12. Bölüm

83 8 0
                                    

Gözlerim kapalıydı, havada rutubet kokusu vardı. Ayağımda ve kolumda yoğun sıcak bir sıvı hissediyordum ve ayağımda korkunç keskin bir acı vardı. Üzerimdeki yorguluktan kımıldayamıyordum.

Gözlerimi güçlükle açtım amma her yer zifiri karanlıktı. Gözlerimi bacağıma çevirdiyimde ayağımı delip geçmiş kocaman bir cam parçası gördüm ve yerler taze kan içindeydi. Birden nerde olduğumu hatırladım ve sağ elime baktım.

Elimin üstü kol tarafıma kadar derin ve uzun bir kesik vardı. Birden rüyamdan inleyerek kalktım gözlerim fal taşı açıklığında etrafa baktım ahhh evdeydim amma parmaklarımın titremesine engel olamıyordum.

İnleyişimle Aris'ide uyandırmıştım yatağıma çıkıp yüzüme bakmaya başladı. Hala rüyanın etkisinde olduğum için sesizce ağlamaya başladım kendime engel olamıyordum.

Lanet olsun ki o fotoğraftan sonra travmam tetiklenmişti. Her şey üstüste geliyordu ve artık rüyalarımda bile rahat yoktu.

Kota Furuya....

Lanet olsun! Gecenin bilmem kaçı ve sebesizce uyandım. Bir kere uyandımı bir daha uyuyamam. Sinirle yatakta doğruldum telefonu elime aldım. Guruba 5-6 mesaj daha gelmişti acaba o fotoğrafı atmakla fazlamı ileriye gittim?

Gece Erika guruptan görüntülü aradı amma ben o an benim ve Ryuuji'nin çoraplarının Ouzou'nun dolabında ne arıyor diye düşünüyordum. Eşya toplama fastını yarına bırakıp salona indim. Ryuuji bilgisayarındaydı. Ouzou yukardan inip yanımıza geldi.

Ouzou: Sizece gecenin bu vaktinde kim dışarıdadır?

Sırıtarak söylediyi bu kelimeleri garipsemiştim

Ryuuji: Ne diyorsun Ouzou?

Ouzou: Dıdd yalnış cevap Aoto ve Reika

"Ne?!"

O an sinirlenmiştim o öfkeyle bi an bile düşünmeden kaad'ın fotoğrafını çekip guruba atım ve gelen mesajlara cevap vermedim. Aklımca hesap sordum.

Eminim Aoto'da görmüştür. Vicdan azabı'mı ne? Şu an içimdeki huzursuz duygudan uykumdan olmuştum.

Aoto Gonzalez Takuma....

Gördüyüm o gerçekle uyuyamıyordum. Beni irkilten şey Aris'in bana dokunması oldu.

Aoto: ¿Qué pasó?/Noldu?/

Yataktan inip kapıyı açtığım. Sabah olmasına az kalmıştı gün doğuyordu. Kapıyı açmamla Aris dışarı çıktı annemin kapısının önünde durdu o kapıyıda açtım annem aynanın önünde saçını topluyordu. Bana dönüp gülümsedi

Bayan Katsu: Erkencisin amma bu gün hafta sonu

Hiç bir şey demedim soru sorar bir ifadeyle bana yaklaştı.

Bayan Katsu: Noldu sana? Gözlerinin içi kızarmış!

Sesi endişeli geliyordu

Bayan Katsu: Aoto söylesene noldu?!

Yine bir şey demedim. Cevap vermemeyime karşın napıcağını şaşırmış gibi duruyordu.

Bayan Katsu: Git üzerini deyiştir psikolog'a gidiyoruz!

------------
Yol boyunca tek kelime bile etmemiştim geldiyimiz gibi seyansa girdim. Karşımda oturan kadın anlamlı anlamsız bir sürü soru soruyordu. Bazılarını güc bela cevapladım. Bitdiyinde odadan çıktım benden sonra annem girdi 20-30 dakika sonra çıkıp yanıma oturdu.

Ellerimi tutup yüzüme baktı.

Bayan Katsu: Bir şey var biliyorum, Aotom söyle artık

Aoto: Bu-bunu nasıl söyleye bilirim ki?

Bayan Katsu: Ben sana bugüne kadar 1 kere kızdımmı?

Doğru söylüyordü doğduğum günden beri ne annem nede babam bana seslerini bile yükseltmemişlerdi

Bayan Katsu: Bir sorun varsa çözeriz seni uykusuz bırakan, Aris'le aranı açan ne?

Aoto: Bu sefer öyle diyil anne çok büyük bir hata yaptım öyleki, belki.... Düzelteneyiz!

Baya Katsu: Çaresi olmayan tek şey ölümdür. Biz neler atlatık yeter ki söyle, ben bir çözüm yolu buluyim

Anneme her şeyi anlatım. Antırken bana ters davranıcak diye ödüm patlıyordu. Amma öyle olmadı ben konuşurken sözümü kesmeden dinliyordu. Bitirdiyimde sustum amma onun yüzünde hayal kırıklığı ve şaşkınlık vardı.

Bayan Katsu: Sen istiyormusun bu takımda oynayıp, İspanya'ya gitmeyi?

Aoto: Evet amma.... babamı görmek için

Bayan Katsu: Peki gide bilirsin o zaman

Aoto: Ne?! Nasıl yani?! Amma....

Bayan Katsu: Sakin ol ben bir şekilde babana ulaşıp sana göz kulak olmasını söyliyicem. Amma bu işin sonunda buraya geri dönüceksin anlaştıkmı?

Bu sefer mutluluktan ağlıyıcaktım. Annem hayatımı kolaylaştırıyordu. Ona sarıldım

Aoto: Teşekkür ederim Anne

Bayan Katsu: Neyse senin meseleni hal etiyimize göre bir tek Aris'le barışman kaldı onu da sen hal ediceksin

Arabaya binip eve gittik. Bu gün hafta sonu yaz tatiline girdik yani okul falan yok

Aoto: İşe gidicekmisin?

Bayan Katsu: Bilmem gidiyimi?

Aoto: ....

Bayan Katsu: Tamam bu gün işe gitmiyorum amma evi temizlemem gerek sende Aris'le dışarı çıkın

Aoto: Gidelim Aris?

Bayan Katsu: Gidelimmi ne demek?! Gidiceksiniz hadi dışarı!

Annemin resmen bizi evden kovmasıyla dışarı çıktık. Yürürken Aris'e bir yığın özür konuşması yaptım ve beni affet'ti. Önünde eyilip tüylerini okşadım.

Kota Furuya....

Ouzou: Her kes eşyalarını topladımı?

Ryuuji: Eşya demişken bizim çoraplarımızın senin dolabında ne işi var?

Ouzou: Nerden biliyim ben yalnışlıkla girmiş galiba. Kota sen ne düşünüyorsun?

"Acaba o fotoğrafı guruba atarak fazlamı ileri gitim?"

Ryuuji: Aoto'dan bir ses çıkmadığına göre evet. En kısa sürede onunla konuşmalısın

Ouzou: Konuşsunda ne diyicek? Sarışın ona sorucak 'O kaad'ın sende ne işi var?' bizimkide 'Beni ilgilendirmediyi halde özel hayatını merak ediyorum'mu diyicek?

"Ben sadece derdinin ne nolduğunu marek ediyorum"

Ouzou: Deyelim ki derdinin ne nolduğunu öyrendin napıcaksın?

" .... "

Ouzou: Kota birbirimizi kandırmayalım sen şu ana kadar kimin meselesini tırnağın kadar umursadın? Ryuuji'de bunun farkında sesini çıkarmıyor

"Bana cevabını bilmediyim sorular sorma Ouzou!"

Ouzou: Demek ne olduğunu sen bile bilmiyorsun

"AHH ONU TANIDIĞIM GÜNE LANET OLSUN NERDEN ÇIKTI Kİ KARŞIMA!"

Daha fazla dayanamayıp sesimi yükseltim. Ryuuji ve Ouzou'nun bir şey demesine fırsat vermeden kendimi dışarı attım

______________________________________

Herkese Selam👋 Oy vermeyi unutmayın!

Kaderimin Oyunu | Aokota~VKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin