quatre

190 34 15
                                    

Pazartesi, Semih'ten

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pazartesi, Semih'ten.

Döndüğüm apartımda akşam 5 gibi uyanıyorum. Karnımın acıktığını hissediyorum ve aşağıdaki pastaneye inip bir şeyler alıp odama geri dönüyorum. Balkondan sokaktan geçen insanları izliyorum. Garip ve biraz da kaçmış gibi hissediyorum. Buraya kendimi bulmak için geliyorum ama zaten her şeyi kaybettiğimi hissediyorum. Tek başıma vakit geçirmek, beni çok yaralıyor. Düşüncelerim beni kasıp kavuruyor ve elimi attığım her şey, yanıyor.

Yeniden sokaklara düşüyorum, hayatının başında olan küçük çocuklara ve bebeklere gülümsüyorum. Tepeye yürüyorum ve boşlukta oturuyorum. Arkamdaki bıraktığım evler ve önüme aldığım güzel bir manzara oluyor. Hafif hafif esen rüzgar tenimi okşuyor. Arkamdaki evin kapısı açılıyor ve içeriden birileri çıkıyor. İncelemiyorum ve önümdeki manzaraya dönüyorum.

Yanımda bir hareketlenme oluyor ve tanıdığım topraklarınla buluşuyor denizlerim. Gülümsüyorsun bana ve şaşkınlıkla gülümsüyorum sana. Küçücük adada sürekli rast geldiğim tek yüzün senin yüzün olması, içimde ışıklar yakıyor ve bunlar gözlerime yansıyor.

"Sen ne iş buralarda sarı?" diye soruyorsun bana. Bu tepeye bu evlerde kalanlar harici uğramıyor, bundandır merak ediyorsun. Taktığın isimle yüzümdeki gülümseme daha da genişliyor. Sessizce konuşuyorum, aramızdaki huzuru bozmaktan korkarmışçasına alçak tutuyorum sesimi.

"Tepeyi seviyorum. Manzarası içimi hoş ediyor." diyorum. Bana gülümsüyorsun. Samimiyetsizlikten çok uzak bir gülüş bu, ev gibi bir gülüş bu. Arkadan gelen seslerle arkasını dönüyordun. 'Barış!' diye sesleniyorlar sana. Kafam karışıyor ve sen bunu anlıyorsun. Kalkıyorsun yanımdan. Elini uzatıyorsun ama nazikçe reddediyorum. Bana gerçek ismini neden söylemediğini merak ediyorum. Hakkım olmadığını biliyorum ama sana kızıyorum işte. Gitmeden önce bir kez daha konuşuyorsun.

"İsmim gerçekten Alper, Barış Alper." diyorsun ve arkanı dönüp gidiyorsun. Bunu neden dün söylemediğini merak ediyorum, sormak istiyorum. Ne yerimden kalkıyorum, ne bir daha önümdeki manzaraya dönüyorum.

Barış Alper'in, senin ardından bomboş kalan yola bakıyorum.

-------
COCUKLAR BEN AVSAYA GIDERKEN YAZMISTIM BU KURGUYU SONRA BU KURGUDAKININ AYNISINDAN OLDU BANA AMK🙋‍♀️🙋‍♀️🙋‍♀️😃😃😃😃😃😃🧍‍♀️🧍‍♀️🧍‍♀️🥰🥰🥰❌😉

NEYSE COK OPTUM GOZLERIBIZDENNNN🤍🤍🤍

dilerim kiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin