7

61 10 104
                                    

Öncelikle lütfen ama lütfen görüşlerinizi belirtin ne yazdığımı bende tam kestiremiyorum. Kaç kişi okuyor ama yine belirli kişiler sadece yorum yapıyor.  En azından nereler iyi nereler kötü söyleyin bende bileyim. Neyseeee iyi okumalarrr🙁💗









Başım dehşet derecede sızlıyordu. Düşünmekten artık beynim pelte kıvamına gelmişti. Fakat artık tek başıma bir çaresine bakmanın yeterli gelmeyeceğini biliyordum. Annemle bu konuyu konuşmam lazımdı. Bana kızacağını biliyordum. Ama yine de bir yol gösterir diye umuyordum.

Annemin odasına doğru gittim. Kapıyı tıklatıp içeriye süzüldüm.

" Annecim seninle konuşmam gereken çok önemli bir konu var."

"Efendim yavrum. Ne oldu?"

Yutkundum. Boğazıma yumru oturmuştu. Konuşamıyordum.

Üzerini kapattığım ruh eşi sembolümü açtım. Annemin gözleri bir fal taşı gibi açılmıştı adeta.

" YOONGİ! Aman tanrım ruh eşi izin. Nasıl oldu, ayrıca neden bizimkilerden farklı, tanrım neden çiçek şeklinde?"

" Annecim müsade et açıklayayım. Ben biliyorsun sınırlar içerisinde yaşamaktan nefret eden biriyim. B-bir kac saat önce deniz sınırlarını aşıp üste çıktım. Sadece merak ediyordum yemin ederim başka amacım yoktu. Orada bir adam gördüm dikkatimi çekti fakat ondan saklandım. Yüzünü incelerken ona kitlendim bir anda sonra da bu iz çıktı. Ç-cok korktum hemen zaten geri döndüm. Odamdaki raflardan bu ruh eşleri kitabını buldum. Okurken bir insanla bir deniz insanın ruh eşi olabileceği hakkında bir bölüm buldum. Ama cok korkuyorum oyuzden senin yanına geldim. Anne ben ne yapacağım çok korkunç şeyler yazıyor burada."

Dayanamamıştım gözyaşlarım istemsiz bir şekilde akıyordu. Annem yavaşça bana yaklaştı gözyaşlarımı eliyle silip bana sıkıca sarıldı. Son hareketi beni daha da içli ağlamama sebep olmuştu.

" Bebeğim ben bilmiyorum ilk defa karşılaştığım bir durum ama illaki bir çözümü vardır her şey gibi. Lütfen üzülme izin ver bende inceleyeyim. "


                               ****


Saatler süren konusma ve incelememizden sonra yine bir sonuca varamamıştık. Annem üste çıkmama hiç kızmamıştı ve bu duruma bir çözüm bulacağını söyleyip bilge birilerine danışmaya gitmişti. Ben ise kendi yatağımda uzanıp ne yapacağımı düşünüyordum.

İçimdeki dürtü sürekli onu görmek istiyordu. Hadi ama daha önce görmediğin birini özlemek nasıl saçma bir şeydi. Uyumaya çalıştım fakat beynim susmuyordu.

" Gitmeyeceğim oraya zaten ne olduysa hep senin dürtülerin yüzünden. HĞA YETER SUS ARTIK!"

Beynimde sanki kaos vardı. Derin nefes alıp odamdan hızlıca çıkıp sınıra doğru süzüldüm. Kimsenin görmeyeceği yerden hızlıca çıkıp yüzeye doğru yüzdüm. Başımı sudan çıkarınca beynimdeki sesler susmuştu. Gözlerimi devirip o adamın olduğu yere doğru yüzdüm. Dışarıdaydı ve sanırsam ağlıyordu.

Garipsemiştim çünkü içimde kötü bir hiss vardı. Dürtüsel olarak içimden onu rahatlatmak geliyordu. Beni görmeyeceği bir yere saklanıp onu rahatlatacak bir melodi mırıldandım. Farketmiş olcak ki başını kaldırıp etrafına bakındı. Beni istesede göremezdi. Oyuzden söylemeye devam ettim. Yüzü çok güzeldi. Sarı saçları esmer tenine nazaran parlıyordu.

Elimi çenemin altına koyup onu izlemeye başladım. Kararan hava hiç umrumda değildi sadece beni mest eden o yüzü izlemek istiyordum. Ruh eşi olayındanmıdır bilmiyorum ama beni ona çeken bir şeyler vardı. Sesim ona iyi gelmiş olacak ki gözyaşlarını silip yüzüne hafif bir gülümseme takınıp ayağa kalkmıştı.

Eve girdiğine emin olduktan sonra bende geri dönmüştüm. Şimdi her şey dank etmişti. Ben bu adama gittikçe aşık oluyordum. Her şeyin ruh eşi zirvanasina bağlamak istiyordum fakat yapamıyordum.


                                ****


Geçen onca haftalar, günler hiçbir sonuç vermiyordu. Annem bilge birilerine danışmış fakat yine bir sonuç alamamıştık. Ben ise her gün kendimi denizin üstünde saklanarak o adama bir kaç şarkı mırıldanarak buluyordum. İçimdeki bir dürtü sürekli olarak beni çıldırtacak raddeye getiriyor eğer onun istediğini yapmasam da susmak bilmiyordu.

Her geçen gün daha da vuruluyordum sarışın adama. Artık ona ihtiyacım vardı. Ona sarılmaya, onun tarafından sevilmeye, her anlamda onun olmaya ihtiyacım vardı.

Düşüncelerim ikiye ayrılmış durumdaydı. Bir taraf bunun sadece ruh eşi olayından dolayı böyle hissettiğimi söylesede, diğer taraf gun geçtikçe beni ona aşık olduğuma ikna etmeye çalışıyordu.

Onu görmediğim her saniye beni daha da kötüleştiriyodu. Normalde herkesten uysal olan ben hırçın bir şeye dönüşmüştüm. Sürekli ağlayarak onu isteğimi falan söylüyordum. Bunları yaparken ise bilincim yerinde olmuyordu. Binevi atak gibi bir şeydi.

Yaklaşık üç ay oluyordu. Artık bitkin düşmüş her şeye küsmüş bir ben vardı. Aklıma insan olmak için dilek dilemek bile gelmişti ama annemin asla kabul etmeyeceğini biliyordum.

Fakat tek çözüm yolu da buydu. Ama oldukça zor bir sihirdi bu ve kısa süreli bir işti. Bir amaç ile yapılırdı. O amaç yerine getirilirse ozaman dileğin gerçekleşiyordu.

Kimse tabii buna cesaret edememişti. Bir kişi hariç. Babam. Kendimi bildim bileli babam hep çok şey arzulardı. Fazla altın, fazla arazi hatta denizin üstünü bile istiyordu. Bu isteği fazla kabarmış olacak ki bu sihiri dilemiş ve amacını söylemiş.

" İnsan olmak istiyorum . Yüce deniz tanrısı adına sana yemin ederim ki eğer deniz üstünü fethedemezsem beni dilediğin şeye çevir. Senden bir ay süre istiyorum. "

Demiş ve her bir deniz insanına verilen tek dilek hakkını böyle kullanılmıştı. Tahmin edeceğiniz üzere başarılı olamamıştı da. Ozamanlar annem hep onu vazgeçirmeye çalışmış ama hırs gözünü öyle büyülemiş ki sevdiği kadını bile gözü görmemişti.

Bir ay boyunca ondan haber alamadık. Geri döndüğü gün ise geldiği gibi deniz köpüğüne dönmesi bir olmuştu. Bu olay ise bende büyük bir fobi yaratmıştı. O zamanlar ise bana verilen tek dilek hakkını dilememek için kendime söz vermiştim. Hadi ama küçük bir deniz çocuğuyken babanız dilek dileyince köpüğe dönüşseydi sizde korkmaz mıydınız?

Ben korkmuştum yalan yok hala daha cüret edemiyordum dilej dilemeye. Ben bunları düşünürken odama annemin girdiğini gördüm. Yavaşça yatağıma oturup konuşmak için ağzını açtı.

" Yoongi benim güzel oğlum. Biliyorum yaşadığın şeyler çok zor ama lütfen kendini bu kadar harap etme. Ben senin annenim sen ne kadar acı çekersen ben onu hissederim. Seni böyle görmek beni öldürüyor. Lütfen artık ne istediğini bize söyle. Ne olursa olsun kabul edeceğim. Senin için her şeyi yapmaya hazırım."

Ona deminden beridir düşündüğüm çözümü söylemeye karar verdim.

" Anne ben insan olmak istiyorum."

" Ne! Sen ne sacmaladığının farkında misin Yoongi? Ne insan olması. Babana ne olduğunu hatırlamıyorsun galiba hayir asla izin veremem. Sevdiğim adamdan sonra biricik oğlumu kaybedemem. Baska bir yolu olmalı."

" Anne anlamıyor musun yok başka yolu gun geçtikçe oda bende eriyoruz öyle yada böyle ona kavuşamazsam zaten öleceğim."

" Söyleme lütfen böyle şeyler. Yoongim benim mis kokulum tamam kabul ediyorum ama bana söz vermeni istiyorum eğer o seni kabul etmezse yada ruh eşin olduğunu anlamazsa geri döneceksin. Ben senin sihrini hafifleştire ceğim. Eğer her hangi bir karşılık alamazsan dileğini geri almanı istiyorum. Anlaşıldı mı?"

" Tamam anne sana söz veriyorum bana bir şey olmayacak. Oda anlayacaktır benim onun ruh eşi olduğumu inanıyorum."










Eveeeeeet sonunda bitirdimmmmm.
Tam 1055 kelime wohoooo

Kac kere yazip sildim yani umarim bir seye benzemistir. Lutfen fikirlerinizi belirtmekten cekinmeyinizzz💗

Sizleri coooooooooook seviyorum görüşmek üzere babayyyy🏃🏾🏃🏾💕💕
Gi~

Pearl Of The Sea | taegi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin