"insanların neden beni takip ettiğini anlamıyorum,
toprağının derinliklerindeki o yaşlı şeytani ruh olmalı."Gaon kafası karışık bir şekilde sorgu odasının bulunduğu koridora girdiğinde Yargıç Park, Savcı Choi ve Başsavcı Lee'yi gördü. Sorgu odasının çaprazında duruyorlar ve sessizce konuşuyorlardı. Gaon'un adım seslerini duyduğunda hepsi aynı tarafa döndü ve Yargıç Park, Savcı Choi'nin omzuna dokunduktan sonra ona doğru yürüdü.
İlk söylediği şey, "Gaon-ah, girmek zorunda değilsin." oldu, sesi gergin çıkıyordu. Gaon daha önce adamın sesinin bu kadar gergin çıktığına şahit olmamıştı.
İki yargıç yarı yolda buluştuklarında Gaon kaşlarını derin bir şekilde çattı ve, "Sizinle görüştü mü?" diye sordu merakla. Yargıç Park ellerini kumaş pantolonunun cebine soktu ve başını iki yana salladıktan sonra arkasından yaklaşan Başsavcı Lee'yi işaret etti. Gaon adama baktı, ifadesi ciddileşti.
"Sorguya ben girdim," dedi Başsavcı Lee yanlarına vardığında. Savcı Choi üç adamdan biraz uzakta duruyor, yüzünde düşünceli bir ifade vardı. Gaon, genç kadına kısa bir an baktıktan sonra tekrardan kendisiyle konuşan Başsavcı Lee'ye baktı. "Ve bana söylediği ilk şey, tüm sorulara dürüst yanıt vereceği fakat sorguyu senin yapmanı istediği oldu."
Sonra Gaon'a uzun uzun baktı, yüzünde hem sert hem de Gaon'un adını koyamadığı garip bir ifade vardı. Ayrıca gözlerinde bir kapışma parıltıları belirip duruyordu. "Daha önceden Min Jiah-ssi ile tanıştığınızı bilmiyordum, Yargıç Kim."
Gaon adamın bakışları karşısında kendini tuhaf hissederken çenesini sıktı ve, "Tanımıyorum zaten," dedi, sesi beklenmedik bir şekilde fazlasıyla sert çıkmıştı. "Ve kendisinin neden beni görmek istediğine dair bir fikrim yok."
Başsavcı Lee 'öyle mi' dercesine tek kaşını kaldırdı, anlaşılan o ki Gaon'a inanmak gibi bir niyeti pek yoktu. Ve sonra eliyle sorgu odasını işaret etti. "O halde içeri girip öğrenmeye ne dersiniz, Yargıç Kim?" Ve sonra Başsavcı Lee yanından ayrılarak sorgu odasını izleyeceği yan odaya girdi.
Gaon bir süre adamın peşinden baktı, avuçlarını üzerindeki koyu renkli kabanın sert yüzeyine sürttü. Gergindi, uzun zamandır böyle bir gerginlik hissetmemişti ve sorguya girmeye, Min Jiah ile konuşmaya hevesi yoktu. Min Jiah'nın adını sadece manşetlerde ve dosyalarda görmüşken kadın niye bizzat kendisini buraya çağırmıştı? Gaon buraya gelirken yol boyunca bunu çokça düşünmüş fakat cevabı bir türlü verememişti.
Yanında duran Yargıç Park elini Gaon'un omzuna destek verircesine koydu, hafifçe sıktı. "İstersen seninle girebiliriz."
Savcı Choi'de birkaç adım atarak Gaon'un önünde durdu, yüzündeki sorgulayıcı ifade hala yerini koruyordu. "Evet. Yalnız olmak zorunda değilsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the tortured lovers departman | kang yohan&kim gaon
Fanfickim gaon, kang yohan'ı tekrardan kore'ye getirmenin bir yolunu bulmuştur. 'slowburn