"nereye gittiysen oraya gelebilir miyim? her zaman bu kadar yakın olabilir miyiz, sonsuza dek?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kang Yohan'ın İsviçre'ye geri dönmesinin üzerinden yalnızca dört gün geçmişti ve bu dört gün boyunca Elijah yanından ayrılmasa bile Gaon, adamın geride bıraktığı boşluğu net bir şekilde hissedebiliyordu. Onunla sadece bir gün geçirmişti ve şimdi geriye kalan ömrünün bütün günlerinde adamın yanında olmasını diliyordu. Ne zaman adama bu kadar bağımlı hale geldiğinin farkında bile değildi ve daha önce hayatında hiç kimseyi bu kadar çok istememişti, doğal olarak bu onu korkutuyor ve geri adım atarak zihnini Kang Yohan'dan uzak tutmaya çalışıyordu.
Bunu yapmaya çalışırken de ya korku filmi izliyor, ya korku kitapları okuyor ya da Elijah ile gecenin bir köründe birbirlerine internetten korku hikayeleri anlatıyorlardı. Çünkü Gaon korku ögesinin her zaman dikkat dağıtıcı olduğuna inanırdı ve tam da bu yüzden dört gün boyunca zihnini korkunç şeylerle meşgul ediyordu, Kang Yohan ile değil.
Yine de bu sabah mutfakta oturmuş, bir yandan kahvesini içip bir yandan da korkunç bir webnovel okurken su almak için mutfağa giren Elijah'ın telefonu çalması ile dikkati kısa bir süreliğine dağıldı ancak kendini toparlayıp tekrardan okuduğu satıra dönecekken genç kızın, "Efendim, Yohan?" dediğini duymasıyla dikkatini onlara verdi ve bakışlarını bilgisayarın ekranından ayırıp amcasıyla telefonda konuşan kıza çevirdi.
İkisi aniden farklı bir dil konuşmaya geçtiklerinde Gaon kaşlarını çattı, Elijah'ın içeri gitmesini ya da telefonu bir an önce kapatmasını diledi ve ne konuştuklarını bile anlamadığı bir sohbete kulak misafiri olmak yerine tekrardan bilgisayar ekranına döndü. Genç kızın hareket ettiğini göz ucuyla görse bile yüzünü bilgisayar ekranından çevirmedi, aynı satırı belki onuncu kez baştan okudu çünkü lanet olasıca Kang Yohan yine zihnini meşgul ediyordu.
Ta ki Elijah yanına gelene ve ona telefonu uzatana kadar. Gaon sonunda başını bilgisayardan kaldırıp önce kendisine uzatılan telefona, sonra genç kızın suratına baktı ve, "Ne?" dedi anlamazlıktan gelerek.
"Seni istiyormuş," Elijah elini daha fazla havada tutmadı ve telefonu masaya bıraktı, "Al konuş." diyerek sandalyesini mutfak tezgahına doğru çevirdi. Gaon genç kızın arkasından baktı, on saniye öncesine göre daha hızlı atan kalbini görmezden gelmeye çalışarak telefonu kavradı ve, "Alo?" dedi kulağına dayar dayamaz.
"Duyduğuma göre tüm gün yatağında yatmak yerine evin içinde dolaşıyormuşsun."
Gaon su içen Elijah'a kısa bir öldürücü bakış yolladıktan sonra, "Çocuk muyum ben?" diye karşılık verdi, elini ensesine attı. "Tüm günümü yatakta geçirecek değilim. Ayrıca tamamen iyileştim."
