üç

13 4 190
                                    

Sabah uyanır uyanmaz Ebu Dardanın bir giysisini alıp giydim ve evden çıktım. Ebu Darda evde yoktu herhalde iş arayışı için çıkmış olmalıydı. Bir az sonra Cafeye vardığımda içeri girdim.

"Selamun aleykum" dediğimde kimseden ses çıkmadı merakla etrafa bakındığımda kimseyi görmedim. "Allah Allah kapıda açık" dedim etrafıma anlamaz bakışlar atarak. Mutfağı topladıktan sonra tatlıları vitrine koyup kahve ve çay aparatına su doldurdum.

Ben öylece çalışırken içerde çıngırak sesi yayıldı. "Hoşgeldiniz" dedim dönüp önüme baktığımda karşımda Güneşin tayfası ve Fezayı gördüm.

Kaşlarım çatılırken Güneş alaycı bir tavırla sırıttı "bizim mahkum çıkmış ha" dediğinde derin nefes aldım. "Buyrun bi isteğiniz mi vardı?"

"Evet var 3 kahve ve 5 pasta" dedi Kürşad. Kahveleri hazırlarken Feza geldi yanıma "Hurey-"

"Lütfen burada çıkar mısınız" dedim yüzüne bakmayarak. "Hureyre dinler misin beni"

"Hanımefendi lütfen çıkın şurdan ve masanıza geçin. Müşterilerin buraya girmesi yasak" dediğimde Feza kolumdan tuttu. Onun elini itecekken kahve elime döküldü. Acıyla dudağımı hafif ısırdım.

"Hureyre! İyi misin?" dedi endişe ile elimi tutup. "Feza çık git diyorum sana!" diye bağırdım dayanamayarak. "Ne bu tantana sabah sabah!" dedi bir ses. Dönüp baktığımda Umare bacıyı gördüm. Feza dönüp bakınca çığlık atıp elini göğsüne koydu.

Neden bu kız bana itici gelmeye başladı? "Şeytan sandım tövbe tövbe. Buyrun hanımefendi hoş geldiniz" dediğinde Feza ters ters ona baktım.

"Hoşgeldiniz bacım kusura bakmayın bunlar yeni müşteriler eski tanıdıklarımdı ne kadar uyardım ama söz dinlemiyorlar" dediğimde Feza dönüp bana anlamayan bakışlar attı.

"Sorun yok. Hanımefendi çıkarmısınız ordan?" dedi Umare. Feza çıkıp Umareye ters ters baktı ardından söylenerek yerine oturdu.

"İyi misiniz?" dediğinde Umare hafif kaşlarım çatıldı. Elimi gösterdiğinde tebessüm ettim "günahlarıma Kefaret olur in şaa Allah" dedim. Umare başını salladı. "Ben aslında şunu demek için geldim.. Annem ve babam biraz rahatsız cafeye siz baka bilir misiniz? Zor olucak biliyorum" dediğinde etrafa bakındım. "Yani bakarım da müşteri çok olsa hallede bilir miyim bilmiyorum"

"Şöyle yapalım. Arkadaşınız falan varsa size yardım etsin ona parasını öderiz sizede aylık paranızı önceden veririz olur mu?"

"Olur tabi" dedim. Umare çantasını açıp içinden para çıkardığında yere bebek fotoğrafı düştü. Eğilip aldığımda çok şirin bir erkek çocuğu vardı "erkek kardeşiniz mi? Ma şaa Allah çok şirinmiş" dedim fotoğrafı Umareye vererek.

Eli titrerken fotoğrafı alıp çantasına koydu. Parayı uzatırken bile eli titriyordu. Acaba kardeşine bir şey mi olmuştu? Parayı aldıktan sonra teşekkür ettim. "Rica ederim. Esselamu aleykum"

"Va Aleykum Esselam" dediğimde çıkıp gitti. Sözde müşterilere siparişlerini verip Ebu Dardenin verdiği telefon ile onu aradım. Ben öylece beklerken Ebu Darde sonunda telefonu açtı "esselamu aleykum ahi nerdesin sen?"

"Va aleykum esselam kardeşim dışardayım Medinede olan bir arkadaşım vardı buraya gelmiş bir süreliğine onunla buluştuk bir sorun mu vardı?"

Masum Bir SevdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin