4

62 11 62
                                    

Yanımdaki beden susmak bilmiyordu. Resmen tüm yol boyu her şeyi sormuştu. Bune şu ne o ne. Beynim etini yiyordu. En sonunda şehire vardığımızda susmuştu. Çünkü her şeye olduğu gibi buraya da hayranlık duyuyordu. Ağzını açmış sanki kafesinden çıkmış bir kus gibi etrafı inceliyordu. Neden bilmiyorum ama normalde cok kizacağim davranışları o yapınca pek umursamıyordum. Kesinlikle beni etkisi altına falan aldığını düşünüyordum, sonuçta insan değildi. Her şeyi bekliyorum ondan.

Aklımdaki düşüncelere son verip balık tezgahımı açmaya koyuldum. Nede olsa bugün cok is vardi ve benim zamanım azdı.

" Bana bak çocuk işime engel olacak davranışta bulunma rica ediyorum. Yoksa biliyorsun bir daha buraya gelmezsin, ayrıca boş sorularda sorma bana."

Deyip önüme baktim. Taze balıkları tezgahın üstüne yerleştirdim dikkatlice. Derken bir müşteri geldi.

" Merhaba efendim buyurun neye baktınız. Taze balıklar daha bugün avlandı." Birazcık yalandan kimseye zarar gelmezdi nede olsa tamda yalan sayılmazdı. Bir gun geçmişti sadece ve balıkları muhafaza etmekte benim uzmanlik alanimdi.

" Hmm karar vermek oldukça zor tavsiye edebileceğiniz neler var acaba?"

" Efendim size-"

"  Somon balığı oldukça lezzetli ve omega bakımından da oldukça yüksek. Ayrıca morina balığı da favorilerimdendir sizede öneririm."

Dedi ve gülümsedi. Resmen benim lafımı kesmis ve ona isime engel olmamasını söylememe rağmen müşteriyle bizzat iletişime geçmişti.

" Hmm bu güzel beyefendinin tavsiyesine uyarak iki balıktan da rica edeceğim lütfen." Dedi ve adam Yoongi' ye göz kırparak balığını bekledi. Tamam alacağını düşünmüyordum fakat yinede sinirim tam gecmis değildi.

Müşterinin istediği baliklari özenle paketlenip teslim ettim. Balığını alan adam tezgahtan ayrılınca Yoongi' ye döndüm.

" Tanrım! Sen benim sinirlerimle mi oynamayı hedefliyorsun. Sana işime karışma demedim mi ben?!"

Ayağa kalktı ve işaret parmağıyla çatılmış kaşlarıma baski yaptı.

" Çok kaşlarını çatıyorusun. Bu gidişle çabuk yüzün karışacak. Ayrıca yardımcı oldum hem sen benim ne olduğumu unutuyorsun galiba. Balıkları benden iyi bilemezsin."

Diyip goz kırptı bana. Tamam deniz erkeği olabilirdi ama mesleğimi bana öğretecek değildi. Bir şey demedim ve gelecek diğer müşterilerin dikkatini çekmek için bağırmaya başladım.

                   

                               ****

Gün boyunca tüm balıkları Yoongi sayesinde satmıştım. Resmen gelen tüm müşteriler Yoongi'yle bizzat flört edip öyle balıkları almıştı. Bozuntuya vermedim nede olsa paramı kazanmıştım fakat anlamlandıramadığım bir kıskançlık duyuyordum. İnsanların dikkatini çektiği için mi yoksa herkesle flört edip beni unuttuğu için mi.

Sacma sapan düşünceleri beynimden def ettikden sonra eve vardığımızi farkettim.

" Taehyung-ah bugün gerçekten çok keyifliydi. Her şey icin bana tahammül ettiğin icin minnettarım. Ayrıca balıklardan da cok iyi anlıyorsun."

Dedi ve yanağıma bir öpücük bıraktı. O sirada biz zaten varmıştık tekneden indi ve eve doğru yürümeye başladı. Aşırı hızlı atan kalbim ve ben neye uğradığımizi şaşırmıştık.

Resmen beni  yanağımdan öpmüş ve teşekkür etmişti. Yere çakılmış gibiydim. Bir kaç dakika sonra Yoongi'nin seslenmesiyle kendime gelmiştim.

" Tae-ah gelsene dondum içeriye geçmeyecek miyiz?"

Kendime gelip geleceğimi söyledim. Aceleyle tekneden çıktım ve üç yerinden de bağlayıp eve doğru hızlı adımlarda yürüdüm. Kesinlikle kalbimin boyle hızlı atması normal değildi.








İlham perilerim gitti dedikten sonra ben yani. Neyseeee yine kısa oldu ama belli yere kadar böyle. En azından artin tam senaryo aklımda.

Ama nasil aklını aldi yoongi taetaenin🤭

Spoi vermek istiyorum ama omasss🥹🤭

Neyse bebitolar ben kacarrr🏃🏾🏃🏾💗
Gi~

Pearl Of The Sea | taegi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin