⊹4⊹

22 8 35
                                    

Hava epey kararmıştı, Haruto eve vardığında saat yediye geliyordu. Anahtarlarını kapı deliğine koyacakken kapı kendi kendine açıldı, Park Jihoon ev haliyle karşısında duruyordu. Haruto baştan aşağı süzdü onu yorgun bakışlarla.

"Hayırdır?"

Jihoon kol kaslarını göstere göstere esnedi. "Evime gel dedin, geldim. Şu arkadaşın Asahi çok kafa insanmış bu arada."

"Sadece çekil ve içeri girmeme izin ver."

Haruto, kuzenini itip eve girdi. Odasına geçip hemen hızlı bir duş aldı. Başında havluyla salona indi. Asahi ve Jihoon, çikolatalı kurabiye ve meyve suyu eşliğinde koltukta oturmuş sohbet ediyorlardı.

"... Hoca ona en yüksek notu vermişti bu sayede. Haruto çok gururlanmıştı bunun için, gerizekalı en düşük notu almasına rağmen. Junkyu için kendini feda etti."

Haruto ok gibi fırladı, Asahi'nin ağzını kapattı. Jihoon, onun lisede platonik olduğu çocuk Junkyu için yaptığı aptallıkları duysun istemiyordu. Yoksa ömür boyu onun arsız şakalarına maruz kalacağını biliyordu... Çok geçti, Asahi en rezil anları anlatmış olmalıydı. Bunu Jihoon'un yüzünde oluşan alacı sırıtmadan anlamıştı.

"Haruto harbi enayisin." dedi Jihoon gülerken. "Değdi mi bari platonik aşkın için?"

Haruto'nun çenesi kilitlenmişti sanki. Hiçbir şey söyleyemedi. Kötü kötü bakmakla yetindi sadece. Yanlarına oturup kurabiyelerden birini ağzına attı. Bugün yaşananlar, kolyeyi alma planları için pek de iyi olmamıştı. Yoo Jimin günden güne ondan uzaklaşıyor gibiydi daha çok. O kızı ne etkilerdi, bilmiyordu ki. Jihoon'un efsanevi planlarından biri işe yaramamıştı bu sefer.

"Neyse, bu kadar dalga geçmek yeter." Jihoon oturuşunu düzeltti. Gözüne giren saçlarını iki yana ayırdı. "Ee, Ruto? Plan neden işe yaramadı?"

"Pff... Şımarık Yoo Jimin, onu daha erken kurtarmadığım için 'seni kovacağım' triplerine girdi. Kurtulduktan sonra teşekkür bile etmedi. En azından adamların neden kolyenin peşinde olduklarını sorgular diye düşündüm. Onu da yapmadı. Neyse ki annesi Eunsoul'ün güvenini kazandık."

Jihoon iç çekti. "Oh... Bu hiç iyi olmadı işte."

Asahi ikisine de sorgularcasına baktı. "Siz iyi misiniz cidden? Hiç mi bakmadınız yani internetten?"

"Neye?" diye sordu Jihoon.

Asahi göz devirdi. "Jimin'in ideal tipi ne, araştırmadınız mı?"

"Uzun boylu, Kore standartlarına uygun bir yüz, yemek yapabilen, kaslı vücut-"

"Bunlar sadece fiziksel olanlar. Karakter olarak tipine bakmadınız mı?"

"Ha, o kısmı atlamış olabiliriz..."

"En önemli kısmı atlamışsınız." Asahi kıyafetinin kollarını aşağı çekiştirdi. "Bakın, Karina -iş yerinde ve internette kullandığı isim bu- olgun ve saygılı kişiliklerden hoşlanır. Kendi gibi davranan, hoş bir tip.
Benim şu an gördüğüm: Jihoon'un Haruto'yu korumacı ve sert biri yapmaya çalışması. Kız uzaklaşır tabii. Haruto olduğu biri gibi davransaydı kadının ilgisini daha çok çekerdi, inanın bana böyle olurdu."

Jihoon oturduğu yerde rahatsız rahatsız kıpırdandı. "Düşündüm ki, Jimin onu kurtaran birine hayranlık duyar..."

"Dik kafalı ve kendi başının çaresine bakabilen birini kendine muhtaç eden insanlardan uzaklaşır."

"Sen onu nasıl bu kadar iyi tanıyorsun?"

"Üniversitede moda bölümünde okudum, Jihoon. Modelleri ve ünlüleri takip ediyorum yıllardır. Karina'yı uzun süredir takip ediyorum. Kanalına yüklediğü videoları biraz izleseydiniz, paylaştığı hikayelere göz atsaydınız siz de tanıyabilirdiniz onu."

Necklace ¦ Harina ¦ TREASURE x AespaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin