Menese koşarak ayakkabı poşeti ile yanımıza geldi "bu ne Menese?" dediğimde Menese poşetten eşek kadar 42 43 numaralık spor ayakkabıları çıkardı. "Ayakkabı buldum" dediğinde 6mızda ona ters ters baktık. "Buldum?" dedi Züleyha.
"Aşağıda insanlar için ayakkabı koymuşlar bende alıp geldim" kızlarla birbirimize bakıp "Menese burada insanlar için ayakkabı koymazlar hemda şuna bak Converse!!" dedim bi ayakkabıyı çıkararak. Züleyha hemen Ayakkabıyı alıp "aa 39 numara bu tam benlik" dedi.
"Yav bırakın milletin ayakkabısını" diye bağırdım. "Ben şimdi hırsız mı oldum.." dedi Menese oturup ağlayarak. "Yahu kendine gel bişi çalmadın. Git kimse görmeden yerine koy" dediğimde Menese hemen elindeki poşetlerle aşağı inmişti ki koşarak geri döndü.
"Aşağda erkek sürüsü var" dediğinde Züleyha poşeti aldı derin nefes alıp. "Ben hallederim kuzen çekil önümden" deyip Camiye girdi camdan başını dışarı çıkardı...
Poşeti ters çevirip içindeki ayakkabıları aşağı fırlattığında Hayretle Asiyeye baktım. Oda dönüp bana baktı.
Aşağıdan "kafam!! Oha ayakkabılarımız gökten düştü" diye ses gelince elimi alnıma vurdum. "Naptın Züleyha!!" dedi Sare sinirle. Züleyha ise "napayım gitip ellerine mi vereyim.. Yok ayaklarına mı giydireyim??"
"Çaktırmadan aşağı mı insek gitmelerini mi beklesek?" dediğimde aşağıdan birisi "kim attı bunları?" diye bağırdı. Asiye endişeyle yerinde kımıldayıp "Şu kedimi çalan mavi gözlü kumral çocuk bu!" dedi.
Bu tarafa doğru gelen Ebu Hureyre görünce Asiyeye sarıldım. "İçeri girsek daha mantıklı olmaz mı?" dedi Reyhane. "Yetişmezdik 7 kız" dedi Asiye omzumda ağlıyormuş gibi yaparak.
"Pardon ayakkabıları siz mi attınız" dediğinde biri arkama baktım. "Hayır" dedim sesimi değiştirerek. "Peki nerden düştü bunlar?" soran sanırım Ebu Hureyreydi. "Gökten! Ayrıca ayıp değil mi koca koca adamlar Cami avlusunda kızlarla konuşuyorsunuz? Hoşt" dediğinde Züleyha gülmemek için kendimi tuttum.
"Pek inandırıcı olmadı ama neyse" dedi genç bir ses. "Sana yalan borcum yok dandik" dediğinde Züleyha hepimiz ona dönüp "oha!" dedik.
Anlık aşağıda Ebu Hureyre ve Asiyenin hayallerindeki kocasının olduğunu hatırladığımda telaşla Asiyeye sarıldım yine. "Çoktan gördüler bizi.." dediğinde Asiye yavaşça ayrıldım. "Üzülme bacım kocan bir gün geri dönecek" dediğimde Asiye bana yok artık dercesine baktı.
Erkekler sonunda gidince Asiye hafif bana vurdu. "Ya salak! Adamın yanında ne koca mocası!" dediğinde gülümsedim. "Ben onu kastediyordu-"
"Ama o kendisi hakkında konuştuğunu anlamicak!!" dediğinde Asiye bi düşündüm "haklısın" dediğimde ofladı.
"Hepsi Züleyhanın suçu!" diye bağırdım. Züleyha dönüp "yok artık sizi kurtardım be" dedi. "Çık dışarı ufaklık!" dediğimde "sensin be ufaklık aramızda sadece 3 yaş var"
"Aşağdaki çocuğa niye dandik dedin lan" dediğinde Asiye, Züleyha "bilmem içimden geldi" dedi.
Kızlarla beraber kavga ederek Camiden çıkıp Markete girdik. "Atıştırmalık alıp pikniğe gidiyoruz dimi?" dediğinde Asiye başımla onayladım.
"Sağlıklı şeyler alalım" dedi Sare. Bu sırada Rahel koşup çips reonunun önünde durdu. "Ben bunları istiyorum hepsini" dediğinde Asiye "boykot ürünleri hariç" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum Bir Sevda
Actionbu hikaye 19 yaşındaki genç bir erkeğin hikayesidir. burda pembe gözlüklü masallar aramayın. bu diyar dünya zındanından kurtulmak için çabalayan bi gencin diyarı. 🖋 "Ben Ebu Hureyre. ismime layık olmaktır görevim. doğduğum günden öleceğim güne kada...