Pazartesi, Semih'ten
Güneş'in doğmasına yakın aparttan çıkıp dolaşmaya karar veriyorum. Sokaklar sessizce duruyor, dalgalar sakince karaya vuruyor ve ben adanın sonlarına doğru yürüyorum. Deniz kenarında bir silüet dikkatimi çekene kadar yürüyorum ve orada duruyorum. Sensin biliyorum ve yanına gelip gelmeme düşüncesiyle savaşıyorum.
Tam arkanda, 2-3 adım uzağında derin bir nefes alıyorum ve yanına oturuyorum sessizce. Dönüyorsun ve göz göze geliyoruz. Denizlerim, topraklarınla buluşuyor ve birbirimize tebessümler sunuyoruz. Yıllardır evimmiş gibi geliyor kıvrılan dudakların. Önüme dönüyorum ve birlikte gökyüzüne bakıyoruz. Güneş doğuyor, ilk ışıkları benim sarılarıma vuruyor ve senin kahvelerini aydınlatıyor. Kendi kendine mırıldanıyorsun.
"Semih." diyorsun bana. Bakıyorsun gözlerime, mavilerimin derinlerini görmek ister gibi bakıyorsun. Tüm bunları ben mi kuruyorum anlamıyorum. Sana bu kadar kapılmış olmamı ve tüm bu hislerin birkaç saat ve 1 yıl kadar bir sürede oluşmuş olmasını anlamıyorum.
"Alper" diyorum sana. Topraklarına gömülüyorum. Bana diyeceğin şeyi bekliyorum. Hevesliyim, heyecanlıyım ve gencim. Ağzından çıkacak tek bir kelimeyi sözlüğüme eklemeye hazır gibiyim.
"Yıldızlar mı? Güneş mi?" diye soruyorsun bana. Kalakalıyorum. Soru değil beni durduran, sensin. Senin her hareketin ve anlam veremediğim etkilenişim.
"Küçük yıldızlar topluluğu görsel olarak güzel ama en büyük yıldız sanırım yaşama daha katkılı." diyorum. Ne dediğimi bile bilmiyorum aslında. Seninle konuşmak istediğim için birkaç kelimeyi bir araya toparlıyorum.
Bir kaç mırıltı çıkartıyorsun ve insanlar gelmeye başlayana kadar oturuyoruz. Yanımıza uğrayan yavru bir kediyi seviyoruz. Kediyi kendi kucağından benim kucağıma bırakıyorsun ve kalkıyorsun. Saçlarımı karıştırıyorsın ve gözden kayboluyorsun.
Gözlerimi sen kaybolana kadar üzerinden çekmiyorum ve geride bıraktığın boşluğa dalıyorum. Sonunda kucağımdaki kedi elimin altından gidiyor ve ben de kumdan kalkıyorum. Önüme bakıyorum ve yüzümde aptal bir sırıtışla otele giriyorum.
Rüyalarıma da uğruyorsun Alper ve orada seni tanıyorum. Seni tanıdığım her bir karenin gerçekliğini tartıyorum.
-----
Slm cocuklar🙋♀️ben asik oldum.
ustumde asik malligi var.
tesekkur ederim.
OF COCUKLAR.
gozlerinizden cok opuyorum🤍🤍🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dilerim ki
Fanfiction1 yıl önce gittiği adada gördüğü Barış'ı unutamayan Semih 1 yıl sonra aynı adaya gitmek için bindiği gemide onun yanına oturacağından habersizdi. karakterlerin gerçekle alakası yoktur!