.
.
.
Amerika bir gün uyandığında bambaşka biryerdeydi
Acaba amerika'nın başına daha neler gelicek??
.
.
.
(Kitabı ya rusame, ametürk yapıcam yada shipsiz keyfim ne isterse Ama şimdilik Rusame düşünüyorum)
(Cringe olabilir😀)
🫧🫐🌊🌷
Amerika Yanlarına gitti ve oturdu Kanada gülümsiyerek
Kanada.:Abi uyanmışsın Günaydın!
Amerika.:sanada günaydın kanada ve ingiltere ne yapıyordunuz?
İng.:Eh iste konuşuyorduk öyle...
Kanada.:Çiçeklerden taç yapalım mı?
Amerika.:Yok ya zaten 1-2 gün takcaz unutca-
Amerika daha cümlesini bitiremeden kanada ingiltere ve amerikanın kolunu tuttu çiçeklerin olduğu yere bildiğin sürükledi Çiçeklerin olduğu yere geldiklerinde ise Kollarını bıraktı ve kanada nazik ve tatlı sesi ile konuşmaya başladı
Kanada.:Evet,Şimdi Gidin ve Çiçekler seçin
Amerika.:Nazikliğe bak!
. . . (Zaman atlaması)
Bir süre sonra Üçüde beğendikleri çiçekleri seçmişler ve çimenlerin üstüne oturmuş Taçları yapıyorlardı İlk ing sonra amerika en sobra kanada bitirdi. Her birininki güzel ve eşsiz olmuştu
Kanada.:Şimdi ne yapıcaz ben sıkılmaya başladım bile...
İng.:kanada sende hemen sıkılıyorsun beya
Amerika onları dinlemiyor bile düşünceler içerisindeydi buraya nası gelmişti nasıl kurtulabilirdi?? Ardından İngiltere yani abisinin sesini işitti
"13 Koloni sen ne düşünüyorsun?"
Amerika birden Abisi ingiltere'yr baktı Onları dinlememişti. Ne hakkında konuşuyorlardı ki? Amerika ne diyceğini bilemezken dudaklarından Rastgele cümleler döküldü
Amerika.:Yani,bilmem ki siz ne düşünüyorsanız.
Amerika'nın ses tonundan olayı geçiştirmeye çalıştığı belliydi İngiltere iç çekerek
İng.:Dinlemedin dimi?
Amerika.:Hayır! Tabikide dinledim.
Kanada.:Ben açıktım acaba yemek ne zaman olur?
Amerika içinden düşündü Ben burdan nasıl kurtulacağımı nasıl geldiğimi düşünüyorum beyefendiler yemek derdinde...!
İng.:bilememki,biraz sonra olur
Amerika.:Bence odalarımıza gidelim yemek yedikten sonra belki tekrardan konuşuruz
İngiltere ve kanada amerika'ya odaklanmış onu dinlerken amerika ayağı kalktı
Amerika.:ben gidiyorum.
Kanada.:tamam abi byee!
Amerika.:bye
Amerika hemen hızlı adımlarla Bahçeden ayrıldı ve sayarın içinde girdi Hala düşünüyordu bir yandanda "umarım britanya ile karşılaşmam" diye dua ediyordu Birden Amerika'nın kafasına dank etti Belkide babasının çalışma odasında bulabilirdi Ama ya ordaysa? Aslında doğru bir planı yapar ve doğru işlerse hem yakalanıp dayak yemez hemde Orayı inceleyebilirdi...
Amerika etrafına bakındı acaba britanya'nın çalışma odası nerde? Sonuçta kaç yıldır bu sayara gelmemişti insanlık hali unutmuştu tabi
. .
Bütün sayarı gezdikten sonra amerika yorgun ve bitik bir halde britanya'nın çalışma odasını buldu biraz soluklandı,Kapıyı çaldı
"Gir!"
Amerika kapıyı açtı tahmin ettiği gibi Orda babası vardı babası göz uçu ile amerika'ya baktı amerika yutkunarak
Amerika.:Baba annem seni çağrıyor..
Britanya.:tamam 13 koloni anladım
Britanya oturduğu sandalyeden kalktı ve kapıya yöneldi,dışarı çıktı Amerika ise içeriye girmemişti girseydi babası çıkarken onu tek odada bırakmazdı kapının önünde durdu ve babasının gidişini izledi gittiğinden emin olunca Hemen odaya girdi
Amerika odayı inceliyordu evraklara bakıyordu Oda karamsar bi hava veriyordu İnsanı korkutuyordu sanki buda yetmezmiş gibi Bütün verimliliği yok ediyordu. Britanya nası bu odada çalışabiliyor diye düşündü amerika
Amerika.:Bu odada ne karamsarmış be?
Amerika odayı iyice inceledi lakin bir şeycik yoktu bir kitap gözüne çarptı kan kırmızısı bir rengti Tam Kitabı alıcakken....
"13 koloni!"
. . . . . .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
