İnatla çalan telefonu kapattım. Hızlı adımlarla Nur Cafe'ye koştum. Kapıyı hışımla açıp ardımdan kapattım şeffaf camdan dışarıya baktım. Kimse yoktu. Derin nefes alıp "Elhamdulillah ala kulli hal" dedim.
"Umare iyi misin?" diye sordu annem. Başımı salladım. Derin nefes alarak. "Nerden geliyorsun kızım sabah erken çıktın bi dönmek bilmedin" dedi bu sefer. "Saliha abla var ya" dedim bi sandalyeyi çekip oturarak.
"Ee kızım?"
"Onun yanına gittim. Özcan hakkında bilgi almak için. Ubeydullah abi henüz bir şey bulamamış" dedim çaresizce. Annem karşıma geçip oturdu. "Kızım Allah'a havale et bak nasıl işlerin düzelicek"
"Anne zaten Allaha havale ettim. ama eli boş öylece oturamam. Bak" dedim telefonu çıkarıp son arama listesini göstererek. "Tam dışarı çıktığımdan beri 20 kere aramış. İnsanlar bana zaten garip bakıyordu birde bu Allah belasını veresin... Tövbe Estağfurullah. Tüm dikkatleri üstüme çekti"
"Numaramı hayır telefonu değilştim hala rahat bırakmıyor nerden buluyor numaramı beni mi takip ediyor yoksa birisi mi numaramı veriyor anlamıyorum" dedi elimle başımı tutarak.
20 yaşıma gireceğim Elhamdulillah her halime başım dertten kurtulmuyor. Gerçi imtihan bu her imtihan bizi dahada güçlü yapıyor ve anlıyoruz ki insan Allahın kapısından başka kimin kapısına uğrarsa yüzüne kapatılır.
İmtihan dünyası zaten ölüp gideceğiz. Önemli olan ahiret ama.. Ama bu mendebur yüzünden Ahiretim için bi kitap açıp okuyamıyorum bir rahat vermiyor bana!
"Anne ben eve gidiyorum" dedim ardından ayağa kalkıp dışarı çıktım. Evimiz buraya yakındı Elhamdulillah. Yolda yürürken yine çalan telefonum ile ofladım. Telefonu sonunda çöpe atacaktım resmen!
Evin kapısının önüne geldiğimde içeri girecekken karşı apartmandan Ebu Ubeyde çıktı. "Esselamu aleykum bacım" dediğinde başımı aşağı eğdim. Bu çocuk ne kadarda inatçı kaç kere bağırarak beni gördüğünde selam vermemesini söyledim?
Sanırsın 14 yaşında! Gerçi şimdiki 14 yaşında olanlar kendilerini yaşlı dedeler gibi gösteriyorlar da.. Neyse. Başımı salladım Aleykum selam anlamında.
Ardından hemen eve girdim. Kapıyı kilitledim. Odama geçip peçemi çıkardım. Alnımda kocaman çizgi vardı. "Uff baya sıkmışım peçeyi ya" dedim çarşafı ve eteğide çıkarıp dolaptan kiraz desenli beyaz elbisemi çıkardım.
Onu giyip parfüm sıktım saçlarımıda taradıktan sonra 2 adet hördüm. Saçım baya uzamıştı ama stresten dökülüyordu. AirPods kulaklığımı alıp Bluetoothla telefonumdan bağlandım. İndirdiğim şarkılara basıp Muhammed Luhaidanın Furkan suresini açtım.
Mutfağa geçip önlük takıp buz dolabından muz ve elma çıkardım. Yulaf ve sütüde alıp tabağa yulaf döktüm ardından sütü ılık yapıp döktüm. İnce ince doğradığım elma ve muzu sütlü yulafın üzerine koyup birazda çikolata rendeledim.
Masaya koyup buz dolabındaki portakalı çıkardım ve kendime bir güzel portakal suyu yaptım. Bu gün kahvaltı yapmamıştım. Yerime oturup besmele ile ilk Portakal suyunu içtim. Ardından hazırladığım yulafı yedim.
Yeyip bitirdikten sonra "Elhamdulillah Rabbim sana şükürler olsun aç değiliz evsiz değiliz. Aç ve evsiz olan kardeşlerimize yiyecek yemek içecek su ve barınacak ev nasip et. Bu dğnyadan göçen kardeşlerimize cennetinde güzel evler ve ırmaklı bahçeler ihsan et. Onları kabir ve cehennem azabından koru" diye dua edip ayaklandım.
Bulaşıkları yıkadıktan sonra mutfağı topladım. Ardından odama geçtim yatağa oturup Kur'an-ı Kerimi elime aldım. Niyet etmiştim ezberleyecektim in şaa Allah. Küçükken 30 cüzü öğrenmiştim. Şimdi 1ciyi öğreniyordum. En başindan öğrenecektim.
Tam okumaya başlayacakken çalan telefonum ile ofladım. Telefonu elime alıp baktığımda arayanın babam olduğunu gördüm. "Alooo babacımm" dedim hemen.
"Esselamu aleykum kızım nasılsın" dedi babam. "Va Aleykum Esselam. İyiyim Elhamdulillah babişkom. Noldu sen pek aramazdın" dedim.
"E kızım aynı evde yaşıyoruz neden arayayım ki? Neyse annen dedi ki demin gelmişsin insan babasınıda bir selamlar dimi?" gülümsedim. Böyleydi işte en ufak şeylere takılıyordu. Kızmıyordu ama. Onuda anlıyorum artık yaşı geçti yalnız benden ve annemden başka kimsesi yok.
"Kusruma bakma baba alel acele çıkmışım affet"
"Yok kızım sorun yok. Şey diyecektim ben, bi genç iş başvurusu için geldide. Artık annene burda yardım etmene gerek yok yani" ayyy ne kadar güzel. "Ay ne güzell! Kimmiş ki?" dediğimde babam bi an başkasına soru sordu.
"Ebu Hureyre ismi 20 yaşinda"
"Hııım anladım hayırlı olsun madem" dedim. Babamla birazda konuştuktan sonra telefonu kapattım. O an yanlışlıkla arayan birisinin aramasını açmıştım.
Duyduğum ses ile telefon elimden düştü. "Umare!! Kaça bileceğini mi sanıyorsun? Sana dedim benimle oynama bana böyle davranma istemediğim şeylere beni zorlama pişman olursun dedimmi lan!!
Umare!! Yanıt ver O**** kızı! Umare!! Ordasın biliyorum. Peki madem bunu sen istedin." telefondan ve ardından koridordan kapı sesi gelmeye başladı. Hızla ayaklanıp odamın kapısını kilitledim. Telefonu kapatıp üzerime çarşaf giyip peçe taktım.
Kapının açılma sesi geldiğinde kalbim küt küt atıyordu. Pencereyi açıp hemen zıpladım. Telefonum.. Orda kalmıştı!! Koşarak gidecekken aniden önüme çıktı. "Allaha inanıyorsan beni rahat bırak!!" diye bağırdım.
Yanıma koşarak geldiğinde geri geri gidip yere düşmüştüm. "Yardım ed-" diye bağırdığımda üstüme çöküp ağzımı kapattı. Çırpınırken elini ısırdım. "Allah'ın laneti üzerine olsun çek elini üstümden" dedim ona tekme atıp. Tekme gerekli yere isabet ettiği için acıyla iki büklüm olup yere düştü.
Ayağa kalkıp koşacakken kolumdan tuttu. "Umare sana gerçekten önem veriyorum. Neden böyle yapıyorsun?"
"Allah için bırak beni!!" diye bağırdım. "Neler oluyor burda" diyerek bu tarafa doğru birisi geldi. Başım aşağı bakıyordu. Çarşafımı çektiği için başımdan hafif kaymıştı ve içimi korku sarmıştı.
"Sanane lan" dedi.
"Ne demek sanane! Sen benim din bacıma dokunacaksın bende susacağım ha gel bak var mı bende o göz!? Deyyus mu sandın lan sen beni?" başımı kaldırıp baktığımda bu sabah gördüğüm genci gördüm.
Bana dokunmayarak kolunu benim tarafa uzatıp arkasına sakladı beni ardından karşıda duran adama yumruk attı.
"Dikkatli olun lütfen" dediğimde gülümsedi. "İlk kez değil bu merak etmeyin" dedi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum Bir Sevda
Actionbu hikaye 19 yaşındaki genç bir erkeğin hikayesidir. burda pembe gözlüklü masallar aramayın. bu diyar dünya zındanından kurtulmak için çabalayan bi gencin diyarı. 🖋 "Ben Ebu Hureyre. ismime layık olmaktır görevim. doğduğum günden öleceğim güne kada...