Aoto Gonzalez Takuma. Eskiden bencil, umursamaz, kindar, hiç bir şeyden korkmayan bir çocuktu. Kimseye hissetirmese bile bu özelliklerini iyilik için kulanırdı. Amma ondan sonra başına bir felaket geldi ve eski benliyini kayıp etmekle kalmayıp, ömrü...
Gece içtiyim ilaçtan sonra gözlerim kapanmaya başladı. Kımıldıyıcak halim yoktu ve daha fazla dayanamayıp gözlerimi kapatım. Uyuduğum süre boyunca durmadan kabus gördüm. Kabusların birinde uyandım amma gözlerimi açamıyordum çok güçsüzdüm.
Kendimi zorlayarak gözlerimi açtım ve Kota'yı görünce rahatladım. Hiç olmasa yalnız diyildim. "Aoto.... İyimisin?" "Bacaklarımı hissetmiyorum" bu iki kelimden sonra bir boşluğa düştüm ve geri kalanını hatırlamıyorum. Tek hatırladığım birisinin elimi tutmasıydı....
Sabah uyandığımda iyiydim. Doğruldum ve bacağıma baktım. Hiç bir şey yoktu amma diyer bacağım için aynı şeyi söyleyemiycem. Çok fena sızılıyordu. Ayağa kalkıcağım sırada Kota'yı fark ettim. Benim için sandalye'de uyuya kalmıştı. Ayağa kalkıp yanına gitim "Kota" Galiba uykusunun bölündüyüne sinirlenmişti çünkü homurdanmaya başladı.
Amma onu uyandırmam gerekiyordu. "Kota" gözlerini açtı amma sinirli görünüyordu. Bana döndüyünde yumuşamıştı.
Kota: Hemende ayaklanmışsın
"2'mizede geçmiş olsun o zaman"
Kota: Bu ne demek şimdi?
"Şu demek, bütün gece burda uyuduğun için sırtın çok fena tutulmuş olmalı"
Bunu alay eder gibi söylemiştim.
Kota: Sen iyisin ya
"Neden dün gece yanımda kaldın?"
Kota: Ateşin çok yüksekti hissetmedinmi?
"Hissettim amma yanımda kimse kalmaz diye düşündüm"
Kota: Yalnış düşünmüşsün sarışın
"Bana böyle seslenme!"
Cümlemin üzerine iyice sırıtmaya başladı.
Kota: Neyi sarışın'ımı?
"Evet! Söyleme!"
Kota: Neden sarışın diyilmisin?
"Senin benim saçımla ne alıp veremediği var!? Bu çok sinir bozucu! Hem benim isimim var zaten!"
Kota: Ahh tabi sen bilmiyorsun
"Neyi?"
Kota: En sevdiğim rengin sarı olduğunu
İyice sinirlenmeye başlamıştım.
"Ne var yani!? Söyleme işte!"
Kota: Beli iyişmişsin sarışın
"Ne beli!?"
Kota: Dilin açılmış
Kendimi zorla susturdum konuşmaya devam edersem dahada sinirlenicektim. Oturduğu yerden kalkıp, eyilmeden ayağıma baktı.
Kota: Bir şeyin yok çabuk toparlamışsın
Hiç bir şey demedim. Sabah-sabah aşırı sinirim bozulmuştu. Yürüyerek odadan dışarı çıktım.
Kota Furuya....
Sabah-sabah onu sinirlendirerek eylenmiştim. Çocuk gibi somurtarak dışarı çıktı. Eyer akşam ona bir şey olsaydı kendime yaşamak için bir sebeb bulamazdım sanırım. Ve neden böyle düşündüyümü daha dorusu hissettiyimi bilmiyordum.
Vakit geçiyordu. Bizimkilerleydim. Antrenman saatine daha vardı. Birbirimizle takılıp, gelicek maçlarla ilgili konuşuyorduk. Aoto'nun iyi olduğunu onlara söylemiştim.
Ve o yanımızda diyildi. Bana bu kadar sinirlenmiş olamaz. Yokluğunu göz arda etmeye çalışyordum amma en fazla 2 dakika dayana bildim. Ayağa kalkıp odasına gitim, giderkende kendimi amutmaya çalışıyordum.
Yoktu. Yeni iyileşmişti. Bir yerlerde düştü bayıldı diye içimde yine o garip hiss uyanmıştı. Antrenman saatine'de gelmiştik. Umarım ordadır diye yürüdüm. Geldiyimde onu gördüm Reika ile konuşuyordu. Koç bizi çağırdı, Her kesi biriyle eşleştirdi. Tesadüfe bakki bende sarşınla.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabah onu kızdırdığım için hıncını şimdi alcak gibi görünüyordü. Benim için sorun yok. Onunla uğraşmak, kızdırmak hoşuma gidiyordu. Top bendeydi ve benden almaya çalışıyordu. Ayağının arkasıyla topu almayı başardı amma beni geçmesi gerekiyordu.
Yararlana bileceyi her boşluğu kapatmıştım. Yapa bildiyi tek şey topu benden kormaktı ve başarılıydıda. Ne zaman hamle yapmaya kalksam beni engelliyordu. Birden gözüme yabağında uzun siyah bir çizgi çarptı. Sanırım kesik iziydi
Boş verip topa odaklandım bu seferde bacağında aynı izi gördüm. Amma daha kalındı ve sanırım üzerinde kapatıcı vardı. İyice şüpelenmeye başlamıştım. Durdum.
Aoto: Neden durdun?
Elimi uzatıp yanağına dokundum. Dokunuşumla irkildi ve şu an Ouzou'nun alay eder bakışlarını hissede biliyordum. Yanağını elimle sildiyimde kapatıcı elime geldi. Tahmin ettiğim gibi kapatıcının arkasında kesik izi vardı.
Eminim bacağı içinde aynı şey geçerliydi. Kolundan tutuğum gibi çekiştirmeye başladım. Kimsenin bir şey demesine fırsat vermeden ordan uzaklaştık. Bahçede durduk ayağına yöneldim. Kapatıcıyı silmeye çalıştım. Dokunuşumla ayağını geri çekti. Sanırım canını yakmıştım.
"Rahat Dur!"
Sertçe söylediğim sözlerden sonra yine ayağına yöneldim. Acıdan kıvrandığını göre biliyordum. Sonunda sildiyimde şok oldum. Ayağında kocaman bir dikiş vardı! Ve kapatıcı üzerinde eridiyi için enfeksiyon kapmıştı. Artık emindim. O şiddet görüyor!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kendime gelip ayağa kalktım. Cebimden ona ayit kaadı çıkardım. Fırsatını bulduğumda sorucaktım o yüzden'de kaad'ı saklamıştım. Kaad'ı açtım ve ona göstertim.
"Bunu senmi yazdın!?"
Yalan duymaya tahmülüm olmadığı için sert konuşmuştum. Ağlamalık bir sesle cevap verdi.
Aoto: E-evet
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
______________________________________ Herkese Selam👋 Oy vermeyi unutmayın!
