Çıkmadan bir saat önce ablamla beraber hazırlanmaya başlamıştık. Kumların üzerinde oturacağımız için elbise giymek tercihim değildi. Keten beyaz pantolonumu ve beyaz, kısa kollu, boyun kısmı büzgülü bluzumu giydim. Bluzun sırt kısmı açıktı ve saçlarım açık kısmı biraz kapatıyordu. Beyaz spor ayakkabılarımı giyip saçımı yarım atkuyruğu yaptım. Bir rimel ve gloss ile makyajımı yaptım.
Ablam da siyah bir kumaş pantolon ve omuzları açık bir, sarı renkli bir bluz giydi.
İkimiz de hazır olunca Barkın'a seslendik. O da hazırdı zaten. Ablam ve ben kol kola yürürken Barkın yanımızdaydı. İkimiz de mutlu ve heyecanlıydık. Kısa bir yürüyüşün ardından sahil vardık. Çok az kişi vardı, rahatça takılabilirdik yani. Girer girmez Sinan bizi görmüş ve kollarını havaya kaldırıp el sallamıştı. Aynı zamanda da,
''Buradayız!'' Diye bağırmıştı. Gülerek onlara yaklaştığımızda konuştum.
''Gerçekten deli olduğuna ikna olmaya başlıyorum Sinan.'' Dedim. Üçümüz beraber yere serilen örtüye oturduk.
''Merhaba.'' Dedi ablam sevecen bir ses ve tavırla. Hepsi aynı anda,
''Merhaba.'' Diye karşılık verdi.
''Tanıştırayım sizi. Bu Açelya, zaten onunla bizdeyken tanışmıştın. Yanındaki Sinan. Kendisi çok normal değil ama komik bir arkadaş.''Dedim ablama doğru. Sonra Sinan'a dönüp,
''Gülüyoruz diye komiksin biliyorsun değil mi?'' Dedim. Hepsi aynı videoyu hatırlamışçasına güldü. Sinan'ın yanındaki Güneş'i atlayıp Bulut'a geçtim.
''Bu Bulut. Bu da Demir.'' Demir'in ismini söylediğimde ablam muzipçe sırıtmış ve dudaklarını birbirine bastırmıştı.
''Memnun oldum. İpek bende.'' Diyerek gülümsemeyi bıraktı ve konuştu ablam.
''Hepiniz yaşıt mısınız?'' Diyerek sohbeti başlattı ablam.
''Demir dışında evet. Abimiz, paşamız ve canım kankam bizden iki yaş büyük.'' Diyip Demir'e doğru sarıldı Sinan. Demir ona garip bakışlarını attığında Sinan yalancı gözyaşlarını silip kendini geri çekti.
''Bakma bana öyle. Beni sevmediğini sanacaklar.''
''Hiç sorun yok.'' Dediğinde heepimiz gülüştük.
''Enerjinizi sevdim. Özellikle seninkini Sinan.'' Sinan olmayan saçını geriye atıp,
''Herkes benim enerjime bayılıyor İpek ablacım.'' Dedi.
Birkaç saniyelik sessizliği Açelya'nın sesi bozdu.
''Hadi uno oynayalım. Sonra da anlat bakalım.'' Açelya'nın neşeli sesiyle beraber ortaya uno çıktı. Açelya herkese yedi kart dağıttıktan sonra ortaya bir kart açtı.
Oyun devam ederken ablamın bana attığı +4 ile kazanma şansımı kaybetmiştim. Benden sonra yanımdaki Demir oynadı. iki tur daha döndükten sonra kolumda bir el hissettim. Demir'di. Elindeki iki kartı bana uzatıp, benim elimdeki yedi kartı aldı. Şaşkınlıkla ona bakarken o hiçbir şey olmamış gibi önüne döndü. Bende gülümseyip önüme döndüm. Az önce elimde olan kartları tek bir kartmış gibi tuttuğum için kimse anlamzdı. Demir de aynı şekilde iki kartını tek kart şeklinde tutmuştu.
Sıra bana geldiğinde mutlulukla kartı atıp,
''Uno!'' Diye bağırdım. Hepsi şaşkınlıkla bakarken bir olup bu oyunu kaybetmemi planladılar. Ama planları işe yaramdı ve elimdeki son kartı da atıp,
''Bitti! Ben kazandım.'' Diyerek sevindim.
''Abi nasıl ya? Ben kabul etmiyorum en son +4 yemiştin sen.'' Diyerek isyan etti Barkın. Sinan da ona hak verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLGİ/GERÇEK AİLEM
HumorKLASİK BİR GERÇEK AİLE/ABİ KİTABI (Küfür yok) Berbat bir hayat yaşayan İlgi başka bir kızla karıştığını öğrenirse ve tek kız olursa ne olur? (KİTAP FİNALDEN SONRA DÜZENLENECEKTİR)