Killing a Child's Soul is Murder!《TAEKOOK》

《10》

Jungkook rokete binmeye ikna edememişti hiçbir arkadaşını, bu yüzden dudaklarını büzmüş bir şekilde sıraya girmişti tek başına. Tek bineceği için hevesi kaçmıştı tek zevki çıkmıyordu ki bu oyuncağın. Dudaklarını büzmüş bir şekilde sırasını beklerken birisi yanından koşarak geçerken aniden çarpmıştı.

Çarpmanın etkisi ile dengesini kaybeden jungkook tam yüz üstü yere düşecekken, omzunda ki acı ile beraber yüzünü buruşturmuş yere çakılmayı bekliyordu.
O sırada belinde hissettigi bir çift el sayesinde son anda yere çakılmaktan kurtulmuştu.

★★★★★

Son anda yere düşmekten kurtulan jungkook onu kimin tuttugunu farketmesiyle farkında olmadan gülümsemişti. Karşısında esmer tenliyi görmek mutlu etmişti onu. Son zamanlarda onun yakınında olması dahi içinde garip bir mutluluk yeşermesini sağlıyordu jungkook' un. Bir an kahvelerine öyle dalmıştı ki esmerin, yanlarına gelen arkadaşlarını dahi farkedememişti.

Arkadaşları için endişelenen jimin, jin ve hoseok iyi olup olmadıgını soruyorlardı. Ama onun taehyung' un kahvelerine olan bakışlarını farkedince susmuşlardı. Öyle derin bakıyordu ki aralarında olan garip çekim, onları hiç tanımayanların bile farkedecegi garip bir aura vardı jungkook ve taehyung arasında. Bir süre birbirlerinin kahvelerinde dinlendiler, hayat buldular. Uzun sessizligin ardından kendine gelen ikili, hemen ayrılıp yanlarındaki jiminleri farketmişlerdi sonunda.

Jungkook' un iyi olduğuna emin olduktan sonra rahatlamışlardı. Taehyung' un burda olmasına şaşıran jimin neden burada olduğunu sormuştu. Taehyung burdan geçerken onların buraya geldiklerini görünce yanlarına uğramak istedigini söylemişti. Bir süre beraber sohbet etmişlerdi, bir cafeye girip sıcak çikolatalarını içerken jungkook arkadaşı jimine trip yapıyordu.

Jk: konuşmuyorum senle jimin sen beni tek yolladın alete binmek için hyungun yetişmese yere kapaklanacaktım neredeyse.

Jm:  ama kokie biliyosun ben o tarz aletlerden korkuyorum, başka alete iste beraber binelim ama ondan korkuyorum ne yapayım.

Jk: hepinize küstüm tek bir şekilde affederim.

Jm: evet digerleri adınada konuşup soruyorum neymiş istegin kokiem?

Jk: hep beraber gondola binicez bir kişi bile benle binmez ise hiçbirinizi affetmem, hyung sende bizle biniceksin itiraz istemiyorum kimseden.

Jm: kokiem biz tamam senle binelim de tae hyung binmez. Yani yanlış anlama yüksekten korkmuyor ama yüksekteyken aşagı bakmak onu rahatsız ediyor o yüzden bu tarz aletlere hiç binmez.

Jk:  Tae hyung lütfen hep beraber binelim hem aşagı bakmazsan sorun olmaz o zaman. Sen bana bak aşağı hiç bakma olurmu?

Tae: tamam hadi içeceklerinizi için de sıraya girelim o zaman.

Jk: yaşasın hadi çabuk için hemen binelim.

Sıcak çikolatalarını hızlıca içmişlerdi, jungkook o kadar heyecanlanıp mutlu olmuştu ki onu daha fazla bekletmek istememişti hiç biri.
Sıraya girip onlara sıra gelmesini bekliyorlardı hep beraber, sıra azdı neyse ki çabucak onlara gelmişti bile. Hemen alete binmek için arka kısma giden jungkook' u takip etmişti digerleride. En arkaya oturan jungkook onun yanına taehyung ve hoseok oturmuştu, jin ve jimin ise önlerindeki alana geçmişlerdi bile.

Görevli gelip kemerleri kontrol etmiş ön bariyeri kapatmıştı ve harekete hazırlardı sonunda. Yavaş yavaş hareketlenen alet ile jin ve jimin birbirlerine tutunup şimdiden minik çığlıklar atıyorlardı. Hoseok iki elle bariyere tutunmuş gözlerini kapatıp kendini kasarken, taehyung sürekli havaya bakıyordu. Aşagıya bakarsa midesinin bulanacağını çok iyi biliyordu.