Aoto, Kota'nın neden biden böyle deyişip ciddileştiyini anlamadı. Öylece ona bakıyordu. Nerden başlaması gerektiğini bilmiyordu. O daha bir şey söyliyemeden, Kota kolunu tutu çekiştirmeye başladı. Tam o sırada Kota elinde sıcak bir sıvı hissetti. Arkasını döndüyünde, Aoto'nun dikiş olan kolunu tutuğunu fark etti. Sıktığı için hafif kanamıştı. Anlaşılan yaraları daha çok tazeydi. Sert bakışları birden yumuşadı.
"Üzgünüm. Canınımı yaktım?" Dedi endişeli bir sesle. "Biraz" Dedi Aoto, koluna bakarak. Kota onun kolunu bıraktı, "Gel benimle" dedi ve yürümeye başladı. Biraz yürüdüler. Aoto şehirin oratsından geçen bir nehir olduğuni gördü. Nehirin üzerinde uzun görkemli bir köprü vardı. Köprünün üzerindeki küçük-küçük ışıklar her tarafı aydınlatıyor ve ayrıca ateş böceklerine benziyor.
Kota, köprüye doğru yürüyor, Aoto'da arkasından gidiyor. Kota Köprünün ordasın duruyor ve akan suyu izliyor. "Muhtemelen burayıda ilk kez görmüşsündür" diyor. Aoto, "Evet" diyor. "Bende senin gibi bu köprüye ilk kez çıkıyorum.... Hep gelmek istemiştim. Köprü yapılalı çok-çok uzun yıllar oldu. Söylenene göre acıklı bir hikayeside varmış. Hatta sırf köprüye bu yüzden isim vermemişler"
Aoto, nasıl tepki vermesi gerektiğini bilmiyor. "Saat çok geç olduğu için, burdan nadiren geçilir. Yani sırrını kimse duymuyucak" Aoto derin nefes alıyor. "Nerden başlamam gerektiyini bilmiyorum" "En başından başla" "Her şey ben.... Doğmadan önce başladı" Kota kaşlarını çattıp, ciddi bir ifadeyle düşünüyor ve Aoto'yu dinlemeye devam ediyor. "Annem japon ve babam ispanyalı" Aoto çekinerek anlatıyor amma sözünü tutmak zorunda olduğunu biliyor.
Kota, Aoto'yu daha dikkatli dinliyor çünkü bu işin içinde bir şekilde Ailesininde olduğunu biliyor. "Onlar İspanya'nın Milli istikbahrat teşkilatı'nda çalışıyorlardı. Yapmamaları gerektiyi halde evlendiler.... Bir kaç ay sonra ben doğdum.... Amma benim varlığım hem onlar için, hemde Mit için büyük bir tehtitti." Kota duyduklarına çok şaşırıyor. Bütün bunların arkasından böyle bir hikaye çıkıcağını beklemiyordu. Sesini çıkarmadan dinlemeye devam ediyor.
"Bunlardan benimde daha sonra haberim oldu. İspanya'da hayata geldim. Annem ve Babam kendileri için diyil benim için endişeleniyorlardı. İkiside Mit, çalışanları olduğu için fazla düşmanları vardı. Ben doğduğumdan 6 ay sonra boşandılar.... Babam, ben onu hiç unutmayim diye Annemle soy adlarını karışık verdiler.... Gonzales babamın, Takuma annemin soyadı. 6'ncı doğum günüme 1 ay kalmıştı. Gece vakti evden kaçtım...."
/2017.08.15. Saat 00:24/
Küçük Aoto gecenin bir vakti. Annesine gözükmeden pencereden kaçmıştı. Yalın ayak sokağa fırladığında, yürümeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderimin Oyunu | Aokota~VK
Fiksi PenggemarAoto Gonzalez Takuma. Eskiden bencil, umursamaz, kindar, hiç bir şeyden korkmayan bir çocuktu. Kimseye hissetirmese bile bu özelliklerini iyilik için kulanırdı. Amma ondan sonra başına bir felaket geldi ve eski benliyini kayıp etmekle kalmayıp, ömrü...