arkasından bağırdığını duyabiliyordu ama umurunda mıydı? Kesinlikle hayır.

Oğlan önünde durduğu kapıyı birkaç kez tıklatıp içeriden ses gelmesini beklese de yanıt alamadığı için odaya girdi.

Onu kaçırmış olabilirler sonuçta kontrol şart diye düşünüyordu. Kendince haklıydı da.

İçeri girdiğinde ayağıyla kapıyı kapatıp yatağa yöneldi. Saten çarşafların içinde yüzüstü yatan bedenin kaslı sırtına ilişti Beomgyu'nun gözleri. Siyah saçları yastığa serbestçe dökülmüş, camdan yansıyan ışıklar pürüzsüz cildini gözler önüne seriyordu. Beomgyu derin bir nefes alıp verdi.

Doğru seçimi yapanın Taehyun olduğunu sanıyordu ama asıl doğru seçimi kendisi yapmış olabilirdi. Gözlerinin bayram etmesi bu seçeneği daha da olağan kılıyordu.

Saten siyah çarşafın yarısına kadar örttüğü sırtını biraz daha inceleyip yatağın kenarına oturdu Beomgyu. Uykusu hafif olan Taehyun bu hareketlenme yüzünden kaşlarını çatarken omuzlarında hissettiği dokunuş ürpermesine neden oldu.

"Rufus, lütfen çıkar mısın?"

Pürüzlü ve kalın çıkan sesiyle kızıl saçlının gitmesini isterken yanlışlıkla, yeni uyanmasını da etkisi vardı tabii, takma adı döküldü dudaklarından.

thursday's child has far to go, taegyu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin