⊹6⊹

17 10 11
                                    

Bir çarşamba sabahıydı. Günler çok çabuk bitiyor, zaman su gibi akıp geçiyordu. Haruto, Jimin'e arkadaşlık etmek için evde kalmaya başladığı süre boyunca baya iyi vakit geçirmişti.

İşin içerisinde görev ve mesafe olmadığında Jimin aslında çok tatlı ve dost canlısı biriydi. Evde ona destek çıkacak ya da derdini bilip de teselli edecek biri olmadığı için böylesine hırçındı. Bayan Eunsoul bir şey anlamasın diye sahte bir kolye bile yaptırmıştı. Haruto bundan son derece memndu. Jihoon da öyle.

Bu daha ne kadar sürecekti, Jimin'in anneannesinin iyileşmesine bağlıydı durum. Eğer kadın ölürse büyük bir çatışma, kaos çıkacaktı evde. İyileşirse de Eunsoul'ün yönetimi ortadan kalkacak, anneanne kızını evden atacaktı. Çünkü Jimin her şeyi büyük annesine anlatmakta kararlıydı. Onu ayakta tutan şey, anneannesinin iyileşeceğine dair ufak bir umuttu.

Genç kadın ve koruması yeniden moda ajansındaydılar. Haruto kapıda durmuş, Jimin'i bekliyordu. Şirketteki herkes kıza Karina şeklinde hitap ettiği için Haruto ona kısaca 'Rina' diyordu, bu da Jimin'in sinirlerini hoplatıyordu.

Beyinsiz Einstein 🧑🏻‍🔬

Hey Hoon
Karina'nın anneannesi
hakkında bilgi var mı

Kadının durumu hâlâ stabil
Yoğun bakımdan çıkarılmış
Odaya alınmış
Başka bir bilgi geçmedi elimize

Kadının hastalığını
öğrenebildiniz mi

Solunum yolu enfeksiyonu var
Bir de kalp hastalığı

Kurtulma şansı ne kadar sence

Düşük ama umarım iyileşir
O kadına ihtiyacımız var
Kolyeyi hâlâ müzede sergiye sunamıyorum
Polise ifade vermemiz gerekiyor

Ah anladım

Haruto sıkıntıyla iç çekti. Her şeyleri yurt dışında tedavi gören büyük annenin hayatta kalıp kalmayacağına bağlıydı. Oturmaktan bunaldığı için lavaboya gitti. Jimin'in bunu sorun etmeyeceğini biliyordu. Sonuç olarak artık hayati bir riski yoktu onun.

Lavaboya girdiğinde tuvaletten çıkan bir çocuğa rastladı. Ağlıyordu ve turuncu saçları arasından görünen alnındaki büyük bir yara yüzünden yüzünün bir kısmı kan içindeydi. Çocuk, Haruto'yu fark ettiğinde irkilerek geri çekildi. Başını eğip çekinerek ona baktı, bakışlarını yeniden kanıyla ıslanan zemine dikti.

"Ne oldu sana böyle?" diye sordu Haruto. İki adım yaklaştı ama çocuk korkuyla geri çekildi. O da belli bir mesafede durdu, daha da yaklaşmadı.

"B... Bir şey yok... Sadece... Merdivenlerden düştüm."

Haruto buna inanmadı tabii ki de. Gencin yüzüne dikkatli baktığında dayak yediği anlaşılıyordu. Bileklerinde de garip izler vardı. Sanki kelepçelenmiş gibiydi...

"Merdivenlerden düşen birinin bileklerinde kelepçe izi oluşacağını sanmıyorum." Geri çekilip kapıyı kapattı ve sesini alçalttı. "Eğer biri sana şiddet uyguluyorsa söyleyebilirsin."

Genç oğlan konuşmadı. Sadece korkuyla yutkunup kaçamak bakışlar atıyordu karşısındaki adama. Bileklerini ovmaya başladı. Haruto böyle olmayacağını anladı.

Necklace ¦ Harina ¦ TREASURE x AespaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin