maç günü

44 10 0
                                    

"Karnım ağrıyor, tuvalete gitsem iyi olur."

Maç günü gelmişti. Karasuno takımı maçın yapılacağı salonda ısınma hareketleri yapıyorlardı.

"Heyecan yapmayı kes Hinata!"

Hinata yine çok heyecan yapmıştı ve karnı ağrıyordu. Kageyama ise onun her maç aynı şeyi yapmasına çok sinir oluyordu.

"Sugawara-san, Hinata'ya bakıp gelebilir misin? Eğer Shiratorizawa'nın öğrencileriyle karşılaşırsa bu onu daha kötü etkiler."

Suga seni onayladı ve Hinata'nın arkasından o da gitti.

"Shiratorizawa ile hiç maç yapmadık şu ana kadar. Zaten resmi maçlar dışında çok nadir antrenman maçı yaparlar. Neredeyse hiç."
Dedi Kiyoko-san sana doğru.

"Bizi nasıl kabul ettiler-"
Sorunu daha bitirmeden Takeda Sensei araya girdi.

"Çok ısrar ettim. Her gün aramamdan bıkmışlardır. Eh, bir de Shiratorizawa'nın koçu şu tuhaf hızlı hücumu merak ediyor."
Dedi ve kıkırdadı.

Şimdi daha da meraklanmıştın. Takıma menajer olarak daha yeni girmiştin ve daha öncesinde voleybolla hiç ilgilenmemiştin.

Karasuno'nun tuhaf hızlı hücumu ile ilgili şeyler duyuyordun ama hiç görmemiştin.

"Kaptanlar el sıkışsın." Hakemin sesiyle takıma döndün ve herkes orada mı diye baktın.

Herkes sahadaki yerine geçmişti ve diğerleri de sahanın arkasında onları destekliyordu.

Karşı takımın oyuncularına bir göz gezdirdin. Hepsi iri ve uzun boylulardı. Özellikle bir tanesi "ben en iyisiyim" diye bağırıyordu.

"Şu Ushijima Wakatoshi. Ülkenin en iyi oyuncularından biri. Ulusallara katılmışlığı var. Seijoh'u bile yendiler."

Kiyoko'nun dediği şeylerle şaşırdın. Hinata'nın heyecanını anlayabiliyordun. Sen bile heyecan yapmıştın.

Ushijima adlı çocuğa bakarken gözlerini sanki hissetmiş gibi sana çevirdi. Hemen başını eğdin. Yanaklarının kızardığını hissettiğin sıcaklıktan anlayabiliyordun.

Hakemin düdüğüyle maç başladı.

...

Shiratorizawa gerçekten çok iyiydi ama Karasuno da fena değildi. Başa baş gidiyorlardı.

Üst üste 4 sayıyı karşı takımın almasıyla Koç Ukai mola istedi.

Su ve havlu alıp çocuklara verdin. Çok terlemişlerdi. Shiratorizawa onlara nefes aldırmıyordu.

"Suzumi-san bir su daha verebilir misin?"

Asahi'ye bir su daha uzattın.

"İyi oynuyorsunuz. Ama daha da iyi olabilirsiniz. Stres yok. Yamaguchi oyuna gir. Servisi sen atacaksın."

Koç'un sözleriyle herkes çok şaşırdı. Bu Yamaguchi'nin ikinci deneyimi olacaktı ve önceki pekte iyi sayılmazdı.

"Güveniyoruz sana Tadashi-san" dedin ve Yamaguchi'ye göz kırptın.

Sana gülümsedi ve hakemin düdüğü çalması ile herkes yerine geçti.

Gözlerini karşı takıma çevirdin ve yine aynı gözlerle göz göze geldin. Bu sefer başını eğmedin.

Maç başladı ve sonunda gözlerini çekti. Ne kadar duygusuz görünmeye çalışsan da korkudan terlemiştin. Bakışları bile korkunçtu Ushiwaka'nın.

tokyo drift | ushijima wakatoshiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin