power | jakehoon

çalışsın o zaman

"Tamam... Bende seni... seni... SENI-!"

"Bu böyle olmayacak. Gel buraya."

Jake'i belinden kavradı ve kucağına sabitledi Sunghoon. Fısıldadı kulağına.

"Madem ağzın konuşamıyor, çalışsın o zaman."

Peşine de hayalinde ki dudaklara kapattı kendi dudaklarını. Jake ne olduğunu anlayamamıştı. Kuvvetini Sunghoon'a vermeden durmaya çalışıyordu. Onun aksine de Sunghoon rahat durmasi için çabalıyordu. Öpücüğüne karşılık gelmeyince duraksadi Sunghoon.

"Çalışamıyor da mı?"

Jake ne diyeceğini bilemedi ve Sunghoon'un dudaklarına kapandı.

Sunghoon'un dudakları kıvrıldı yukarı doğru. Jake elini nereye koyacağını bilmeden öylesine havada dolaştırıyordu. Sunghoon bunu fark edince tuttu ve omzuna sabitledi.

Ayrıldılar ve Jake bitti sanarken Sunghoon yeniden yapıştı oraya. Bu sefer kibarca değildi öpüşü, arzu dolu ve sertti. Dudağını çekiştirdi önündeki çocuğun. Dudağını ısırdığında Jake'den ufak bir aci belirleyici gelmişti. Bunu fırsat bilip dilini yolladı Sunghoon. Istiyordu, her şeyden çok istiyordu onları. Hep hayalini kurmuştu. Devam etti hiç yorulmadan. Önünde ki oğlanın ona karşılık verişinin tatlılığı her şeye değerdi. En sonunda nefessiz kalınca ayrıldı.

"Karnımı tatlıyla doyurdum."

"Ahaha.. ne?"

"Safsın Jake, çok safsın. Temizsin. Bir kötülüğün yok, en çok bunu seviyorum sende. Hep böyle kalmanı sağlayacağım."

Sunghoon ayaklandı ve elini Jake'e uzattı. O da elini tuttu ve ayağa kalktı.

"Sana çok haksızlık ettim önceden. O kadar pişmanım ki. Yeniden özür dilerim senden. Benim yüzümden ağlamanı asla unutmayacağım. Dediğim gibi seni seviyorum. Bana bir şans verebilir misin?"

Jake elini ağzına götürdü. Hayatının en büyük şoku buydu. Şaşkınlığını peşine gelen mutlulukla kahkaha attı.

"Evet!"

Hemen koşup ona sarıldı sımsıkı. Aynı şekilde karşısındaki de ona sarıldı sımsıkı.

--------------
~~~~~~~~
--------------

hooncum ohm yani yedin cocugu 🤰

meyse

i hope you guys like that
(verygoodenglish)

gorusurz 🌼