Okuyan herkesden rica ediyorum. Oy verip yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar
Doğa Korkmaz'dan:
Neslihan Girayı rehin almış ve kafasına silah dayamıştı. Giray çok rahattı ama Alparslan çok gergin gözüküyordu.
"Atın silahlarınızı! Yoksa çok değerli arkadaşınızı bir daha göremezsiniz!" Dedi Neslihan.
Alparslan burnundan soluyup "Bırak onu! Kaçacak yerin yok anlamıyor musun?!" Dedi dişlerini sıkarak.
"Gitmeme izin verin yoksa sıkarım kafasına!"
Giray "Hayır! Sakın yapmayın. Bırakın öldürsün beni." Dedi.
Selim sessizce "Komutanım ne yapalım?" Dedi gözlerini Neslihandan çekmeden.
Neslihan Girayla birlikte arkaya doğru gidiyordu. "Yapacağınız şey çok basit. Gitmeme izin vereceksiniz. Bu da benimle gelecek." Deyip Girayı da götürüyordu.
"Yalnız benim bir adım var. Giray Barlasoğlu. Bu denmesinden hoşlanmam." Diyerek güldü Giray.
"Sen de kes sesini!"
"Tamam şampiyon. Sinirlenme. Seninleyim. Kaçmıyorum ya."
"Sana son kez söylüyorum. Bırak onu yoksa elimden sağ çıkamazsın!" Diye bağırdı Alparslan.
Kulaklıktan Demirin sesi duyuldu. "Komutanım, hedefi görüyorum. İsterseniz ateş edebilirim."
Sadece Demirin duyabileceği şekilde "Hayır sakın yapma. Neslihan bize canlı lazım. Girayın hayatı da tehlikeye girebilir." Dedim.
"Emredersiniz."
"Hadi ama. Sabaha kadar sizi bekleyemem. Peşimden gelen olursa sıkarım kafasına." Diyerek uzaklaşıyordu Neslihan. Adamları da gelmiş ve etrafımızı sarmışlardı.
Giray sırıtarak hafif başını aşağı yukarı yaptı. Tam o sırada seri bir hareketle Neslihanın silahından kurtuldu ve onu kendisine siper edip adamlarına ateş etti. Biz de adamlara ateş ediyorduk. Neslihanı yakamayı başardık ve ellerini kelepçeledik. Adamlardan da ikisini rehin aldık.
"Çök! Çök!" Giray Neslihana doğru eğilip "Bir dahaki sefere konuştuğun adamlara dikkat et. Seninle sohbet eden ya senin gibi kukladır, ya da operasyonda olan bir askerdir. Ama tabi bunlar artık mümkün olmayacak çünkü Türk adaletinin avuçlarında olacaksın." Dedi ve her zamanki gülüşünü sundu.
Derken bir silah patladı ve kurşun Girayın omzuna saplandı. Ateş eden Neslihanın adamlarındandı ve ölmemişti. Adam 2ci kurşunu da sıkacakken ondan önce davranıp alnının ortasından vurdum.
"Giray!" Diyerek ona doğru koştu Alparslan. Yere düşecekken tuttu. "İyi misin?"
Giray acıdan zorla konuşarak "İyiyim. Dedi. Sıyırmış sadece." Dedi.
"Silahları kim topluyordu?!"
"Ben topluyordum komutanım. Özür dilerim." Dedi Serhat.
Alparslan "İyi toplayamamışsın demek ki. Adam kaşla göz arasında vurduğuna göre." Dedi sinirle. "Neyse. Alın bunu da. Gidiyoruz."
"Yalnız Atasoycuğum, uçakla gitmeyelim be gözünü seveyim."
"Henüz gitmiyoruz." Deyip telefonunu eline aldı ve babamı aradı. "Komutanım, Neslihan elimizde. Görev başarıyla tamamlanmıştır."
"Aslanlarım benim! Hepiniz iyi misiniz?"
"Giray yaralandı ama önemli bir şey değil."
"Tamam. Üst makamlarla görüşeceğim. Helikopteri yolluyorum."
YOU ARE READING
Kalp Atışı
Teen FictionHayatta çoğu kez darbeler almış bir askerdi Alparslan. Ve bir gün karşısına yaralarına ilaç olacak o doktor çıkar...