Bölüm 8

195 49 46
                                    

Bazen çıkıp kendimi dışarı atıyordum. Müzik dinleyip, yürümek terapinin diğer adıydı.

Amerika'ya geldiğimden beri her şey toz pembe ilerliyordu. Hayallerim gerçekleşmişti, amacıma ulaşmıştım fakat gün geçti içim de büyüyen bir his vardı.

Özlem...

Ne olursa olsun, farklı bir ülkeye gidince her şey değişiyordu.

Akşam yemeğinden sonra herkes kendi odalarına dağılmıştı. Jacob ise hiç eve gelmemişti bugün zaten.

Ben ise kendimi sokaklara atmıştım.

Oldukça sessizdi...

Aklıma gelen fikirle sırıttım.

Sonuçta burada bir yabancıydım. Burada gördüğüm çoğu kişiyi bir daha asla görmeyecektim.

Kulaklığımı kulağımdan çıkarıp telefonumdaki şarkıyı sonuna kadar açtım.

Çat diye çatlamak üzereyim
Neresinden tutupta düzeleyim
Ortağı olmuşum düzeneğin
Herkesi oyasım var

Amanda hadi kalk kaynaşalım kız
Çakkıdı çakkıdı oynaşalım kız
Azıcık alttan azıcık üstten hoppidi hoppidi
Hoplatalım kız

Şarkıyı söylerken aynı zaman da dans ederek yürüyordum.

İnsanlar bana çok umursamadan bakıp yoluna devam ederken açıkçası ben eğlenmeme bakıyordum.

Hayatlarında kaç defa Kenan Doğulu dinleyeceklerdi ki.

"Tarkan da gelir mi?"

Duyduğum ve uzun zamandır duymak istediğim dil ile konuşan kişiye baktım.

Rengini anlayamadığım gözleri, siyah saçları ve gülüşü yüzünden ortaya çıkan gamzesiyle bana bakan biri.

"Elimizde oldukça bol var Tarkan."

Dedim onun yanına yaklaşarak.

"Amerikan sokaklarında ne iyi gelir."

Gülümseyerek kafa salladığım dediğine.

Türk biri ile karşılaşmanın huzurunu yaşıyordum.

"Selen ben."

Dedim elimi ona uzatırken.

Nazikçe elimi sıktı.

"Yasin."

Sırıtarak bana bakıyordu.

"Bu kadar rahat son ses müzik ile rezil olma derdi yokmuşçasına dans etmen, Amerika'da kalıcı olmadığını düşündürttü."

Evet, bunun rahatlığı hep vardı ama ben kendimi bildim bileli rezil olmayı umursayan insan olmadım.

Yani biraz...

Umursamıyorum diye de rezillikten çıkıp başka rezillik çukuruna girmekte istemem.

"Değişim öğrencisiyim. Bir yıl buradayım sadece."

Anladığını belirtmek için kafasını aşağı yukarı salladı.

"Sen?"

Dedim merakla.

Onun hikayesini merak ettim.

"Ben burada büyüdüm. Babam Türk, annem Rus ikisi de işleri gereği Amerika da çalışıyordu ve ben de burada doğup, burada büyüdüm."

Ne hayatlar var be kardeşim.

Touchdown|Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin