Part-48

424 33 23
                                    

Gözlerimi güneşin Işığı ile zarzor açıyordum. Louis yanımda çok masum bir şekilde uyuyordu. Saate baktığımda 8 di. Tanrım ben neden bu saatte uyandım ??!!

Tekrar uyuyamayacağımı bildiğim için elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gittim. Bu seferde ben ona kahvaltı hazırlayacaktım. Umarım beğenir. Kahvaltılık malzemeleri çıkardım. Bugün ona harika bir krep yapacaktım. Krep için malzemeleri çıkardım ve yapmaya başladım.
Ben hep mutfakta birşeyler yaparken şarkı söylediğimden bu seferde bir şarkı mırıldanıyordum.

(Taylor Swift/ This Love)
Clear blue water, high tide came and brought you in
And I could go on and on, on and on, and I will
Skies grew darker, currents swept you out again
And you were just gone and gone, gone and gone

In silent screams,
In wildest dreams
I never dreamed of this

This love is good, this love is bad
This love is alive back from the dead
These hands had to let it go free
And this love came back to me

Tossing, turning, struggled through the night with someone new
And I could go on and on, on and on
Lantern burning, flickered in my mind for only you
But you're still gone, gone, gone

Been losing grip,
Oh, sinking ships
You showed up just in time

This love is good, this love is bad
This love is alive back from the dead
These hands had to let it go free
And this love came back to me

This love left a permanent mark
This love is glowing in the dark
These hands had to let it go free
And this love came back to me

This love, this love, this love, this love... [4x]

Your kiss, my cheek, I watched you leave
Your smile, my ghost, I fell to my knees
When you're young you just run
But you come back to what you need

This love is good, this love is bad
This love is alive back from the dead
These hands had to let it go free
And this love came back to me

This love left a permanent mark
This love is glowing in the dark
These hands had to let it go free
And this love came back to me

This love, this love, this love, this love

....

"Sesine hayran kaldım bebeğim. Sanada öyle. " sırıtarak yanıma geldi ve bana sarıldı. Bende ona döndüğümde dudağını dudağımla birleştirdi. Bende ona karşılık vermiştim. Benden ayrılırken iyice beni süzdü. Yüzündeki sırıtış hala duruyordu. Sırıtmasının nedeni ise Louis'in kokusunu alabilmek için giydiğim tshirtün altına birşey giymememdi , zaten uzun diye ama Louis'in bu bakışlarından sonra vazgeçtim. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu çünkü Louis yaklaşık 10 dakikadır beni süzüyordu. Bende o sırada krepleri tabaklara koymuş ve masaya oturmuştum. Sonunda Louis de masaya oturmuştu. Bugün onunla evlilik konusunu konuşacaktım.

"Bayıldım." dedi Louis krepleri yemeğe devam ederken.

"Neye?"

"Iım krepeydi ama şuan bacakların olarak değiştiriyorum. Ve de normalde öyle bi düşünce aklımda yokken sen benim aklıma soktun. Bunuda söyleyeyim. " dedi ve yine sırıtmaya başladı. Ah! Keşke soylemeseydim. Benim neden aklımdan böyle birşey geçti ki?

"Herneyse Lou. Benim seninle konuşmam gereken birşey var. "

"Neymiş o?"

"Hanı sen dün evlenince hep olucak böyle şeyler dedin ya."

"Evet."

"Bu dediğin şeyle emin miydin? Yoksa lafın gelişi mi söyledin ?"

"Tabikide eminim Grace. Yoksa sen evlenmek istemiyor musun?"

"B-ben bilmiyorum Louis. Ben daha kendimi hazır hissetmiyorum. Ben daha 19 yaşındayım. Belki sonra olabilir ama şimdi sanmıyorum."

"Peki öyle olsun Grace. Gerçekten seni anlayamıyorum. Sen beni sevmiyor muydun?"

"Evet. Tabikide seviyorum."

"Yanı bizi engelleyen sadece yaş mi?"

"Evet."

"Grace bunun yaşla alakası yok. İkimizde birbirimize aşığız ama sen evlenmeyelim diyorsun."

"Evlenmeyelim demiyorum ama 2 sene sonra filan evlenmeyi düşünüyordum ben. Ve de biz evlenme kararı aldık diyelim. Peki senin yöneticilerin ne diyecek bu işe? Sence izin verecekler mi?" 

Bunu söylediğimde Louis'in yüzünü hüzün kapladı. Çünkü dediklerim doğruydu...


İyi okumalar

WhatsApp |Louis Tomlinson|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin