"SENDE KİMSİN"
"Şey merhaba ben Yoongi. Neden burada olduğumu soracaksın muhtemelen ama şuan gerçekten çok açım. İçeriden muhteşem kokular geliyor. Bana yemek verirsen bende sana her şeyi anlatırım"
Şoka girmiştim karşımda resmen saçmalayan çıplak bir adam benim teknemde uzanmış ve bana aç olduğunu söylüyordu. Galiba bugün evren benle ciddi anlamda dalga geçiyordu.
" Bak kimsin, necisin bilmiyorum ama tanrım neden çıplaksın sen!"
"Off anlatacağım dedim ya beni buradan çıkarıp yemek verirsen her şeyi bileceksin zaten"
" Tamam kalkamıyor musun?
" Oh hayır ben yürüyemiyorum bile" dedi ve gülümsedi.
"Harika bir bu eksikti! Tanrim bu bir rüya olsun lütfen yoksa kafayı yemek üzereyim!"
"Ya kafayı yeme sen bana yemek ver. Bak üç gündür bir şey yemedim geberip gideceğim" dedi isyankar bir şekilde.
" Tamam eve çıkaracağım seni ama her şeyi anlatıp sonra da buradan gideceksin. Anlaşıldı mı?"
"Tamam tamam hadi her yerim uyuştu."
Yavaşça tekneme girdim ve parlak bedeni kollarından tutarak yavaşça kucağıma aldım. Bedenine bakmamaya çalışıyordum. Çünkü Tanrı aşkına o çıplaktı! Teknemden yavaşça çıktım ve eve doğru yürümeye başladım. Kapıyı açar açmaz bebeğim koşarak yanıma geldi. Oda şaşırmıştı tabii. Yavaşça zayıf bedeni kanepeye bıraktım.
" Sen burada bekle ben sana üstüne bir şeyler vereyim böyle gezme ortalıkta."
Üst kata doğru çıktım. Tanrım neydi bu şimdi. İnsana benzemiyordu açıkçası. Fazlaca parlıyordu teni. Ona olabilecek kıyafetlerimden baktım. Tişört ve eşofman altı buldum tabii birde boxer. Hızlıca aşağıya indim.
" Kıyafetlerin burada. Giyin hemende üşütme."
Üstüne örtmeye bir şeyler almıştı ona bürünüp yavaşça ayağa kalkmaya çalıştı fakat zorlanıyordu. Kolundan tuttum ve alt kattaki kullanılmayan misafir odasına götürdüm. Genelde evimde misafir olmazdı fakat şehire giderken bazen annemde benimle gelmek isterdi. İşte ozaman bu oda kullanılırdı. Yatağa bıraktım parlak bedeni kıyafetlerini de yanına bıraktım ve odadan çıktım.
" Sen kıyafetlerini giy ben sana bir şeyler hazırlayayım. Yardıma ihtiyacın olursa bana seslen."
" Ama ismini bilmiyorum."
" İsmim Taehyung."
Buzdolabını açtım ve dünden hazır birkaç şeyi tabağa koyup mikrodalgaya attım.
" Şey Tae ben giydim üstümü yardım eder misin?"
"Tamam geliyorum."
Kapıyı açtım ve karşımda sanki küçük çocuğum duruyormuş gibi hissettim. Tanrim resmen kıyafetlerin içinde kaybolmuştu eşofmanın üstünü bir eliye tutuyordu düşmemesi için. Diğer eliyle yatağın başını tutuyorudu oda düşmemek için. Yavaşça bir kolundan tuttum ve boynuma attim oda bir eliyle eşofmanı tutuyor ve benimle beraber yürümeyi öğreniyordu. Yavaş adımlarla odadan çıktık ve onu sandalyeye oturttum. Yemeği mikrodalgadan çıkardım ve önüne koydum.
" Evet yemeğin hazır. Hemen ye de her şeyi anlat. Zira sabrım tükeniyor."
" Oh tabii ki ay ağzım yandı. Amlatigam sana her sevu. Ay yandım."
Adeta bir çocuk gibi yiyordu yemeği. Çatalı bile düzgün tutamiyordu.
" Heh tamam şimdi beni bölmeden dinle ve olabildiğince şaşırmamaya çalış lütfen."
" Tamam buyur dinliyorum."
" Belki de anladın yada anlamadın ben insan değilim. Yani tam olarak sayılmam. Normalde deniz erkeğiyim ben. Denizin çok altında ailemle yaşıyordum. Fakat biraz meraklı bir yapım olduğu için dün deniz üstünde geziniyordum. Fakat akşama yakın fırtına koptu. Ne yapacağımı düşünmeye vakit bulamadan denizin dalgası şiddetlendi, hırçınlaştı. Beni oradan oraya savururken kuyruğuma zarar geldi. En son gözlerimi açtığımda zaten senin teknendeydim. Nasil oldu inan benimde bir fikrim yok ve ayrıca neden kuyruğum yok da bu değişik iki canlı var onun yerine bilmiyorum. Böyle işte anlayacağın ben kayboldum ve ayrica gidecek bir yerimde yok. Ailem beni bulana kadar bir yere gidemem."
Dedikleri karşısında şok üstüne şok olmuştum. Tanrım hem insan değildi hemde kaybolmuştu. Başımdan aşağı kaynar su dökülmüş gibi hissettim. Başım ağrıyordu. Elimi alnıma koydum ve sıkmaya başladım.
" Bak öncelikle ben burada yalnız yaşıyorum ve insanlardan nefret ederim. Ayrıca sen bana yemek yedikten sonra gideceğini söyledin. Şimdi de kaybolduğunu söylüyorsun. Tanrım kafayı yemek üzereyim!?"
" Bak tam olarak insan sayılmam oyuzden benden nefret etme" dedi hafif gülümseyerek.
Tamam bu çocuk kesinlikle benle dalga geçiyordu.
" Bak ben sana bakamam ayrıca daha ne kadar burada olacaksın bilmiyorum. Kusura bakma ama evimi terketmeni istiyorum."
Karşımda neredeyse ağlayacak şekilde duran beden ne diyeceğini bilmiyor gibi bir ifadesi vardı. Yavaşça sandalyenin başından tuttu ve duvardan destek alarak yürümeye çalıştı. Kapıya doğru gitti ve evden çıktı. Sandalyeye doğru yayıldım. Kafam çatlıyordu. Nasıl düşünmem gerekiyordu bilmiyordum. Zamanım yoktu işimi yapmak zorundayım. Yukarıya çıkıp denizci kıyafetlerimi giydim. Hava bugün daha iyiydi. Ayrica dün fazlaca balık fırtınadan dolayı serpişmiş olacaktı. Bu demekti ki fazla balik fazla para. Zaman kaybetmeden aşağıya indim tüm eşyalarım teknemdeyi.
Kapıdan dışarıya çıktım fakat Yoongiyi göremedim. Herhalde gitmiştir diye düşündüm ve tekneme atladım. Hızlıca motoru çalıştırdım ve denize doğru yola açıldım.
****
Hava zamanla kararıyordu fazlaca güzel balık yakalamıştım. Birazını kendime alıp diğer kalanını yarın şehirde satmaya götürecektim. Keyfim yerindeydi. Çokça balık vardı ve bundan güzel şey olamazdı. Eve yaklaşıyordum yavaşça. Takneyi durdurduktan sonra hızlıca atladım. İpini kıyıya doğru çektim ve sıkıca bağladım. Üç taraftan da bağlı olduğuna emin olduktan sonra kendim için ayırdığım balık sepetini koluma taktım ve eve doğru yürümeye başladım.
Kapıda siyah bir şeyler görüyordum.
" Hey kimsiniz? Kapımda ne işiniz var?"
Ses gelmedi yaklaştım ve Yoongi olduğunu anladım.
" Tanrım sen hala burada mısın? Heyy ses versene"
Anlaşılan hava soğuk olduğu için hem üşümüş hemde uykusu gelmişti. Sepeti yere bıraktım ve küçük bedeni yavaşça kucağıma aldım. Galiba kurtulamayacaktım ondan. Sepeti de içeriye sürükleyerek kapıyı sıkıca kapattım. Odaya doğru yürüyerek yavaşça yatağa bıraktım bedeni.
Kapıyı kapattım.
" Tanrım ben ne yapacağım bu çocukla"
Eveeet ikinci bölümde bitti bende bittim tabii. Gerçekten yazmak cok zormuş TAMB 873 KELİME bayilmak.
Umarim beğenirsiniz bebekler. Oy ve yorumlarınızı bekliyorummm🤭💗
Lütfen görüşlerinizi belirtmekten çekinmeyin.
Çok çok öpüldünüz 😚İyi bakın kendinize
Gi~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pearl Of The Sea | taegi
Fantasy"İnan bana bu hayatımda başıma gelen en güzel şeysin" diye fısıldadı yıldızlarla dolu gökyüzüne