lütfen baslamadan once hakkinizi helal eder misiniz ahirette bana smut okuttu diyip sevaplarimi calarsiniz mazallah
bismillah
---------Arkadaşında geçirdiği 6 günün ardından sonunda evin yolunu bulmuştu Hyunjin. Birkaç çevirmenin ardından açılan kapıda onu her zamanki gibi eşi değil bomboş bir koridor karşılamıştı. Sıkıntıyla evin içine girdi. Aslında bugün de gelmeye niyeti yoktu fakat sabah eşinden gelen mesaj onu bir hayli korkutmuştu.
minho'm<3
Akşam seni evde görmezsem bir sonraki göreceğim tek yer boşanma duruşması olur.Yapmazdı. Fakat yine de onu daha fazla yalnız bırakmak istemedi. Kendisi ne kadar haklı olsa da ona kıyamadığı için boyun eğmek zorunda kalmıştı. Salona geçip koltuklardan birine oturdu.
Ona hala kızgındı Hyunjin. Kolay kolay affetmeye de hiç niyeti yoktu. Eşi onu eve çağırarak aralarını düzeltebileceğini sanıyordu ama yanılıyordu.
Arka tarafında kalan merdivenlerden adım sesleri işitti, dönüp bakmadı. Omzuna yerleşen parmaklar onu gerse de yine istifini bozmadı Hyunjin. Önünde açık olan televizyona bakmayı sürdürdü.
"Kocacım..."
Parmakları, omuzları ve boynu arasında kurnazca gidip geliyordu. Eşinin planını şimdiden anlamıştı Hyunjin.
Gömleğinin iki düğmesi açılmış, parmaklar göğsüne süzülmüştü. Tüm hassas noktalarını bilen eşi yüzünden oldukça zor anlar yaşıyordu Hyunjin, yine de sesini çıkarmadı. Orada put gibi dikilip televizyonu izlemeye devam etti, ne kadar odaklanabilirse artık.
"Hayatım..."
Hyunjin'in en çok hoşlandığı hitaplardı bunlar. Eşi inadına onu hep adıyla çağırır sadece özel gecelerinde kullanırdı, ve şimdi bunları tek tek sıralayarak onun aklını karıştırmaya çalışıyordu.
Üzerinden çekilen ellerle sessizce nefesini dışarı verdi Hyunjin. Eşi koltuğun arkasından dolanıp görüş açısını kapatacak şekilde önünde durdu. Hyunjin karşısına gelen bedenle yutkunamadı. Başını çevirmeden önce kısaca incelediği eşi, gerçekten çok kurnazdı.
Minho üzerine ilk gecelerinde giydiği geceliği geçirmişti. Hyunjin o gece ne kadar çok yırtmak istese de Minho'nun inatla saklayacağını söylediği iç çamaşırını bu sefer kesinlikle yırtacaktı. Eşinin 2 yıl öncesine göre oldukça kilo almış olması, baldırlarının iç çamaşırından resmen taşmasına neden olmuştu ve bu görüntü Hyunjin'in sertleşmesi için yeterliydi.
"Hyunjinie..."
İnatla ona bakmayıp kenarıya kayan Hyunjin, Minho'nun hem moralini hem de özgüvenini düşürmüştü. Hyunjin küstü mü küserdi. Bir kere kırıldı mı onu affedene kadar tek kelime etmezdi. Bu sefer işi gerçekten zordu, yaptığının görmezden gelinecek bi' tarafı yoktu.
Minho bir bacağı Hyunjin'in kucağına gelecek şekilde koltuğa oturdu. Kollarını kavuşturmuş bir şekilde televizyonu izlemeye devam etti. Gözleri oraya kaydı Minho'nun. Evlilik programı açıktı. Tanrım, Hyunjin bu tür şeylerden nefret ederdi. Ne zaman izlediğini görse gelip onunla dalga geçerdi. Şimdi kendisi sırf inadına izliyordu.
"Ne zaman bitecek kırgınlığın?"
"Bitmeyecek."
Dudaklarını büzdü Minho. Yüzüne bakmamıştı bile. Ona biraz daha yaklaştı. Burnunu yanağına sürtüp hafif bir öpücük bıraktı.