(Feder-goodbye)
...
Kaan benim olabilecek diğer kızlar gibi onu öpmek için yanıp tutuştuğumu mu düşünüyordu? Rüyasında görür!
Sinir edecek kadar yakınımda olan Kaan'ı itekleyerek yanından uzaklaştım. Kan iyiydi ama uyuşmam lazımdı, düşünmekten yorulmuştum. Sadece içmeli ve umursamamalıydım.
Servis yapan bir kızın yanına doğru ilerledim. Kız vampire benzemiyordu ama insan gibide kokmuyordu. Zaten tanıdığım bütün vampirler egoist ve bencildi. Hayatta başkasına hizmet etmezler ve insanlara köle ve pislik gibi davranarak onlara işlerini yaptırırlardı. Ertelemek yoktu. Bu sorunun cevabı işte burada cevaplanacaktı.
Sesim insanken olduğu gibi çıkmamıştı. Bu kendinden emin güçlü ve tehlikeli bir yaratığın sesiydi. Konuşurken çıkan sesim beni şaşırtıyordu.
"ne tür bir yaratıksın sen?"
"sizlerin sadık hizmetkarınızım efendim."
"yani nesin? Ben bir vampirim sen nesin?"
"insanım efendim." Dedi hafiften korkarak.
Burnumu tuhaf bir şekle sokarak havayı kokladım.
"insan gibi kokmuyorsun."
"ah, bilmiyorsunuz sanırım. Biz seçilmişleriz. Bu okula gelmemizdeki tek amaç vampirlere hizmet etmekti. Ne isterlerse yapmak."
Şaşırmıştım. Şaşırmamak elde değildi. İnsanlardan bir grup seçilmiş ve biz bencil yaratıklara her ne istersek yapsınlar diye hizmet etmek için seçilmişlerdi. Beklide içtiğim kan bu kızdan gelmişti.
"sizi neye göre seçtiler?"
"dayanıklılık ve vücudumuzun yeni kan yapma süresine göre, efendim."
Tek kaşım havaya kalkmıştı. Bu kötü bir şeydi içimdeki azınlık insan yada cadı her neyse bunun yanlış olduğunu fısıldıyordu, çoğunluk alanı kaplayan canavar ise hizmet et bana seni köle! Demekten başka bir şey yapmıyordu. Yapabileceğim kadar kibar bir şekilde, içimdeki canavarın müsaade ettiği kadar kibar bir şekilde konuşmaya çalıştım.
"bana sert bir içki bul!"
8T
