《7》

15 2 37
                                    

Jungkook anın heyecanı ile taehyung' un boynuna atlayıp buldum tae sonunda yazacagım konuyu ve ana olayları buldum çoktandır yazmak istedigim bi konu vardı zaten. Ama bi türlü ne şekilde yazmam gerektigini çözemiyordum şuan buldum artık yazabilirim diye konuşup birden yanagını öpmüştü taehyung' un. Tae onun bu ani hareketi ile mutlu olurken bir yandan da hiç beklemedigi bir hareket oldugu için şaşkındı.

Tatile gireli 5 gün olmuştu ve jungkook sürekli yazıyordu. Korkup, korkutulup susturulanların sesi olmaya karar vermişti. Kendiside korkuyordu o kadar korkuyordu ki ruhu bile korkudan titriyordu. Ama mecburdu herkes gibi o da sustukça hiçbir şey olmuyor daha çok acı çekiyordu küçücük masumlar.
Herkes gibi oda göz yummak istemiyordu kötülere, bunca kötülüge üç maymunu oynayamazdı. Ama aklındakileri bir türlü istedigi şekilde yazamıyordu. Aklı çok doluydu bir türlü rahatlayamıyor aklındakileri atamıyordu.

Ne kadar yazmaya ugraşsa da aklından çıkmıyordu bir türlü, bu yüzden yazamıyordu. İnce uzun parmakları, koyu kahve saçları, keskin yüz hatları, kare gülüşü ve huzur veren kokusu. Ilk karşılaştıgın da korktugu kişiyi şuan neden böyle düşünüyordu anlamıyordu. O evde uyandıgın da duştan çıktıgını görmüştü, ıslak saçları üçgen vücudu ve karın kasları esmer teni öyle cezbediciydi ki.

Ona karşı olan bu düşüncelerini yanlış oldugunu düşünüyordu jungkook. Hiç sevilmemişti ki o, yıllarca sevgisiz bir şekilde yaşamış kısa süre önce tanıştıgı jimin ile ögrenmişti o duyguyu. Yıllarca sevilmemesi gereken biriymiş gibi hissettirmişlerdi jungkook' a. Bu yüzden ona karşı arkadaşlıktan öte duygular beslemesi yanlış geliyordu. Zaten kirliydi bedeni kim severdi ki onu?

Ama bu yanlış kalbine söz geçirmesine yetmiyordu, yapamıyordu. Kapılıyordu ona bir şekilde, ve bundan rahatsız hissetmesi gerekirken gayet huzurlu hissediyordu kendini. Bir süre daha düşünmüş daha sonra yazamayınca defterini kapatmış ve çizim yapmaya başlamıştı müzik dinleyerek. Bir kaç saat aralıksız çizim yapmıştı, çizim yapmak ona çok iyi gelmişti her zaman.

Ama huzuru her zaman ki gibi büyük kalp agrısı ile bölünecek ve o acı ile baş başa kalacagından habersizdi jungkook. Çizimi bittiginde telefonuna bakınmaya başlamıştı gelen mail ve mesajlara bakıp kısaca cevap vermesi gerekenleri cevaplıyordu. O sıra da odaya giren anne ve babası ile yine canının yanacagını anlasa da umursamamıştı. Artık yalnız degildi canı yanarsa jimin ile dertleşir moralini düzeltirdi. Ya da taehyung ile mesajlaşır kafasını dagıtırdı en azından öyle düşünüyordu. Ama gerçekler böyle olmamıştı, telefonu elinden alınmış jimin, jin ve taehyung'un numaraları önce engellenmiş daha sonra silinmişti.

Onlarla bir daha konuşmayacaksın ve görüşmeyeceksin, tabi hala okumak istiyorsan. Eger okumaktan vazgeçiyorsan konuşmaya çabalaya bilirsin. Kaydını başka okula alacagız ve asla onlarla konuşmayacaksın. Duydukları ile dumura ugrayan küçük ne tepki verecegini bilememişti. Çok sinirliydi onun hayatı için başkalarının karar vermesi onu çok kızdırmıştı. Hayat onundu ve konuştugu arkadaşları için bile karışılmış olması gururunu kırıyor, hayatının çöp kadar bile degerinin olmadıgını düşünüyordu.

Ama onlara karşı gelemiyordu garip bir şekilde. Ne kadar tepki vermek istese de içinden bir ses şuan susması gerektigini söylüyordu. Sakin kalmasını ve susmasını onlarla kavga etmemeliydi. Ama dayanamadı çocuk, arkadaşlarıma karışamazsınız sizr ne zararları var diye çıkıştı. Ama çabası boşunaydı, onların istedigi çocugun tek başına yalnız kalmasıydi. Yanında hiç kimse olmasın ki ailesine onlara muhtaç kalsın hep. Bencildiler kendileri sevmiyor yetmezmiş gibi kimseler sevmesin, yanın da olmasın istiyorlardı.

Sebepleri dahi yoktu bunun için, tek sorun o özeldi hem de çok özel ve güzeldi dogdugu andan beri biliyorlardı bunu. Kar beyaz teni, tavşan dişleri karadelik gibi içine çeken, kızıllıklarının tam yanında ki gamzeleri. Öyle güzeldi ki gökyüzünü hatta evreni içinde barındıran gözleri. Kahverengiydi gözleri ama gökyüzü gibi bakıyordu insana. Daha çok küçük bir çocukken farketmişti ailesi onda özel olan bir şeyler vardı. Bir kaç sefer görmüşlerdi aniden maviye dönen gözlerini. Anlık renk degişimi gösteren ceylan gözlerini görmüşlerdi.

Killing a Child's Soul is Murder!《TAEKOOK》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin