⊹8⊹

22 8 28
                                    

Yoo Jimin, gördüğü kabustan uyanalı hemen hemen beş dakika oluyordu ve hâlâ sakinleşememişti. Nedense bu ona çok gerçekçi gelmişti. Haruto'yu başka bir çocukla...

Olmaz öyle şey, dedi içinden. Hem, rüyasında gördüğü çocuk gerçek hayatta var mıydı yok muydu bilmiyordu bile.

"Minjeong!"

Yataktan kalkıp kuzeninin odasının kapısına dayandı. "Minjeong! Uyan seni sersem!"

Kapı açıldı, Minjeong uyku sersemi halde karşısında belirdi. "Ne var be?"

"Ciddi bir mesele var."

"Ne?"

"Ben âşık oldum."

"NE?!"

"Haruto'ya."

"NEE?!"

Jimin kızı odaya sokup kapıyı kapattı. Başından sonuna kadar rüyada gördüklerini anlattı. Minjeong'da dinledikçe uyku muyku kalmadı. Şaşkınlıkla onu dinliyordu.

"... En sonda sen beni kolumdan tutup eve götürdün. Böyle bitti. Birinci, ben o çocuğun saçını başını yolarım. Nasıl da gariban rolü yapıyordu. İkincisi, Haruto gibi biri nasıl o çocuğa bakar? Yakışıklı bile değildi, çok tipsizdi Allah var şimdi."

"Jimin..." dedi Minjeong. "Şirketimizde gerçekten de Yoshi diye biri var."

Jimin'in gözleri kocaman açıldı. "NE?!"

"O çocuk seninkini ele geçirmeden sen Haruto'yu elde tutsan iyi olacak."

"Niye be?" dedi şizofrenik bir şekilde Jimin. "Gerçek Haruto... O çocuğa bakmaz... Değil mi?"

Minjeong iç çekti. "Ji... Yoshi tam bir erkek güzeli. Eş cinsellerin ilgisini çeker bu arada... Sen en iyisi Haruto'ya az cilve yap. O çocuktan da uzak tut adamı."

"Kız dayanışması, sen bana taktik ver."

Kızlar gece dörde kadar aralıksız bu konu hakkında konuştular. Minjeong kuzenine neler yapması gerektiğini anlatmıştı. Jimin hepsini tek tek aklına not etti. Bugün bu iş bitecekti.

♟️♟️♟️

Sabaha karşı Haruto alarmın sesiyle uyanıverdi. Kalkıp işe gitmesi gerekiyordu. Her sabah bu saatte uyanmaktan nefret ediyordu ama biri için değerdi. Jimin için.

Hızlı bir duş aldıktan sonra hazırlandığı gibi kendini evden attı, Yoo malikanesine sürdü. Bugün Yoo Eunsoul evde yoktu ve kızlarla akşam için bir planları vardı. Pijama partisi gibi bir şey yapacaklardı. Aklında şimdiden birkaç plan vardı.

Özellikle bir korku filmi seçmişti. Eğer Jimin korkarsa, ona sarılır ya da benzeri bir temasta bulunabilirdi. Bu düşünceyle yüzünde büyük bir gülümseme oluştu, arabadaki USB belleği cebine attı. Malikaneye geldiği gibi arabadan indi. Jimin zaten kapıdaydı.

"Ah, günaydın Rina!"

"Günaydın." Jimin, çocuğun koluna girdi. Haruto buna bir anlam veremedi ama sesini çıkarmadı. Halinden memnundu çünkü. İkisi kol kola eve girdiler.

"Şirkete gitmiyor muyuz?"

"Hayır, başım ağrıyor o yüzden gitmiyorum."

"Evde mi kalacaksın? O zaman burada kalmamın bir anlamı-"

"Saçmalama." Jimin, çocuğu koltuğa oturttu. "Minjeong da gelecek ve elbette Soobin de. Dördümüz evde takılacağız. Hazır annem de yok."

Necklace ¦ Harina ¦ TREASURE x AespaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin