Selam bı tık öldüm gibi uzun zamandır bölüm atmıyordum bir sürü ficim var hangisine devam edeceğimi şaşıyorum yavaş yavaş toparlayacağım
En sevilen ficim bu olduğu için ilk bununla başlıyacağım sonrasında arfer ve arkene bölüm gelir
İyi okumalarrrr yorum atmayı ve yıldıza basmayı unutmayınn 🌟
.
.
.
.
."Niye geldin amına koyayım saat gecenin bir buçuğu farkında mısın" kumral çocuk bir yandan elinde ince battaniyeyle sarışın çocuğa yaklaşıyor diğer yandan da azarlıyordu. Sarışın olanın yüzünde aptal bi gülümseme vardı. Kerem bir sürü şey saydırsada duymuyor sadece güzelliğine bakıyordu. Kerem onun bu aptal sırıtışından dolayı aklına gelen ihtimali soru olarak karşısındaki çocuğa yöneltti "Mauro içtin mi sen?" Kerem ismini o kadar güzel söylemişti ki ömür boyu sadece bunu dinleyerek yaşayabilirim diye düşünüyordu saçı boyalı olan. "Kerem" diyebilmişti. Kumral olan "noldu" demiş ama aldığı cevap ise beklediğinden çok daha farklı olmuştu.
Sarışın Kerem'in cevabını yanıtsız bırakmış ve çocuğun belinden tutup dudaklarını kumral olanın dudaklarıyla buluşturmuştu. Mauro'nun karşılık alamamasıyla morali bozulsada şoktan dolayı vermediğini düşünüp onun bu şoktan çıkmasını ve karşılık vermesini bekliyordu. Kerem ise Mauro'nun tahmin ettiği gibi aldığı bu cevapla şok olmuştu Mauro onu öpüyordu ve o ise sadece put olmuş öylece duruyordu. Kerem karşılık verip vermemek arasında kalan aklı ve kalbi savaş verirken Mauro alamadığı karşılığı şok değilde bir red sanarak ölüp bittiği dudaklardan ayrılmak zorunda hissetmişti kendini. Alkolün etkisiyle midir bilinmez ama şuan delicesine ağlamak, deli gibi pişman olduğunu ve ona olan karşılıksız sandığı aşkını kumral olana haykırmak istiyordu. Gözleri dolsada sevdiği çocuğun önünde ağlarsa olmayan gururunun daha da kırılacağını bildiği için kumral olana dolu gözlerle bakmış eline pastaneden bi hevesle aldığı tatlı poşetini sıkıştırmış sonrada onu öylece orda bırakarak geldiği yolu es geçmiş ve farkı yollara sapmıştı.
Kumral olan ise bu öpücüğün devamını getireceği sırada Mauro'nun ayrılmasıyla yapamamış ve gözlerini sarışının gözlerine sabitlenmişti. Kerem o anda ikinci şokunu yaşamıştı her anlamda güçlü olduğunu zannettiği çocuğun gözleri dolmuştu. Dolan gözlerdeki yaşlar keremin gönlünü yakıp yıkmış, enkaza dönen beden ise gidenin arkasından baka kalmıştı. Bir elinde battaniye bir elinde poşet öylece duruyordu. Teyzesinin onu çağırmasıyla donup kaldığı yerden istemeye istemeye eve doğru ilerlemişti. Apartmanın önüne geldiğinde belki döner diyerek son kez sarışının saptığı sokağa bakmış ve gelmeyeceğini anlayınca gözünde biriken yaşlarla demir kapıyı iterek içeri girdi.
✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭
M'
Yürüdüğüm sokaklar, adım attığım kaldırım taşları, park halindeki arabalar ve tek tük ışığı yanan binalar... sanki hepsi beni daha da boğmak için üstüme üstüme doğru geliyordu. Bir fare gibi içinde labirent bulunan kutuda hapsolmuş gibi hissediyordum. Nereye gittiğimi bilmiyorum sadece bir çıkış yolu arıyordum kendime. Kafamı göğe kaldırdığımda ışık kirliliğinden tek tük görünen yıldızlara baktım sönük durmalarına rağmen keremin gözleri gibi güzellerdi. Yaz meltemini vücudumda hissetmemle titrekçe nefes verdim. Saat kaç ne kadar yürüdüm şuan nerdeyim zerre bilgim yoktu. Pantolunumun cebinden sessizde olan telefonunumu aldım. Kilit ekranında kocaman 02:56 yazıyordu. Sayıların hemen altında ise Abdülkerim'den bir sürü mesaj ve arama vardı
Yerli goril:
Nerdesin amk
Sikicem havanı da seni de
Hepsini başıma kitledin
(00:27)Şaka maka endişelenmeye başlıyorum
En azından gelmeyeceksen haber ver oç
Beni niye meraklandırıyorsun
Görünce ara ya da mesaj at
(01:36)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miniğim | Kerem x icardi
Fiksi Penggemar05..: zeki ve çalışkan olduğun kadar iyisinde keremito: bana bilmediğim bir şey söyle 05..: Sana deli gibi aşığım bunu biliyor muydun?